Gelişmiş Arama
Ziyaret
21495
Güncellenme Tarihi: 2009/07/04
Soru Özeti
Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
Soru
Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
Kısa Cevap

Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve gerçeklere uygun şekilde yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Ancak bu şekilde kimsenin hakkı zayi olmaz. Buna nazaran kadının bazı konularda şahitliği kabul edilmez Nitekim bazı durumlarda da erkeklerin şahitliği geçersizdir. Bazı durumlarda da iki kadının şahitliği bir erkek yerine geçerli sayılır…

Üstelik şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki şahitlik bir görev ve sorumluluktur, bir hak değildir. Buna göre eğer birilerinin şahitliği mahkemede kabul edilmiyorsa bu onların görev ve sorumluluklarının az olduğunu gösterir haklarının çiğnendiğini değil.

Ayrıntılı Cevap

Bazı noktaları dikkate almak bizlerin gerçeği anlamamız için yardımcı olur.

1- İslam’ın belirlediği hak ve cezalarda kadın ve erkek birbirleriyle farklıdırlar. Örneğin bir erkek mürtet olursa onun cezası öldürülmektir. Ancak bir kadın mürtet olursa cezası öldürülmek değildir. Yine İslam, erkeğe yüklediği bir takım vazife ve görevleri kadınlara yüklememiştir. Bu farkların delili de onların yapı ve yaratılış yönünden farklı olmalarıdır. Çünkü kadın ve erkeğin ahlak yapıları, his ve duyguları birbirinden faklıdır. Buna göre Allah’ın kadından isteği yükümlülük erkeğe nazaran farklıdır. Yüce Allah kadını bir hedef ve erkeği daha farklı bir hedef ve görev için yaratmıştır. Bu ikisi aynı türden olmalarına rağmen birbirinden yapı olarak farklıdırlar. Buna göre adalet bunların yükümlülük ve görevlerinin birbirinden farklı olmasını gerektirir.

2- İslam açısından şahitlik etmek bir seçkinlik ölçüsü olarak değerlendirilmemektedir. Bu ancak bir görev ve sorumluluktan ibarettir. İslam bu görevi insanların aralarındaki ihtilaflardan iyice haberleri olan kimselerin üzerine koymuştur. Bu yüzden Kur’an şahitliği gizlemeyi haram kılmıştır.[1]

Buna göre bir kimsenin şahitliği mahkemede kabul edilmese bu onun sorumluluğunun az olduğu anlamına gelir hakkının zayi olduğunu ifade etmez.

3- Şahitlik etmek görevi erkek ve kadının ruh yapısı ve üstlendiği rol ile doğrudan ilişkilidir. Bu onlardan birinin kâmil ve diğerinin eksik olduğunu göstermez. Çünkü kadınları ilgilendiren konularda erkeklerin şahitliği geçerli değildir ve bu iş kadınlara aittir. Buna karşılık bazı konularda da kadınlardan şahitlik görevi kaldırılmış ve bu yükümlülük erkeklere bırakılmıştır. Bazı durumlarda da iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşdeğer kılınmıştır.

Bütün bu kanunlar hikmete dayalıdır. Ve yasama sistemiyle yaratılış sistemi arasındaki bir uyumu ifade eder. Çünkü yasama sistemi yaratılış sistemiyle ve varlıkların doğasıyla çelişki içinde olursa bu kanun değerli bir kanun olarak kabul edilmez. Bir yasama sisteminin değer ve gücü onun yaratılış nizamında yer alan varlıkların varlık kapasiteleriyle uyum içinde olmasına bağlıdır.

Yaratılış sisteminde erkek ve kadın arasında birkaç yönden birçok farklılıklar vardır:

1- Organlar bakımından: Erkek ve kadınlar bütün organları yönünden birbirlerinden farklıdırlar. İster cinsel ve türeme organları olsun isterse diğer organlar yönünden.

Vücutta tüy çıkması, derinin altındaki yağ oranı, derinin yapısı ve zarifliği, kemiklerin hacmi, kemikleri oluşturan maddeler, kasların büyüklüğü, bilek gücü, beyinin geometrik şekli, hacmi ve ağırlığı, kalbin hacmi, atışı, tansiyon, vücudun ısısı, bir dakikada gerçekleşen solunum sayısı, boy, kilo, ses özellikleri, kandaki akyuvarların ve alyuvarların sayısı, akciğerin kapasite ve hacmi kısacası her şeyde hatta bedendeki bir tüyde bile kadın ve erkek birbirlerinden faklıdırlar.[2]

2- Hisler, eğilimler ve ahlak yapısı yönünden:

Ruhbilimcilerin verdikleri bilgilere göre sevgi, edilgin davranışlar ve hissi tutumlar kadınların özelliklerinden sayılır. Buna mukabil bağımsızlık, rekabet, sultacılık egemenlik ve şiddet erkeklerin özellikleri arasında sayılır.[3]

Yine muhabbet dolu bir yüreğe sahip olmak, aşırı duygusallık, cilvecilik, süslenme, güzel elbise ve ziynetler düşkünlük kadınların özelliklerindendir.[4]

Kadın taklitçilikte modaya uymakta, ağlama ve gülmede kadından daha ileridir.[5]

Kadınlar daha fazla duygusal oldukları için duygusal sahnelere karşı daha fazla etkilenir ve heyecana kapılırlar.[6]

Yaratılış sahasındaki bu fark ve özellikler nazara alındığında yasama alanında da işin sağlamlığı ve insanların haklarının zayi olmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Burada üç faraziye söz konusu olabilir:

1- Kadınlarda his ve duyguların ağırlık bastığı, heyecanların unutkanlığa yol açtığı ve kadınların daha çabuk bir şeye güvendikleri ve çabuk etkilendikleri için kadınların şahitliğini her alanda geçersiz ilan edilmesi.

Bu yöntem bazı hakların zayi olmasın yol açabilir çünkü bazı konular kadınlara mahsus olduğundan onları kadınlar daha iyi bilebilir ve şahitlik edebilirler.

2- Her alanda kadının şahitlik yönünden erkek gibi kabul edilmesi.

Bu yöntem de yukarıda açıklanan deliller yüzünden yargının sağlamlığına kuşku getirir ve halkın haklarının zayi olmasına yol açar.

3- Orta yol: Allah insanları yaratmıştır ve onların bütün özellik ve sırlarından haberdardır. Buna göre de Allah insan haklarıyla ilgili konularda kadınların şahitliğini geçerli bilmiş ancak işi sağlama bağlamak için iki kadının şahitliğini bir erkeğin şahitliği ile eşdeğer kabul etmiştir. İşte yaratılış sistemi ve adalete uygun olan bu yol İslam’ın kabul ettiği yöntem ve kanundur.



[1] Bakara: 283

[2] Paknejad, Seyid Reza, Evvelin Daneşgah ve Aherin peyamber, c. 19 s. 280- 293

[3] Revanşinasi Rüşd, c. 1 s. 330 Semt yayınları

[4] Paknejad, Ade s. 281

[5] Ade, s. 295

[6] Kitab-i Nekd, S. 12 s. 59

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar