Gelişmiş Arama
Ziyaret
29603
Güncellenme Tarihi: 2011/01/20
Soru Özeti
Siyah elbise giymenin İslam’daki hükmünün mekruh olup olmadığını sormak istiyorum. Ayetullah Behçet’in bu husustaki görüşü nedir?
Soru
Siyah elbise giymenin İslam’daki hükmünün mekruh olup olmadığını sormak istiyorum. Ayetullah Behçet’in bu husustaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

Din öğretiler bütününden elde edildiği kadarıyla kadın elbisesi bedeni örtecek tarzda olmalı ve aynı şekilde namahrem ile karşılaşıldığında da dikkat çekici olmamalıdır. Çok açık olduğu üzere siyah renk diğer renklerle mukayese edildiğinde kullanışlı bir şekilde kadın için daha koyu ve iyi bir örtü sağlamaktadır. Bu esas uyarınca; Ayetullah Hamaney ve Ayetullah Tebrizi gibi fakih ve taklit mercileri kara çarşafın mekruh olmadığını açıkça söylemişlerdir. Ayetullah Fazıl Lenkerani gibi bazıları da mekruh olmamanın ötesinde kara çarşafın en iyi hicap türü olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla salt siyah giyinmenin mekruh oluşu, sadece erkeklere özgüdür. Ama matem merasiminde siyah renkten istifade etmek mekruh olmamakla kalmayıp, Peygamberin (s.a.a) ehli beytiyle hemdert olmadan dolayı sevap bile taşır. İmam Seccad’ın (a.s) bir evladından şöyle nakledilmiştir: Ceddim İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda Beni Haşim kadınları onun mateminde siyah elbise giydiler ve bu elbiseyi soğuk ve sıcakta değiştirmediler.[i] Bazı büyük fakihlerin İmam Hüseyin’in (a.s) matemi günlerinde siyah elbise giydikleri, onun vesilesiyle kutsanmayı talep ettikleri, ciddiyetle onu koruyup kolladıkları ve vefat ettikten sonra da kutsanmak için onlarla defnedilmeyi vasiyet ettikleri hatırlatılmalıdır. Bundan dolayı imamların (a.s) matem günlerinde ve özellikle de Muharrem ve Sefer aylarında siyah elbise giymek mekruh olmamakla kalmayıp bu mukaddes zatlar ile hemdert olmadan ve onların davalarını ihya etmeden dolayı da büyük bir fazilet taşır.



[i] el-Bahrani, el-Hadaiku’n-Nazire Fi Ahkami’l-İtreti’z-Zahire, c. 7, s. 118.

Ayrıntılı Cevap

Her ne kadar bazı rivayetlerden genel ve külli olarak siyah elbisenin mekruh olduğu[1] anlaşılsa da belirtilen mekruh oluş tüm elbiseleri, kadın ve erkek tüm fertleri ve tüm zaman ve günleri kapsayacak şekilde yüzde yüz değildir; yani siyah elbisenin mekruh olma hükmü bazı durumlarda istisnaya tabi tutulmuştur. Bu durumların en önemlileri de şunlardır:

A. Bazı özel siyah elbiselerin mekruh olmayışı: Bir rivayette Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) üç istisna dışında siyah elbiseyi mekruh bildiği nakledilmiştir. Bu üç istisna haf (bir çeşit ince deri ayakkabı), sarık ve kisadan müteşekkildir.[2] Kisa, Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen kisa hadisi karinesiyle uzun ve tüm bedeni kaplayan bir elbise olup aba ve hanımların çarşafını da kapsamaktadır. O halde müstesna edilen bu üç elbise mekruh değildir. Hz. Ayetullah Behçet Camiu’l- Mesail kitabında şöyle demektedir: Bil ki ashabın kitaplarında elbiseyle ilintili olarak namazda mekruh olan bazı hususlar zikredilmiştir. Sarık, haf ve kisa dışındaki siyah elbise bunlardandır.[3] 

B. Bayanlar için siyah elbisenin mekruh olmayışı: İslam’da tür, miktar ve hatta renk açısından kadın ve erkek elbisesinin fark ettiğinden bir şüphe yoktur. Örneğin altın dikili ve ipek elbise kadın için caiz ama erkek için caiz değildir. Bayanların farz örtünme ölçüsü fakihlerin meşhur görüşüne göre yüz, el ve ayaklar dışında tüm bedendir. Ama erkeklerin örtünme ölçüsü ise daha azdır. Elbise rengi açısından da hacda erkekler için beyaz ihram elbisesi müstehaptır. Ama kadınlar beyaz dışında başka bir renkte olsa da normal bir elbise giymede serbesttirler. Fıkıh kitaplarında da meşhur hiçbir Şia fakihi kadınların siyah elbise ve örtü kullanması hakkında bir fetva vermemiştir. Bunun aksine mekruh olmadığını ve bundan daha ötesini açıkça ifade etmişlerdir. Şia’nı derin fakihi merhum Cevahir yazarı meşhur kitabında şöyle nakletmektedir: İmamiye ashabı tarafından yazılan değişik kitapların açık ifadesiyle siyah elbisenin mekruh oluşu erkeklere özgüdür. Zira mukaddes şeriat namahrem ile karşılaştıkları esnada kadınlar için daha kalın ve çok örtünmeyi öngörmüştür. Siyah renk de diğer renklerle mukayese edildiğinde daha iyi bir şekilde daha kalın ve çok örtünmeyi sağlamaktadır.[4] Ayetullah Hamaney ve Ayetullah Tebrizi gibi günümüz fakih ve taklit mercileri kara çarşafın mekruh olmadığını açıkça söylemişlerdir. Ayetullah Fazıl Lenkerani gibi bazıları da mekruh olmamakla kalmayıp kara çarşafın en iyi hicap türü olduğunu belirtmiştir.[5] Yukarıdaki delillere ek olarak bugün renk psikolojisinde siyah rengin durgun ve pasif bir renk olup tahrik ve dikkat çekmeye sebebiyet vermediği kesin bir gerçektir. Bu özellik, hiçbir olumsuz etki taşımaksızın[6] dikkat çekmeme ve toplumda ruhsal sükûnetin icadından ibaret olan namahrem karşısındaki kadınların hicap ve örtüsünün hikmetiyle de uyuşmaktadır.

C. Matem merasiminde siyah elbisenin mekruh olmayışı: Matem merasiminde siyah renginden istifade etmek mekruh değildir. İmam Seccad’ın (a.s) bir evladından şöyle nakledilmiştir: Ceddim İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğunda Beni Haşim kadınları onun mateminde siyah elbise giydiler ve bu elbiseyi soğuk ve sıcakta değiştirmediler.[7] Hatta masumların (a.s) dışındaki matem merasimlerinde bile dindar ve hatta dindar olmayan insanların âdeti matem merasiminde siyah elbise giymektir. Buna ek olarak siyah giyinmenin Ehli Beytin (a.s) davasını ihya etmek gibi başka bir yapıcı özelliği de bulunmaktadır. Bu, o mukaddes zatların istediği ve sevdiği bir şeydir. Şöyle buyurmuşlardır: “Davamızı ihya edenlere Allah rahmet etsin.”[8] Yani davamızı ihya eden kimse Hakk’ın rahmetine kavuşsun. Kuşkusuz ki bu günlerde yaşlı ve genç, büyük ve küçük siyah elbise giydiklerinde, bu, şehitlerin efendisinin mukaddes varlığına ulaşan can alıcı hüzün ve musibeti hatırlatmaktadır. İslam’ın bekasının Muharrem ve Sefer aylarına borçlu olduğu da bir gerçektir. Tarihi açıdan tarihçilerin yazdığına göre, yürek yakan Aşura vakıasından sonra Allah Resulü’nün (s.a.a) temiz ailesi, bir yıla kadar siyah elbise giyen ilk kimselerdi. Onlar o denli matem tutuyorlardı ki İmam Seccad (a.s) kendileri için yemek hazırlıyordu. Tarih boyunca Ehli Beytin (a.s) mateminde siyah elbise giymek Şiiler ve sevenler arasında değerli bir gelenek olarak yaygın olmuştur. Bazı büyük fakihlerin İmam Hüseyin’in (a.s) matemi günlerinde siyah elbise giyer, onun vesilesiyle kutsanmayı talep eder, ciddiyetle onu koruyup kollar ve vefat ettikten sonra da kutsanmak için onlarla defnedilmeyi vasiyet ederlerdi. Bundan dolayı imamların (a.s) matem günlerinde ve özellikle de Muharrem ve Sefer aylarında siyah elbise giymek mekruh olmamakla kalmayıp bu mukaddes zatlar ile hemdert olmadan ve onların davalarını ihya etmeden dolayı da büyük bir fazilet taşır. Yukarıdaki açıklamalar ile İslam dininde siyah renginin mekruh oluşu hakkında serdedilen görüşlerin ne denli genel, hesapsız, demagojik ve cahilce olduğu iyice açıklığa kavuşmuş olmaktadır.       


[1] Bu hadisler ile tanışmak için Furu’ Kafi, c. 2, Kitabu’s-Salat, Babu’l-Libas ellezi tekrehu es-salat fihi ve ma la tekrehu, s. 397, Furu Kafi, c, 6, Kitabu’z-Zey ve’t-Tecemmül Bab-u Lebesi’s-Sevad, s. 449, Vesailü’ş-Şia, c. 3, Kitabu’s-Salat Ebvabu Libasui’l-Musalli, bap. 19, Babu Kerahet-i Labesi’l-Sevad ella ve … Müstedrekü’l-Vesail, belirtilen cilt ve baba müracaat edin.  

[2] Bir grup ashabımız Ahmed b. Ebi Abdullah’tan o da ismini zikretmediği bazı ashabından şöyle nakletmiştir: Allah Resulü ayakkabı, sarık ve aba dışında siyahı mekruh görürdü. Kuleyni, Furu Kafi, c. 6, Kitabu’z-Zey ve’t-Tecemmül, Babu Lebesi’s-Sevad, hadis. 1, s. 449.

[3] Camiu’l-Mesail (lil-Behçet), c. 1, s. 314.

[4] Muhammed Hasan Necefi, Cevahiru’l-Kelam Fi Şerh-i Şerai’l-İslam, c. 8, s. 235.

[5] Vijename-i Ferheng-i İslam, Bahar 1379, s. 7.

[6] Hiçbir delil ve kanıt olmadan ve çarşaf aleyhine kültürel bir atmosfer yaratmak için kara çarşaf ve hicabın depresyon ve kemik yumuşaması gibi bir takım ruh ve beden hastalıklarına neden olduğunu iddia etmişlerdir. Bu fertlerin iddialarının yanlış olduğunu anlamak için “Nakd-ı Edille-ı Muhalifin-ı Çadır-ı Meşki” Ruzneme-i Cumhuri İslami, 4 Behmen 79 makalesinin ikinci kısmına müracaat edin.  

[7] el-Bahrani, el-Hadaiku’n-Nazire Fi Ahkami’l-İtreti’z-Zahire, c. 7, s. 118.

[8] Vesailu’ş-Şia, c. 12, s. 20.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) terörist saldırılara karşı neden kendi türbelerini koruyamadılar?
    6558 Eski Kelam İlmi 2010/07/17
    Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii (yasama, helal ve haramları belirleme) velayetin yanı sıra, tekvini velayette vermiştir. Onların alemi istedikleri şekilde idareetmeve müdahelegüçlerivardır. Böylesi bir velayet ve güç sadece ...
  • Fecr-i sadık ve Fecr-i kazib’ten kasıt nedir?
    36997 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Fecr-i sadık (gerçek/ikinci fecir) ve fecr-i kazib (yalancı/birinci fecir) iki fıkhi ve astronomik terim olup gece ve gündüzün özel vakitleridir. Fecr-i kazib doğuda görülen beyazlıkla meydana gelir. Bu zamanda namaz kılınamaz. Fecr-i sadık’ın zamanı, o beyazlığın doğu tarafından yayılmasıdır. Bu zaman, sabah namazının ...
  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    6483 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) hayır ve iyiliği güzel yüzlüler nezdinde arayın diye buyurmuştur? Hâlbuki İslam’da zahiri güzellik yerine deruni güzellik önemlidir!
    9575 معیار شناسی (دین و اخلاق) 2012/11/04
    Şüphesiz insanın Allah nezdinde derecesini yükselten şey deruni ve manevi güzelliktir. Allah’a yaklaşmaya neden olan şey deruni güzellik ve temizliktir.[1]Bu yüzden bir insan ne kadar zahiri olarak güzel olursa olsun manevi güzellik taşımazsa yüce Allah nezdinde hiçbir değer taşımaz. Ama bununla birlikte sosyal ilişkilerde ...
  • İslam dininin erkeklerin bakımı ve kişisel temizliği için tavsiyeleri nelerdir?
    4004 Teorik Ahlak 2019/10/09
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3339 Sire 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9716 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    16173 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
    10439 Eski Kelam İlmi 2012/11/11
    Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur. A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. B. Türlerin ...
  • Müslim b. Akil’in Kerbela’ya gelen kızlarının ismi nedir?
    8359 تاريخ بزرگان 2009/02/04
    Hz. Müslim b. Akil’in hayatını anlatan kitaplar incelendiği zaman, Onun Atike ve Hamide adlı iki kızının olduğu anlaşılmaktadır. Atike, Kerbelada Aşura günü, düşmanın çadırlara saldırması sonucu şehid oldu. Hamide ise, Kerbela’da esir düştü. Hz. Müslim’in nesli onunla devam etti. ...

En Çok Okunanlar