Gelişmiş Arama
Ziyaret
10392
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
Teorik İrfan ile Pratik İrfanın farkı nedir?
Soru
Teorik İrfan ile Pratik İrfanın farkı nedir?
Kısa Cevap

Pratik irfanın iki manası söz konusudur:

1- Sulûkun bizzat kendisi ve davranış.

2-Sulûk yöntemini içeren öğretiler.

Pratik irfan bazen birinci anlamın karşısında kullanılırken bazen de ikinci anlamın karşısında; yani pratik irfan, salikin bulgularını veya varlık felsefesi ve bilgi felsefesi konularını araştırmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Teorik irfan ve pratik irfanın aydınlığa kavuşması ve bu ikisi arasındaki farkın ortaya çıkması için, uzmanların çeşitli tabirleri vardır:

Birinci açıklama:

İrfanın iki yönü vardır:

1-Toplumsal yönü (tasavvuf): Bu yönde arifler, toplumsal bir fırka unvanıyla özel vasıflarıyla inceleme konusu olurlar.[1]

2- İlmi ve kültürel yönü:

Buda iki kısımdır:

A)- Pratik yönü, bu yönüyle irfan, insanı değiştirmek ister ve özetle insanın kendisiyle, dünyayla ve Allah ile ilişki ve görevlerini açıklar.

B)- Teorik yönü, bu yönüyle irfan, varlığı açıklamak ister; yani Allah, dünya ve insanını yorumlar.[2]

İkinci açıklama:

İnsanı tanıma, kâmil insan, tevhit, isimler, Allah’ın sıfatları ve varlık felsefesi gibi yönlendirici konular pratik irfanın söylemi olup, züht, muhabbet, riyazet, zikir, ihsan, ibadet ve… gibi konular ise tamamen pratik irfanın söylemidir.[3]

Üçüncü açıklama:

Teorik irfanda arif, kalp gözü ile müşahede ettiği şeyleri, akıl diliyle açıklar.[4]

Dördüncü açıklama:

“İrfan i Nazari” kitabının sahibi, İslam İrfanının en temel konusu (İrfan esaslarının temeli); vahdet, şuhut, fena, riyazet ve aşk konularından ibarettir dedikten sonra, pratik irfan ile teorik irfanın farkı konusunda şöyle der:

“Pratik irfan; çok ince ve meşakkatli bir programın uygulanmasıyla merhale ve menzilleri geçmek ve yoldaki makam ve hallere ulaşarak, irfani bir bilinç elde etmek ve tarikat olarak tabir edilen tevhit ve fenaya ulaşmaktır.

Pratik irfan ise, ariflerin dünya ve insanın hakikati konusunda kendi bilinç ve şuhudi bulgularının tamamının yorumlanmasıdır.[5]

Beşinci açıklama:

Temhidu’l-Kavait kitabında “Kamil insanın varlığının zorunluluğu” ilkesiyle ilgili eleştirileri açıkladıktan sonra, - kevni cami makamına ulaşmak için tavsiye edilen- pratik irfan ilkesiyle ilgili eleştirileri söz konusu ederek şöyle der: “ Önceki eleştiriler, irfanın teorik kısmıyla alakalıdır, bu eleştiriler ise, pratik ile alakalıdır…

Ayetullah Cevadi, bu kısmın açıklamasında şöyle der: “ Burada pratik irfandan kastedilen; suluk ve davranış yöntemini kapsayan öğretilerdir ve bunun için, burada zikredilen pratik irfan ile suluk ve davranışın özünü oluşturan ve lafız ve önermeler ile sınırlandırılamayan pratik irfan arasında fark vardır.”[6] O şöyle devam eder: “ İrfanda mesele ve önermelerden bir iz ve bir eser olmaz irfanda merhaleler söz konusu edilir; yani arif merhaleleri geçerek aynü l- yakine ulaşmak için çaba gösterir, aynü l- yakin ise, kavramların aracılığı ile bilgi elde edilmesinden farklıdır. Gerçeğin özünü müşahede etmektir.”

Gerçeği kavramlar aracılığıyla algılayan kimse, ateşin dumanını uzaktan seyredip, ateş konusunda konuşan kimse gibidir. Ama Hariset b. Malik gibi vasıtaları aradan kaldıran bir şahıs, aynü l yakin ile doğrudan ateşin hünerini müşahede etmeyi elde edebilir.

Ateşi görmeyi hüner bil

Dumanı görmek hüner değil

Teorik irfana gelince, kavramlar üzerine kurulu olan bu ilim, bir ilim olarak önermeleri ve burhanı vardır.

Sonuç:

Peş peşine gelen bu açıklamalarda görünürde bir aykırılığın olduğu göze çarpmaktadır, ama söz konusu edilen açıklamalardan, teorik irfan kavramının anlamının genişleyip darlaşması, zihnimizde var olan pratik irfanın anlamlarına bağlı olduğu anlaşılır.

Buna göre

Pratik irfanın iki manası olduğu söz konusu edildi:

1- Suluk’un bizzat kendisi ve arifin Allah’a doğru seyri.

2-Suluk yöntemini içeren öğretiler.

İlk iki açıklama, teorik irfan ikinci mananın karşısında yer alması hasebiyle teorik irfan ile pratik irfanın farkıyla alakalıdır. Ama son üç açıklamada ise teorik irfanı birinci mananın karşısında değerlendirmişlerdir ve bu ikinci anlayış gereğince Esfar-ı Erbea’nın bütün konularının, seyr ü suluk merhalelerinin açıklanmasının, kavs ı suut, züht, muhabbet, riyazet ve benzeri konuların, teorik irfanda söz konusu edilmesinin bir sakıncası yoktur.



[1] Bu yönüyle bu fırkaya sufiyye diyorlar. Doktor Kasım Ensari, Mebaniy i İrfan kıtabının birinci dersinde bu fırkanın sufiyye fırkası olarak isimlendirilmesi yönleri açıklanmıştır.

[2] Şehit Mutahhari, İslam İlimleriyle Tanışma, İrfan bölümü, s 70–75.

[3] Nazım Zade Kummi, İrfan Aynasında Ali (a.s), s 40–41.

[4] Şehit Mutahhari, İslami İlimlerle Tanışma, İrfan bölümü, s 76–77

[5] Doktor Yesribi, İrfani Nazari, s 38–53.

[6] Ayetullah Cevadi Amuli, Tahrir i Temhidu l Kavait, s 598–601.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kıbleyi nasıl bulabiliriz?
    6507 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Kıbleyi bulmak için bir takım yollar vardır ve onlardan bazıları şunlardır: 1. Hissel göstergelerden yola çıkarak tanıklık eden iki adil tanığın tanıklığı.2. Bilimsel kaidelerle (gökbilim vb.) kıbleyi bilen ve güvenilir olan bir şahsın belirtmesi.3. Müslümanların ...
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10652 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7336 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
    38176 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ...
  • İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
    17033 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların ...
  • Aristo mantığı ile diyalektik arasındaki farkı nedir?
    15506 İslam Felsefesi 2011/03/02
    Mantık bir kanunlar manzumesidir ve bu kanunlara riayet etmek düşüncede hataya düşmemizi engeller. Mantık eski ve yeni mantık diye iki kısma ayrılır. Eski mantık, bize nasıl doğru bir kıyas ve istidlal üreteceğimizi öğreten Aristo mantığıdır; başka bir ifadeyle Aristo mantığı istidlalin şekil ve kalıbına ek olarak, ...
  • Abdullah’ın Abdulmüttalip tarafından kurban olarak adanması akıl ve mantıkla çelişmez mi?
    5348 تاريخ بزرگان 2019/11/24
    Tarihi nakiller göz önüne alındığında önceki dinlerde ve ümmetlerde adak ve kurban ritüellerinin farklı ve çeşitli şekillerde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bunlardan biride insanın kurban edilmesiydi. İslam dini bunu kaldırarak sadece hayvan kurban edilmesine izin verdi.Aklın, fıtratın ve mantığın kabul ettiği desturları yerine getirmek gerçek imanın ...
  • Bir şirket, ürünlerini yabancı bir marka adı altında daha fazla değere satarsa bunun hükmü nedir?
    5794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Taklit merciilerinin bürolarından alınan cevaplar şöyledir:Ayetullah el-Uzma Hamanei: İç ürün mü yoksa dış ürün mü olduğu müşteri tarafından ayırt edilebiliyorsa böyle bir üretime sahte ve kandırmacadır denilemez. Ama gerçeğin aksi bir şey söylenirse bu yalan olur ve haramdır. Ve eğer ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15095 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • Kıyamet esnasında berzahtakiler de vuku bulan olayları tecrübe edecek mi? Onlar bu esnada hangi durumda olacaktır?
    11742 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Evrende iki kere sura üfleneceği Kur’an’ın kesin buyruklarındandır. Birinci üfleme, dünya ömrünün tamamlandığı ve bu vesileyle yeryüzündeki canlı tüm varlıkların ortadan kalkacağı zamandır. Hayat üflemesi olarak meşhur olan sonraki üflemede ise tüm insanlar dirilecektir. Her iki üfleme de ansızın vuku bulacaktır. İki üfleme arasındaki süre de belli ...

En Çok Okunanlar