Gelişmiş Arama
Ziyaret
27616
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Nur ayetinin nitelikleri nelerdir?
Soru
Nur ayetinin özellikleri nelerdir? Bu ayeti kerime belli ve has sayıda okunursa çok bereketli olduğunu söylüyorlar. Acaba söylenen bu sözler doğru mudur?
Kısa Cevap

Kuran amel kitabıdır. Kuranı okumak tefekkür ve iman için bir başlangıçtır. Bu da yine muhtevasına amel etmek için bir vesiledir. Büyük mükâfatların bütünü buradan ve bu şartlarla tahakkuk bulur. Tüm surelerin okumasında hem dünyevi hem uhrevi eserler vardır. Masum imamlar (a.s.) tarafından her surenin fazileti beyan edilmiştir.

Nur suresi de bu cümledendir. Bu surenin 35. Ayeti olan nur ayeti için de değişik özelikler ve eserler rivayetlerde beyan edilmiştir.

Ayetler ve zikirlerin hatim'i (okuması) konusunda sayının oldukça önemli rolü vardır. Ayetten beklenen eserin tahakkuk bulması için her ayet için belirtilmiş olan sayı miktarınca okunması gerekir. Ama eğer bu ayeti kerime her hangi birisi tarafından belirtilmiş sayı miktarınca okunur ve beklenen neticeyi vermezse kesinlikle bilinmelidir ki yapılan mukaddimelerinde bir sorun ve bir engel var olmaktadır. Dolayısıyla ayetlerden beklenen neticenin alınması için o engelin kaldırılması lazım. Yani açıklanmış olan şey beklenen neticeyi vermeleri için sadece zemine oluşturan illet olarak sayılmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kuranı kerim hidayet, amel ve insanı yetiştiren kitaptır. Bu nedenle kuranın okunması ilk merhalede tefekkür ve iman için bir mukaddime daha sonraki merhalede muhtevasını amele ve pratiğe dökmek için bir vesiledir. Bununla insan peşinde olduğu nihai kemale ve ebedi mutluluğa ulaşır. Dolayısıyla kuranın tümü nurdur ve hiç kimse bu nurun bereketinden mahrum kalmamalı.

Nur suresinin fazileti hakkında birçok rivayet Masum imamlardan (a.s.) nakledilmiştir. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Nur suresini okuyan herkese Allah u Teâlâ on hasene veriyor. Geçmişte ve gelecekte yaşayan bütün müminlerin ecri miktarınca".[1] İmam Sadık'tan (a.s.) şöyle nakledilmiştir. İmam şöyle buyurmuş: "Mal ve avretlerinizi nur suresini okuyarak muhafaza ediniz. Hanımlarınızı nur suresinin vesilesiyle iffet dairesine sokunuz. Zira bu sureyi gece ve gündüz okuyan bir kimsenin ailesinden hiç kimse ömründe kesinlikle zinaya bulaşmaz. Öldüğü vakit onu kabrine koyuncaya kadar yetmiş melek cenazesiyle eşlik edecek. Onun için dua eder ve istiğfar dileyecektir".[2]

Hakeza; Nur suresinin ayetlerinden olan nur ayeti hakkında da birçok faziletler zikredilmiştir. Nur ayetinden maksat aşağıdaki ayettir: "Allahu nurus - semavati vel ard, meselu nurihi ke mişkatin fiha misbah, elmisbahu fi zucaceh, ezzucacetu ke enneha kevkebun durriyyuy yukadu min şeceratim mubaraketin zeytunetil la şerkiyyetiv ve la ğarbiyyetiy yekadu zeytuha yudi'u ve lev lem temseshu nar, nurun ala nur, yehdillahu li nurihi mey yeşa' ve yadribullahul emsale lin nas vallahu bi kulli şey'in alîm". Yani "Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir"[3]

 Bu ayetin fazileti hakkında varit olan rivayetler var olmaktadır. Bir kısmı şöyledir:

1-  Abdullah b. Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: "Nur ayetini çok okuyan bir kimsenin gözleri korunur"[4]

2-  "Göz ağrısına müptela olan bir kimse nur ayetini "nurun ala nur" cümlesine kadar okuyup göze üfürsün. Ayni ameli her gün sabah üç defa yerine getirsin gözündeki ağrı bertaraf olacaktır".[5]

3-  Şeyhi Ebul Abbas-i Buni şöyle demiş: "bu ayeti aynanın üzerinde nakış eder ayın son cumasının akşamından başlayarak kırk gün kırk defa aynanın üzerinde yazılmışıyla her hangi birisi tarafından okunsun. Ayna ile ilişkin bu eylem yapıldıktan sonra bu aynaya bakan her hastanın hastalığı bertaraf olur. Hakeza nakledilmiştir: Nur ayeti Mor renginde olan elbise üzerinde bir kimse tarafından z'aferan ve gül suyuyla yazılıp kayıplara karışan kimsenin ismi annesinin ismiyle birlikte söz konusu olan elbisenin üzerinde yazılır, sonra bu elbise kayıp olan kimsenin evinde rüzgârın vuracağı bir yere asarsa kayıplara karışan şahıs en kısa zamanda evine dönecektir"[6]

4-  "Her kim nur ayetini Cuma günü güneşin doğacağı vakitte gusül yapmış ve temiz elbise giymiş vaziyette çoğaltır, gümüşe daire şeklinde nakış eder ve üzerinde taşır ve her gün bu ayeti dört yüz defa okuyarak istediği her önemli işe; Sultana yaklaşmak, hapishanelerdekilerin, esir tutulmuşların kurtarılması, katline dair hüküm vermiş olan kimsenin elinden kurtulması için çokça tecrübe edilmiş bir durumdur[7].

5-  "Yatmadan önce nur ayeti huzur-i kalp ile Allah kelimesindeki (ebced hisabına göre) harfler sayısı (66 defa) miktarınca özellikle temiz bir kalp ile okunursa şirin ve tatlı rüyaların görülmesine neden oluyor"[8]

6-  "Her ayın ilk cumasında Nur sayısı miktarınca (256 defa) 15 gün buyunca nur ayetinin hatmi yapar ve 16. Gününde nur sayısı miktarınca (256 defa) mübarek "lailahe illallah" kelimesini okur ve her gün bu sayı miktarınca ayın bitmesine kadar okumasını devam eden bir kimsenin çok önemli işleri için kibriti ahmer konumundadır".[9]

7-  "Nur ayeti, ayetteki "Bikülli şeyin alim" cümlesine kadar kırk gün buyunca sabah namazı ile güneşin doğuşu arasında nur sayısı (256 defa miktarınca hatim etmek (okumak) zamanın imamını (a. f.) görmek için tesirlidir".[10]

8-  "Maneviyat ve rızık için nur ayetinin nur sayısı (256 defa) miktarınca yatsı namazından sonra hatim edilmesi faydalı ve tesirlidir".[11]

9-  Her namazdan sonra halvet bir yerde bin defa hak Teâlâ'nın celal ismini, yani "Allah" lafzını ve 50 defa nur ayetini okumak gündüzleri de her gün on bin defa okunması önemli işler için yararlıdır".[12]

10-           İlahi ilimlerin keşfi ve has feyizlerin ifaza edilmesi için nur ayetini hatim etmek yararlıdır. Şöyleki; ilk kırk günde Peygamberin (s.a.a.) ve ehlibeytinin (a.s.) huzurunda imiş gibi saf bir kalp ile on dört defa salâvat getir. Tam ve kâmil bir huzu ve huşu ile başını gökyüzünün altında (açık bir sahada) on dört defa nur ayetini oku. Daha sonra kırk bir defa salâvat getir ilahi ilimlerin keşfi ve özel feyizlere muhatap olmak için iyidir"[13]

Sorunun ikinci kısmının cevabı ise şöyledir: Ebcedi kebir hesabına göre nur ayeti 256 dır. Ayet ve zikirlerin hatim'inde sayının çok önemli yeri vardır. Her hangi bir ayet veya zikirden beklenen neticenin alınabilmesi için söz konusu olan ayet veya zikir için belirtilen sayıya dikkat edilmelidir.  

Ayetler ve zikir için belirtilen sayı söz konusu olan ayet ve zikir için ruh konumunda ve harfler de onun karartısı (eşbah) konumundadır. Sayılar adeta anahtarda var olan dişler gibidir. Onlardan birisi eksiltip veya fazlalaştırılırsa anahtar kapıyı açamaz olur. Matlup olan sayıdan fazlası israf ve matlup olan sayıdan eksiltmek zikirde aksaklık meydana getirir.[14] Ayetleri, belirtilen sayı miktarınca okumak ve hatim etmek harfler ile sayı arasında var olan bir şifreyi göstermektedir.

Burada hatırlatılması gereken önemli nokta şudur: Kuranı kerimin ayetlerini belli sayı miktarınca hatim etmek veya her hangi bir zikri belirtilmiş sayı miktarınca okumak has şartları talep etmektedir. Dolayısıyla bu ayeti kerimeyi belli sayı miktarınca şartlara uygun bir şekilde hatim eden kimse bu ayetten beklediği neticeyi alamadığı durumda bilmelidir ki burada bir engel var olmaktadır. Bu nedenle bu ayetin kendisinden beklenen neticeyi alabilmek için söz konusu engelleri aradan götürmesi lazım.[15] Yani açıklanmış olan şey beklenen neticeyi vermeleri için sadece zemine oluşturan illet olarak sayılmalıdır.



[1] TABARİSİ, Fazl b. Hasan, "mecmeu'l-beyan fi tefsiri'l-kuran", seyit İbrahim MİR BAKİRİ, tahran: sivvum, nasır HOSRU, 1372, şemsi, c. 7, s. 195.

[2] HUVEYZİ, Abdulali b. Cuma, "tefsir-i nuri sakaleyn", seyit Haşim RESULİ MAHALLATİ, Kum: çaharum ismailiyan, 1315, kameri, c. 3, s. 568.

[3] Nur, 35.

[4] NECEFİ İSFAHANİ, Muhammed Taki, "hvasi ayat ve tamam-i surehayi kuranı kerim", Tahran: edibe, 1345 şemsi, s. 95.

[5] NECEFİ İSFAHANİ, Muhammed Taki, "hvasi ayat ve tamam-i surehayi kuranı kerim", Tahran: edibe, 1345 şemsi, s. 95.

[6] NECEFİ İSFAHANİ, Muhammed Taki, "hvasi ayat ve tamam-i surehayi kuranı kerim", Tahran: edibe, 1345 şemsi, s. 95.

[7] EBU SAİD EL-HEREVİ, Muhammed, "bahru'l-garaib ve muntahabu'l - hatum", Tahran: Muhamedi, 1281 kameri, s. 182.

[8] NARAKİ, Molla Ahmet, "el-hazain", Hasan HASAN ZADE AMULİ, Tahran: ilmiye islamiye, 1278, kameri, s. 350.

[9] NASRULLAHİ BURUCERDİ, Muhammed İbrahim, "rahnemay-i giriftaran", ikinci baskı, Tahran: züheyr, 1382 şemsi kameri, s. 62.

[10] Age. s. 117.

[11] Age. s. 117.

[12] MUKADDEM, seyit MuhammedTaki, "hazanetul esrar fil-hatum-i ve el-ezkar", alauddin el-alemi, birinci baskı, Beyrut: müessesetül –allemi, 1423 kameri, c. 1, s. 297.

[13] NAİNİ, Muhammed Hasn, "gevheri şeb-i çırağ", Muhammed ferbudi, Kum: çetbi şişom, divan, 1381, c. 1, s. 229.

[14] HASAN ZADE AMULİ, Hasan, "hızar-u yek nükte", ikinci baskı, Kum: neşri ferhengi reca, 1365 kameri, c. 1, s. 121.

[15] MUKADDEM, seyit MuhammedTaki, "hazanetul esrar fil-hatum-i ve el-ezkar", alauddin el-alemi, birinci baskı, Beyrut: müessesetül –allemi, 1423 kameri, c. 1, s. 13.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar