Gelişmiş Arama
Ziyaret
22921
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamber her zaman Muaviye’ye, babasına (Ebu Süfyan’a) ve oğluna (Yezid’e) lanet mi ederdi?
Soru
Ziyaret-i Aşura’yı -manasına dikkat ederek- okuduğumda: ‘Allahım! Benî Ümeyye ve ciğer yiyenin oğlu, senin dilinde, resulünün (Sallallahu aleyhi ve Alihi) dilinde her yerde ve her menzilde lanetlenen lanetli oğlu lanetli bugünü mübarek bilmeleri...’ cümlesini gördüm ve aklıma şöyle bir soru takıldı: Peygamber her yerde ve her menzilde Muaviye b. Ebi Süfyan’a, babasına ve oğluna lanet mi ederdi? Ayrıca Allah’ın dili ne demektir?
Kısa Cevap

Allah’ın dilinden kasıt, Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.

Hz. İbrahim (a.s), Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa (a.s) Kerbela’dan geçtiklerinde her birinin başından bir olay geçti. Onlar Allah’tan bunun nedenini sorup cevabını aldıktan sonra Allah-u Rahman şöyle buyurdu: ‘Gök ve yer ehli, Hüseyin’in katiline lanet eder.’ Onlarda Yezid’e lanet okudular.

İslam Peygamberi de (s.a.a) çeşitli yerlerde Yezid’e lanet etmiştir. Peygamberimizin her yerde lanet etmesi, Yezid’e lanetin tekidi ve çokluğu manasına gelmektedir. Muaviye b. Ebi Süfyan, babası ve oğlu Kur’an’ın genel lanetlerinin kapsamına girmektedirler.

Ayrıntılı Cevap

‘Ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’ cümlesinden maksadın Muaviye olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü:

1) Onun annesi Hind, ‘Ciğer yiyen’ lakabını Seyyid-i Şüheda Hamza’nın şehadetinden sonra almıştı.[1]

2) Lanetli oğlu lanetli lakabı Muaviye’nin çeşitli lakaplarından biridir.[2]

Ancak, ‘Ben’i Ümeyye bugünü mübarek bildi’ cümlesinde ki ‘Bugün’ ism-i işaresi Aşura gününe işaret ettiğinden ‘ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’den maksat Yezid olabilir.

Bu girişten sonra asıl soruya geçiyoruz: Allah’ın Dili’nden maksat Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.[3] Ancak bütün insanlar Hak Teala’nın muhatabı olmaya layık olmadıklarından Allah mesajını genellikle Peygamberler (a.s) ve onlara gönderdiği kitaplar vasıtasıyla göndermiştir. Bununla, Peygamberlerin (a.s) ve Kur’an-ı Kerim’in vasıtasıyla Yezid’e çeşitli şekillerde lanet ettiğini insana bildirmiştir. Peygamberler (a.s) vasıtasıyla edilen lanette Yezid’in adı özellikle getirilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de[4] lanet genel olarak zikredilmiştir, bu yüzden Yezid’de o lanetlerin içine girmektedir. Belirtmek gerekir ki, Allah’ın lanet etmesi, onların ilahi rahmetten uzaklaştırılması demektir.[5]

Peygamberlerin (a.s) Yezid’i Lanetlemesi

Büyük peygamberler (a.s), bu cümleden Ulu’l Azm peygamberler Yezid’i lanetlemişlerdir. Bu konuda sadece bir rivayetle yetineceğiz:

‘Birgün Hz.İbrahim (a.s) Kerbela’dan geçerken atından düştü ve mübarek başı yaralandı. Hz. İbrahim (a.s) istiğfar ederek Allah’a şöyle arzetti: ‘Allahım! Ben bir hata mı yaptım acaba?’ Cebrail Onun yanına gelerek şöyle dedi: ‘Sen herhangi bir hata yapmadın. Ama burada son paygamberin evladı ve halifesi öldürülecektir. Senin kanın ona teselli olsun diye akıtıldı.’ Hz. İbrahim (a.s) ‘Katil kimdir?’ diye sordu. Cebrail dedi ki: ‘Göktekilerin ve yerdekilerin kendisine lanet ettiği kimsedir.’ Hz. İbrahim’de (a.s) ellerini göğe kaldırıp Yezid’e lanet etti.’[6]

İslam Peygamber’inin (s.a.a) Yezid’i Lanetlemesi

Resul-i Ekrem (s.a.a) seferlerinin birinde bir yerde durup: ‘İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun’ diyerek ağladı. Kendisinden bunun nedenini sorduklarında şöyle buyurdu: ‘Cebrail şu anda bana Fırat’ın kenarında bir yeri göstererek evladım Hüseyin’in orada öldürüleceğini söyledi.’ ‘Ya Resulellah! Kim onu öldürecek?’ diye sorduklarında ‘Yezid adında biri. Allah ona lanet etsin...’[7] diye buyurdu.

Abdulmuttalib’in kızı Safiye şöyle diyor: ‘Hüseyin dünyaya geldiği zaman Onu Peygambere verdim. Peygamber dilini Hüseyin’in ağzına koydu. Hüseyin onu emiyordu... Peygamber Onun iki gözünün arasını öptü. Sonra Onu bana verip şöyle buyurdu: ‘Oğlum, Allah senin katillerine lanet etsin.’ Safiye diyor ki: ‘Anam babam sana feda olsun! Kim Onu öldürecek’ diye arzettiğimde, ‘Benî Ümeyye’nin kalıntılarından asi bir grup (Allah onlara lanet etsin)’ diye buyurdu.[8]

Kur’an’da da lanetlenen kimseler vardır. Sünni ve Şii rivayet kitaplarında Yezid’in de içinde olduğu Benî Ümeyye’nin Kur’an’da lanetlenen kavimlere örnek olduğuna dair rivayetler vardır. Söz konusu ayetlerden bazıları şunlardır:

Lanetlenen Ağaç: İsra suresi 60. ayetinde bahsedilen rüya neydi ve lanetlenmiş ağaçtan maksat kimlerdir konusunda çeşitli görüşler vardır.[9] Bir kısım Sünni ve Şii tefsirlerinde şöyle yazar: ‘Resulullah rüyasında, minberinin üzerinde maymunların oynadıklarını görmüştü. Lanetlenmiş ağaç ise birbiri ardına Peygamberin (s.a.a) halifelik tahtına oturan Benî Ümeyye’dir.[10]

Şecer-i Habise (Kötü Ağaç),[11] rüşdü, maneviyatı ve hakikat toprağında kökü olmayan küfür ve şirktir. İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Bu ağaç Benî Ümeyye’nin halini anlatır.’[12]

Allah ve Resulüne eziyet eden dünya ve ahirette lanetlenmiştir.[13] Sünni ve Şia kaynaklarında gelen rivayetlerde Ehl-i Beyt’e (a.s) eziyet edenin Allah ve Resulüne eziyet ettiği belirtilmiştir.[14]

İlahi nimete karşı nankörlük edenler kendi kavmini helakete ve yokluğa götürmüş, kötü bir yer olan cehenneme sürüklemişlerdir.[15] Sünni ve Şii kaynaklarında onların Kureyş’ten olan Benî Ümeyye ve Benî Mahzum kabileleri olduğu belirtilmiştir.[16]

Yine aynı kaynaklara göre, Benî Ümeyye Kadir gecesinin faziletinden mahrumdurlar. Onun yerine bin aylık geçici dünya saltanıtını gaspederek gönüllerini hoş tuttular.[17]

Kur’an-ı Kerim’de birçok gruba lanet edilmiştir. Örneğin: Zalimlere,[18] kafirlere,[19] kasıtlı olarak mümini öldürenlere[20] vs.[21] lanet edilmiştir. Bunlar Yezid’i de kapsamaktadır.[22]

Yezid’in cinayetlerine, Seyyid-üş Şüheda ve ashabının şehadet şekline, İmam Hüseyin’in (a.s) konumuna ve bütün Peygamberlerin varisi olduğu makamına yüzeysel olarak baktığımızda Yezid’in Kur’an’ın lanetlediği kimselerden olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.

Yezid’in kötülük ve pislikleri öyle bir haddeydi ki, insanlık tarihinde Şeytan’dan sonra kimse onun gibi lanete uğramamıştır. Rivayetlere göre kara, deniz ve havada olan bütün varlıklar onu lanetlemekteler.

Her yerde lanet etmek

Her yerde lanet etme şu manalara gelebilir:

1-Yezid’in lanetlenmesinin çokluğu ve tekidi kastedilmiş olabilir.

2-Söz gibi zeban-ı hal ile de lanet edilebilir. Peygamber dini tebliğ ederken onun icrasına engel olanları   zeban-ı hal ile lanetlemektedir. Yezid’de dinin icrasına engel olanlardan biri olduğundan Nebiyy-i Ekrem’in (s.a.a) lanetleri onu da kapsar.[23]



[1] -İbn-i Esir, Usd-ul Gabe, c.7, s.281; en-Niza’ ve’t Tahasum, s.49; İbn-i Esir, el-Kamil Fi’tTarih, c.2, s.251 vb. Mecid-i Haydari Fer’in Medrese-i Aşk kitabı s.381’den (Zair-i Kum yayınları) ve Hasan Esedi’nin Berresi ve Tahlil-i Piramun-i Ziyaret-i Aşura kitabının s.242’den (Adine-i Sebz yayınları) alınmıştır.

[2] -Emini, el-Gadir, c.10, s.83, 156 ve 158. Medrese-i Aşk kitabı s.385’den alınmıştır.

[3] -Allah bazen vahiy meleğiyle, bazen kalbe ilhamla ve bazende ses dalgalarını havada ve cisimlerde yaratarak Peygamberiyle sohbet ederdi. Hz. Musa (a.s) böyle bir ayrıcalığa sahipti. O ses dalgalarını bazen Emin Vadinin Ağacından, bazende Tur dağından duyuyordu. Bu yüzden Ona Kelimullah lakabı verilmiştir. Bkz: Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.4, s.212, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları, Tahran, h.ş. 1374, 1. Baskı.

[4] -Kur’an, ebedi bir kitap olduğundan konuları, genel olarak ele almaktadır. Eğer ayrıntılara girmiş olsaydı ve yalnızca tarihte lanetlenmiş kimselerin adını saymaya kalksaydı ciltler dolusu kitap olurdu. Peygamberler ve Vasiyleri ilahi kelamın müfessirleri olduklarından Kur’an’ın genel konularından belli başlı örnekleri açıklamaktadırlar.

[5] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Seyyid Muhammed Bakır Musavi Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.16, s.521, Defter-i İntişarat-ı İslamiy-i Camiay-ı Müderrisin-i Havzay-ı İlmiyyey-i Kum, h.ş.1374, 5. Baskı.

[6] -Bihar-ul Envar, c.58, s.243 ve 245, Medrese-i Aşk kitabı s.281’den alınmıştır.

[7] -Seyid b. Tavus, el-Luhuf Fi Katl-it Tufuf, s.16, Medrese-i Aşk kitabı s.284’den alınmıştır.

[8] -Bihar-ul Envar, c.43, s.243, el-Mektebet-ül İslamiyye, Medrese-i Aşk kitabı s.246’den alınmıştır.

[9] -el-Mizan, c.13, s.136, Müessese-i Matbuati-i İsmailiyan.

[10] -Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.12, s.171, 19. Baskı, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.2, s.237; Tefsir-i Kurtubi, c.6.

[11] -İbrahim/26.

[12] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.538, Tefsir-i Nümune, c.12, s.174’ten alınmıştır.

[13] -Ahzap/57.

[14] -Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail Buhari, Sahih-i Buhari, c.3, hadis:3509, 3541, 1361, 1370, 5. Baskı, Dimeşk, Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura kitabı s.113’den alınmıştır.

[15] -İbrahim/28-29.

[16] -İmam Ebu İshak Ahmed Sa’lebi, el-Keşf ve’l Beyan, c.5, s.319, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi, aynı kaynak s.134’ten alınmıştır. Ebu Nasr Muhammed b. Mesud b. Ayyaşi Selemi Semerkandi, et-Tefsir, c.2, s.229, aynı kaynaktan alınmıştır.

[17] -Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sure, Sünen-i Tirmizi, c.5, Bab-ı Tefsir-il Kur’an, sayı:3350, Dar-ul Kutub-ul İslamiyye; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.32, s.31, aynı kaynak s.135’ten alınmıştır, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi.

[18] -A’raf/44, Hud/18, Ğafir/52.

[19] -Ahzap/64, Maide/78, Bakara/89.

[20] -Nisa/93.

[21] -Bakara/89-159, Nur/23

[22] -Bkz: Bihar, c.43, s.243, c.44, s.250, Medrese-i Aşk kitabı s.409’dan alınmıştır.

[23] -Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura, s.246.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar