Gelişmiş Arama
Ziyaret
6932
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
Soru
Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha önde tutulmuştur; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak yapılması gerekir. Aksi takdirde zahiri necaset bulunsa ve gusül ile bertaraf edilse bile, bu gusül doğru olmaz. Belirtmek gerekir ki; guslün farz oluşu, adet halindeyken kadının necis olduğu manasına gelmez. Aynı şekilde erkeklerin de cünüp olması onların necis olduğu anlamına gelmez. Hakeza abdesti bozan şeyler, abdestle giderilecek bir necaset de meydana getirmez.   

Ayrıntılı Cevap

Bildiğiniz gibi İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatlerini korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani temizlik ve tahareti sağlamak istemektedir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: Allah sizin zorluğa düşmenizi istemez, sadece sizi temizlemek ister.[1] Bu ayet genel bir kaideyi beyan etmek istemektedir ve o da şudur: İlahi hükümler hiçbir yerde yükümlülük ve gücün üzerinde değildir, Allah hiç kimseyi gücünün ötesinde sorumlu tutmaz.[2] Bu mukaddime eşliğinde kadınların guslünün felsefesi hakkında şunları söylemek gerekir: Esasen guslün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha ön plandadır; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak alınması gerekir. Aksi takdirde eğer bir zahiri necaset varsa ve bu gusül ile bertaraf olsa da bu gusül doğru olmaz. İslam’ın bakışında adet halinde olan kadın, abdest ve gusülsüz bir insan hükmünü taşır ve bu halde namaz ve oruç kendi için yasak olur. Adet görmek, cenabet, uyku ve idrar gibi benzeri haller bir tür temizlenemeye gerek duyar. Bu evvela kadınlara özgü değildir ve ikinci olarak da gusül veya abdest ile giderilebilir. Ama bu ibadetsel yükümlülükte her şeyden çok daha önemli olan şey, guslün manevi felsefesidir. Yüce Allah gusül, abdest ve teyemmümü beyan ettikten sonra bu buyruğun sırrını siz temizlenesiniz diye açıklamaktadır: “ولکنْ یُرید لِیُطهِّرکم[3] İnsan temiz ve taharet sahibi olmadan, temiz ve arı olan Allah’a ulaşamaz. Bu temizlik, yüce Allah’ın sevdiği şeydir. İnsan eğer biraz taharet meselesi hakkında düşünecek ve bu konuya odaklanacak olursa, şu neticeye ulaşır: Taharet meselesini bu kadar tavsiye eden, insanın hakikati için ikincil olan zahiri temizliğe önem veren bir din, kesinlikle batın temizliğinden gafil olamaz ve ona özel bir önem verir. Belirtilmelidir ki guslün farz oluşu kadının adet halindeyken necis olması anlamına gelmez. Aynı şekilde erkeklerde de cünüp olmak, onların necis olmasına delalet etmez. Hakeza abdesti bozan şeyler de abdestle giderilebilecek bir necaset meydana getirmez.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki cevaplara müracaat ediniz:

Guslün felsefesi, 23596 (Site: fa13450).

Fıkhi hükümlerin felsefe ve hikmeti, 8593 (Site: 9135).

İslam’da çevre sağlığı ve korunması, 5007 (Site: tr5268).

 


[1] Maide Suresi, 6. ayet;  "يا أَيُّهَا الَّذينَ آمَنُوا إِذا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَ أَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرافِقِ وَ امْسَحُوا بِرُؤُسِكُمْ وَ أَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ وَ إِنْ كُنْتُمْ جُنُباً فَاطَّهَّرُوا وَ إِنْ كُنْتُمْ مَرْضى‏ أَوْ عَلى‏ سَفَرٍ أَوْ جاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغائِطِ أَوْ لامَسْتُمُ النِّساءَ فَلَمْ تَجِدُوا ماءً فَتَيَمَّمُوا صَعيداً طَيِّباً فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَ أَيْديكُمْ مِنْهُ ما يُريدُ اللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَ لكِنْ يُريدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَ لِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ"

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

[2] Bakara Suresi, 285. ayet.

[3] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar