Gelişmiş Arama
Ziyaret
5352
Güncellenme Tarihi: 2010/09/06
Soru Özeti
İslam hükümlerini sormak uzmanlık gerektirir mi?
Soru
Bazı zamanlar âlimlerden soru soruyoruz. Sorunun cevabını bilmediğimiz veya özel bir konu hakkında soru sorduğumuz için rahatsızlık duyduklarını bize yansıtıyorlar. Onlar Farsça ve Arapça bilmediğimiz ve uzmanlık derslerine katılmadığımız için hadisleri okumaya ve tahlil etmeye hakkımız olmadığını ve sadece uzman sıfatıyla kendilerinin yanına gelebileceğimizi söylemekteler. Bu adilce midir? İslam ve Allah hiç kimseye apaçık doğruları bilme ve düşünme gücü vermemiş midir? Bu tür âlimler insanları (dostça ve karşılıklı anlaşmayla) İslam’a doğru yönlendirmemekte ve İslam’dan uzaklaştırmaktadırlar.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

İslam hüküm ve ilimlerini bilme ve öğrenmenin derinlik açısından değişik düzey ve mertebeleri vardır.

A) Yüzeysel bilgi ve genel bilgilenme: Amelî, ahlakî ve inançsal hüküm, adap ve buyrukları öğrenmek gibi.

B) Delilli Bilme: Ahlakî, İnançsal ve amelî fıkhî delilleri öğrenmek gibi.

C) Amelî, ahlakî ve inançsal hükümlerin felsefe ve hikmetini bilmek.

İlk merhale (yüzeysel bilgi ve genel bilgilenme) düzeyinde öğrenmek ve sormak her bireyin görevidir. Buna cevap vermek de âlimlere farzdır. Ama ikinci ve üçüncü merhaleler düzeyinde öğrenmek gerekli ilmî ve teknik maharetleri kazanmadan ve lazım olan araçları hazırlamadan iyi bir netice vermez ve bazılarının nezdinde vakit telef etmek olarak telaki edilebilir. Tıpkı uzmanlık isteyen tıbbî meseleler hakkında bilgisi olmayan bireylerin bir doktoru herhangi bir hastalığın uzmanlık isteyen delillerini açıklamaya mecbur kılma girişimleri gibi. Böyle bir durumda doğal olarak soru sorulan doktor ve soru soran bireyin vaktinin telef olmasından başka bir netice hâsıl olmayacaktır. Fıkıh ve içtihat ilimlerindeki gerekli maharetlerin ne olduğunu öğrenmek için şu soruların yanıtlarına müracaat ediniz: 1077. Soru (Site: 1235), İndeks: Fetva Vermenin Temelleri ve Delilleri; 66. Soru (Site: 307), İndeks: Kur’an ve İçtihat; 7791. Soru (Site: 7897) , İndeks: Bazı Müçtehitlerin Bir takım Müşterek Konulardaki İhtilafları.

Din âlimleri her zaman kitap yazıp basarak ve soru ve cevap oturumları düzenleyerek vb. muhatapların bilgi düzeyini yükseltmeye ve belirtilen alanda İslamî ahlak ve güler yüzle soruları yanıtlamaya çalışmışlardır. Bu iddiamızın delil ve tanığı ikinci ve üçüncü merhale düzeyini de kapsayan soruları yanıtlamak için değerli din âlimleri tarafından internet eksenli değişik sitelerin faaliyete geçirilmesidir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar