Gelişmiş Arama
Ziyaret
6334
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
Soru
Bilim baktığı her yerde süreci inceler ve bu hiçbir sihir ve büyüyü içermez! Bundan dolayı, Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır? Biz şimdiki hayatımızda meydana gelen bir sihir ve büyü gözlemlememekteyiz; mesela ikiye ayrılan bir su, doğan bir bakire, yarılan bir ay ve bir miracı görmemekteyiz. İnsanlar içinde yaşadığımız dünyaya mana bahşetmek için her zaman geçmiş ve gelecekteğe yönelik büyüsel düşünmektedir. Başka bir ifadeyle “ben bu olayın gerçekleştiğini görmedim, kesinlikle büyücü bir şahıs bunu yapmıştır” denmek istenmemekte midir?
Kısa Cevap

Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize olarak adlandırılan şeydir. Bu husus peygamberlerin dönemine özgü değildir, aksine her çağda meydana gelmektedir. Ama az bir grup buna vakıftır. Har çağdaki sınırlı bilimin kabul edilen tanımlar çerçevesinde hiçbir sihir ve büyüyü onaylamadığı doğrudur, ama daha doğru olan tespit şudur:  Bu bilim erbabı bazı durumlarda kendi kabul edilen tanımlarının dışında kalan her şeye sihir ve büyü veya daha açık bir ifadeyle yalan ve hurafe demektedir.

Ayrıntılı Cevap

Yaratılış âlemlerinin mertebeleri olduğu gibi, Allah’ın fillerinin de mertebeleri vardır. Bu mertebelerin bazıları, diğerlerine egemendir ve onlarda tasarrufta bulunabilir. Daha üstün âlemlerdeki bir gücün aşağıdaki bir âlemlerdeki bir kaideyi ihlal etmesi, özel ilahi bir kaide olup imkân dâhilindendir ve duyumsanmayacak bir şekilde her zaman vuku bulmaktadır. Peygamberler salt bu kaideleri bilmekteydi ve Allah’ın izniyle onlardan bazılarını her zamanki olağanlığa aykırı bir tarzda aşikâr kılmışlardır. Bu sihir ve büyü değildir, bilakis daha üstün bir ilim ve güçtür. Büyü sıfatıyla maddi ve tecrübî bilimler üstünde olan her fenomeni inkâr etmeye yönelik ısrar, bir kavramdan yanlış yararlanmaktan ibarettir ve negatif bir anlam ifade eder. Örneğin bu maddi dünyada bile bazı tabii kanunlar üstün ve egemen olan bir kaidenin tasarrufuyla başka bir şekilde fiiliyata geçmekte ve başka özellikleri aşikâr kılmaktadır. Ama bu husus da bir kaidedir ve sadece onun fiiliyatına yönelik bilgisiz olunması durumunda büyü olarak algılanabilir. Artı, bu meçhuller hiçbir zaman sona ermeyecektir. Gerçek olan şudur: Peygamberler tarafından tarih boyunca aşikâr kılınan mucizelerden öteye, her zaman şimdiki bilim için meçhul olan ve keşfedilmiş kanunların üstündeki bir kanuna tabi olan bir takım fenomenler gerçekleşme halindedir. Şu noktayı bilmemiz çok önemlidir: Âlemdeki mertebelerin tümü şimdiki bilim tarafından keşfedilmiş alt düzeydeki kanunların denetimi altında hareket etmemektedir ve maddi bilimler daha üstün kanunların olduğunu ispat etme gücünden yoksun olmakla birlikte, günbegün evrendeki tüm hakikatleri sınırlı bilgilerle tahlil edemeyeceğini daha çok kavramaktadır.     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar