Gelişmiş Arama
Ziyaret
18201
Güncellenme Tarihi: 2011/08/14
Soru Özeti
Neden Fatiha suresi (Hamd) Seb’i Mesani olarak adlandırıldı?
Soru
Neden Fatiha suresi (Hamd) Seb’i Mesani olarak adlandırıldı ve bu adlandırmadaki amaç nedir?
Kısa Cevap

Tefsirlere ve rivayet kaynaklarına müracaat ettiğimizde bu konuda –“Seb’i Mesani” ve “Kuran’ı Azim”den maksat nedir?” farklı görüşlerin mevcut olduğunu görürüz:

Bazıları bu iki terimden maksadın Kuran ve ayetleri olduğu görüşündedirler.

Bir gurup ise “Seb’i Mesani”den maksadın Hamd suresi olduğuna inanmaktadır: Çünkü bu sure iki defa Peygamber’e (s.a.a) nazil olmuştur.

Bazıları ise “Seb’i Mesani”nin Kuran’ın evvellerinde yer alan uzun sureler olduğuna inanır. Delilleri ise bu surelerde tarihten haberler, olaylar ve ibretlerin çok defa tekrarlanmasıdır.

Ama gerçek şu ki, Ehli Sünnet ve Şia’dan bize ulaşan rivayetler “Seb’i Mesani”nin Hamd suresi olduğunu tekit etmekteler. Sebebi ise namazın ilk iki rekâtında iki defa okunmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Tefsirlere ve rivayet kaynaklarına müracaat ettiğimizde“Seb’i Mesani” hakkında farklı görüşlerin mevcut olduğunu görürüz. Bazıları, maksadın Kuran ve ayetleri olduğu görüşündedirler. Ayrıca iki defa nazil olması veya namazlarda iki defa okunmasından dolayı, Hamd suresi olduğu görüşü de mevcuttur. Bazıları ise


“Seb’i Mesani”den maksadın Kuran’ın evvelinde yer alan uzun sureler olduğuna


İnanırlar. Sebebi de tarihi haberlerin ve ibret dolu olayların çok tekrarlanmasıdır.[1]


 Ama hakikat, Ehli Sünnet ve Şia kaynaklarında Peygamber (s.a.a) ve İmam Sadık’tan (a.s) gelen birçok rivayetin de delalet ettiği üzere “Seb’i Mesani”den maksadın Fatiha suresi olduğu gerçeğidir. Bu sure, Seb’i Mesani’den başka Ummu-l Kitap, Ummu-l Kuran, Kuran-ı Azim, Şafiye, Vafiye, Rakiyye, Kenz ve Esas unvanlarıyla da meşhurdur.[2] Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “ Şüphesiz, sana iki defa tekrarlanan yediyi ve Büyük Kuran’ı verdik.”[3]

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “ Şüphesiz (Hamd suresi), Seb’i Mesani (iki defa tekrarlanan yedi) olarak adlandırılmıştır. Çünkü iki rekâtta iki defa tekrar olunur.”[4]

Sait b. Cubeyr diyor ki: İbni Abbas’tan Seb’i Mesani hakkında sordum ve şöyle cevap verdi: “Seb’i Mesani, Ummu-l Kuran’dır. “Seb’”den maksat (Hamd Suresi’ndeki) yedi ayettir. “Mesani” ise, Hamd suresinin iki rekâtta da tekrar edilmesidir. Bu da sadece bu sureye hastır, Kuran’daki başka surelere değil.[5]

Kaşif tefsirinin sahibi, bu meselede başka bir ihtimali de öne sürmüş ve şöyle demiştir: “ veya bu surede Rububiyet ve Ubudiyet zikrinin bir arada olmasından dolayıdır.[6]

Allame Tabatabai, El-Mizan tefsirinde bu konuda, önemli bir meseleye değinerek şöyle diyor: “Seb’i Mesani, Hamd suresinin isimlerindendir. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’ten (a.s) gelen birçok rivayete göre Seb’i Mesani, Hamd suresi olarak tefsir edilmiştir.

Buna göre: “Seb’i Mesani, Kuran’ın evvelindeki yedi uzun suredir veya “Ha” “Mim” ile başlayan yedi sure veya peygamberlere nazil olan yedi kitaptır” diyenlerin sözü geçerli değildir. Çünkü bu görüşleri destekleyen Kuran ayeti ve rivayetler mevcut değildir.[7] Allame sözlerine şunu da ekliyor: Mesani kelimesi, Kuran’ın tamamı için sıfattır ve kendiliğinden Fatiha suresini de içermektedir.

“Minel-Mesani”den maksat nedir? Ve “Min”in manası acaba fark koymak mıdır yoksa beyan mıdır? Ayrıca “Mesani” kelimesinin türemiş hali ve bu şekilde adlandırılmasının nedeni nedir? Müfessirler arasında birçok ihtilaf bulunmaktadır.

Burada zikretmemiz gerekir ki “min” fark koymak için gelmiştir. Zira Allah diğer yerlerde bütün Kuran ayetlerini “Mesani” olarak adlandırıyor ve buyuruyor ki: “ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden kitabı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu kitaptan tüyleri ürperir.”[8] Hamd suresinin ayetleri de bu ayetlerdendir. Öyleyse Hamd suresi, Mesani’nin bir parçasıdır, tamamı değil.[9]

Min-Vahy’il-Kuran tefsirinin sahibi, Hamd suresinin Seb’i Mesani olarak adlandırılmasında zikredilen görüşlerden farklı olarak diyor ki: Hamd suresi, manaları Kuran’ın diğer ayetlerinde tekrarlandığı için Seb’i Mesani diye adlandırılmıştır.[10]

Numune tefsirinin sahibi, “Şüphesiz, sana iki defa tekrarlanan yediyi ve Büyük Kuran’ı verdik.” Ayetinin tefsirinde şöyle diyor: Bilindiği üzere “Seb’” yedi demektir ve “Mesani” iki demektir. Bu yüzden, müfessirlerin çoğu Seb’i Mesani’nin Hamd suresinden kinaye olduğunu söylemişlerdir ve rivayetler de bu manaya işaret etmektedir.

Bunun felsefesi ise yedi ayetten oluşması ve içerdiği konuların önemi ve azameti sebebiyle de Peygamber’e (s.a.a) iki defa nazil olması veya iki kısımdan oluşmasıdır. Yani Hamd suresinin yarısı Allah’ı sena ile Hamd etmekte ve diğer yarısı ise dua ve ibadet konularına değinmesidir.[11] Ya da her namazda iki defa okunmasıdır.

Bazı müfessirler, Seb’in Kuran’ın evvelinde yer alan yedi uzun sureye işaret ettiği ihtimalini söz konusu etmişlerdir. Mesani’nin de Kuran’ın kendisine işaret ettiğini savunmuşlardır. Çünkü Kuran’ı Kerim, iki defa Peygamberimize (s.a.a) nazil olmuştur; ilkinde bütün şeklinde, ikincisi de tedrici olarak olaylara ve zamanın ihtiyaçlarına göre nazil olmuştur. Buna binaen, Seb’i Mesani, Kuran’ın yedi önemli suresidir. Bu gurubun delili ise Zümer suresinin yirmi üçüncü ayetidir. Allah bu ayette şöyle buyuruyor:

“Allah sözün en güzelini, bir kısmı bir kısmına benzer, ayetleri tekrarlanan bir kitap olarak indirdi.” Yani iki defa Peygamber’e (s.a.a) nazil oldu.

Ragıp İsfahani, Müfredat kitabında diyor ki: Mesani kelimesi, ayetlerinin tekrarından dolayı Kuran’a atfedilmiştir. Bu tekrar, Onun tahrif olmasından korumuş ve korumaktadır. Buna ilaveten, Kuran hakikatleri her dönem ve zamanda yenilenerek tecelli etmektedir. Bu yüzden Mesani olarak adlandırılması daha güzeldir.

Her halükarda, “Büyük Kuran” tabirinin Hamd suresinden sonra zikredilmesi ve bu surenin Kuran’ın bir parçası olması hasebiyle bu mübarek surenin önem ve azametine başka bir delil katmaktadır. Arap edebiyatında ve diğer edebiyatlarda cüz, birçok zaman küllün karşısında zikredilmiştir. Bu da o cüzün önemini göstermektedir.[12]



[1] İrşad’ul-Ezhan ila Tefsiril-Kuran, 272.s

[2] İrşad’ul-Ezhan ila Tefsiril-Kuran, 5.s; İrab’ul-Kuran ve Beyanuh, 1.c, 51.s

[3] Hicr Suresi, 87

[4] Âla’ur-Rahman fi Tefsiril-Kuran, 1.c, 51.s

[5] Ahkam’ul-Kuran, 1.c, 28.s

[6] Tefsir’ul-Kaşif, 1.c, 33.s

[7] El-Mizan, 12.c, 191.s

[8] Zümer Suresi, 23

[9] El-Mizan, 12.c, 191.s

[10] Tefsirun min-Vahy’il-Kuran, 13.c, 176.s

[11] Mecmu’el-Beyan, 1.c, 17.s; Nur’us-Sakaleyn, 3.c, 28-29.s

[12] Tefsir-I Numune, 8.c, 109.s

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar