Gelişmiş Arama
Ziyaret
6967
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
Soru
Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha önde tutulmuştur; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak yapılması gerekir. Aksi takdirde zahiri necaset bulunsa ve gusül ile bertaraf edilse bile, bu gusül doğru olmaz. Belirtmek gerekir ki; guslün farz oluşu, adet halindeyken kadının necis olduğu manasına gelmez. Aynı şekilde erkeklerin de cünüp olması onların necis olduğu anlamına gelmez. Hakeza abdesti bozan şeyler, abdestle giderilecek bir necaset de meydana getirmez.   

Ayrıntılı Cevap

Bildiğiniz gibi İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatlerini korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani temizlik ve tahareti sağlamak istemektedir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: Allah sizin zorluğa düşmenizi istemez, sadece sizi temizlemek ister.[1] Bu ayet genel bir kaideyi beyan etmek istemektedir ve o da şudur: İlahi hükümler hiçbir yerde yükümlülük ve gücün üzerinde değildir, Allah hiç kimseyi gücünün ötesinde sorumlu tutmaz.[2] Bu mukaddime eşliğinde kadınların guslünün felsefesi hakkında şunları söylemek gerekir: Esasen guslün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha ön plandadır; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak alınması gerekir. Aksi takdirde eğer bir zahiri necaset varsa ve bu gusül ile bertaraf olsa da bu gusül doğru olmaz. İslam’ın bakışında adet halinde olan kadın, abdest ve gusülsüz bir insan hükmünü taşır ve bu halde namaz ve oruç kendi için yasak olur. Adet görmek, cenabet, uyku ve idrar gibi benzeri haller bir tür temizlenemeye gerek duyar. Bu evvela kadınlara özgü değildir ve ikinci olarak da gusül veya abdest ile giderilebilir. Ama bu ibadetsel yükümlülükte her şeyden çok daha önemli olan şey, guslün manevi felsefesidir. Yüce Allah gusül, abdest ve teyemmümü beyan ettikten sonra bu buyruğun sırrını siz temizlenesiniz diye açıklamaktadır: “ولکنْ یُرید لِیُطهِّرکم[3] İnsan temiz ve taharet sahibi olmadan, temiz ve arı olan Allah’a ulaşamaz. Bu temizlik, yüce Allah’ın sevdiği şeydir. İnsan eğer biraz taharet meselesi hakkında düşünecek ve bu konuya odaklanacak olursa, şu neticeye ulaşır: Taharet meselesini bu kadar tavsiye eden, insanın hakikati için ikincil olan zahiri temizliğe önem veren bir din, kesinlikle batın temizliğinden gafil olamaz ve ona özel bir önem verir. Belirtilmelidir ki guslün farz oluşu kadının adet halindeyken necis olması anlamına gelmez. Aynı şekilde erkeklerde de cünüp olmak, onların necis olmasına delalet etmez. Hakeza abdesti bozan şeyler de abdestle giderilebilecek bir necaset meydana getirmez.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki cevaplara müracaat ediniz:

Guslün felsefesi, 23596 (Site: fa13450).

Fıkhi hükümlerin felsefe ve hikmeti, 8593 (Site: 9135).

İslam’da çevre sağlığı ve korunması, 5007 (Site: tr5268).

 


[1] Maide Suresi, 6. ayet;  "يا أَيُّهَا الَّذينَ آمَنُوا إِذا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَ أَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرافِقِ وَ امْسَحُوا بِرُؤُسِكُمْ وَ أَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ وَ إِنْ كُنْتُمْ جُنُباً فَاطَّهَّرُوا وَ إِنْ كُنْتُمْ مَرْضى‏ أَوْ عَلى‏ سَفَرٍ أَوْ جاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغائِطِ أَوْ لامَسْتُمُ النِّساءَ فَلَمْ تَجِدُوا ماءً فَتَيَمَّمُوا صَعيداً طَيِّباً فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَ أَيْديكُمْ مِنْهُ ما يُريدُ اللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَ لكِنْ يُريدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَ لِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ"

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

[2] Bakara Suresi, 285. ayet.

[3] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar