Gelişmiş Arama
Ziyaret
10063
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
Soru
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum veya Kerbela’ya yöneliyor ve İmam Hüseyin’e (a.s) selam veriyorum. Bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir? Bir meddah, bu halin belirtilen esnada imamların (a.s) bize baktıklarının, bize yöneldiklerinin ve selamımızın cevabını verdiklerinin göstergesi olduğunu söylemiştir. Bu tespit doğru mudur? Çok teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun delili mevcuttur. Yanı sıra, bizim ibadet, tövbe ve isteklerimizin kabul oluşuna dair rivayetlerde bir takım işaretler belirtilmiştir ve tüylerin ürpermesi, gözyaşı ve benzerleri bu cümledendir. O halde bu haller vardır, ama her ne zaman böyle olursa insanın meseleyi bu şekilde yorumlaması doğru değildir. Doğrusu, insanın dikkat ve halis niyetle kendi vazifesine göre amel etmesi ve Allah tarafından ve masum hazretlerden karşılık verme beklentisi içinde olmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerimizde de bu yer almaktadır; örneğin İmam-ı Zamanın (a.s) bir rivayette şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Biz sizin halinizden gafil değiliz ve sizi unutmayız.[1] Bu rivayet amel ve davranışlarımızın İmamın gözetiminde olduğunu iyice göstermektedir. Böyle olması nedeniyle, haremlere gidenler veya uzaktan onlara yönelenler ve saygı ifadesinde bulunanlar kesinlikle o büyük şahsiyetlerin özel ilgisine muhatap olmaktadır. Bu bağlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bu rivayet çok açıklayıcıdır. İmam, Eba Abdullah’ın (a.s) kendi ziyaretçilerine bakması hakkında şöyle buyuruyor: Hüseyin b. Ali (a.s) Rabbinin yanında olup ziyaretçilerini gözlemlemekte, onları tanımakta ve kendileri için istiğfarda bulunmaktadır… .[2] Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmaktadır ve manevi hususlar karşısında reaksiyon göstermeye Kur’an ve rivayetlerde de işaret edilmiştir. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Allah, bütün öğretilerin en güzelini, kendi içinde tutarlı, (gerçeğin) her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan bir ilahi kelam şeklinde indirir; (bir ilahi kelam ki) Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir.”[3] Tüylerin ürperdiği, gözyaşın aktığı ve bir isteğin olduğu zaman, isteğinin kabul olduğunu bil.[4] Bu nedenle, her ne kadar biz her zaman Allah ve masum hazretlerin karşısında olsak da gözyaşı akması ve tüylerin ürpermesi gibi işaretler, bizim ile onlar arasında samimi bir ilişki kurulduğunun ve onların bize ilgi gösterdiğinin göstergesidir inşallah. Elbette böyle işaretler her ne kadar bir tür irtibatı yansıtsa da bu hallerin gerçekleştiği her vakitte böyle bir netice alınamaz, ama asla ümit kaybedilmemelidir.



[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 53, s. 175, bap. 31, Ma Harece Min Tevkiatihi, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 k.

[2] Hür Amıli, Muhammed b. Hasan, Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 72, Bab-ı Tekid-u İstihbab-i Ziyareti’l-Hüseyin, h. 19508, Müessese-i Âli’l-Beyt, Kum.

[3] Zümer, 23.

[4] Vesailü’ş-Şia, c. 7, s. 72, Bab-u İstihbabi’d-Dua İnde Rifketi’l-Kulub, h. 8760.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar