Gelişmiş Arama
Ziyaret
12000
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Birçok kılınmamış namazım var. Ama ne kadar olduğunu bilmiyorum, vazifem nedir?
Soru
Birçok kılınmamış namazım var. Ama ne kadar olduğunu bilmiyorum, vazifem nedir?
Kısa Cevap

Bu mesele ilmihallerde şöyle yer almaktadır:

Sayılı namaz kazası olan, bunun sayısını bilmeyen[1] ve mesela dört tane miydi yoksa beş tane miydi diye bir bilgisi olmayan bir şahsın en az miktarı kılması yeterlidir.[2] Aynı şekilde eğer onların miktarını önceden biliyormuşsa ve sonradan unutmuşsa, en az miktarı kılarsa yeterlidir.[3],[4]



[1] (Mekarim:) Mesela iki namaz mı yoksa üç namaz mı olduğunu bilmiyorsa, en az miktarı kılması yeterlidir. Ama daha önce onların sayısını biliyormuş ve hafife almadan dolayı unutmuşsa, farz ihtiyat gereği en fazla miktarı kılmalıdır.

[2] (Fazıl:) Eğer onların miktarını önceden biliyormuşsa ve sonra unutmuşsa, farz ihtiyat gereği en fazla miktarı kılmalıdır.

[3] (Behçet:) Şahıs için sorun değilse ve de zorluk ve meşakkat de yoksa kaza namazları miktarınca namaz kıldığını veya ondan çok namaz kıldığını bilinceye dek namaz kılmalıdır. Eğer bilmek mümkün değilse, mutmain olduğu miktarda namaz kılmalıdır. Eğer mutmain de olmazsa tahmin ettiği ölçüde kılmalıdır. Bu ihtiyatlar önceden kaza namazlarının miktarını bildiği veya muhtemel olarak tahminde bulunduğunu bilmesi durumunda geçerlidir. Aksi takdirde yakin ettiği ölçüde namaz kılmalıdır ve ihtiyat gereği daha çok miktar namaz kılmak iyidir. Ama göründüğü kadar lazım değildir.

(Gülpaygani, Hayi, Tebrizi, Sistani, Zencani ve Safi:) Mesela bir şahsın birkaç sabah namazı veya öğle namazı kaza olmuşsa ve onların sayısını bilmiyorsa, örneğin üç veya dört veyahut beş namaz olduğunu kestiremiyorsa, en az miktarı kılması durumunda bu yeterlidir. Ama en iyisi tümünü kıldığına dair yakin edeceği ölçüde namaz kılmasıdır. Örneğin insan kaç tane sabah namazının kazaya kaldığını unutmuşsa ve bunun on namazdan fazla olmadığına yakin etmişse, (Hoyi, Tebrizi, Sistani: ihtiyat olarak) on sabah namazı kılması gerekir.

(Hoyi, Tebrizi, Sistani:) veya unutmuşsa, …

(Zencani:) Müstehap ihtiyat gereği, daha çok miktarda kılmalıdır; özellikle eğer onların sayısını biliyorsa ve unutmuşsa, mesela kendisinin kaç sabah namazının kaza olduğunu unutmuşsa ve ondan fazla olmadığından emin değilse, müstehap ihtiyat gereği on sabah namazı kılmalıdır.

(Gülpeygani, Safi:) Ama onların sayısını biliyorduysa ve unutmuşsa… .

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 754, mesele 1373.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ben Filipinli bir vatandaşım. İçinde bulunduğum şartlarda ne müçtehide ulaşabilirim ve ne ülkemde seyitlerin var olup olmadığını biliyorum. Bu durumda humusumu kime ödemeliyim?
    6649 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Konuyla ilişkin taklidi merciilerin defterlerinden alınan cevaplar şöyledir:Hz. Ayetullah Sistaninin (Allah gölgesini devam ettirsin) defteri: Siz şer’i olan bu hakkı (Humusu) kendi malınızdan ayırıp kendi yanınızda koruyun. Ayırdığınız bu malı müçtehidin temsilcisine verebilme imkânı sizin ...
  • Okuyucusu kadın olan müzik, insana zindelik kazandırmak amacıyla da dinlense hükmü nedir?
    6044 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Yabancı müzik gına ve haram türden olursa onu dinlemek caiz değildir. Haram müzik, eğlence meclislerinde yani günah işlenen meclislerde dinlenen müziktir. Fakihlere göre bu tür müzikleri dinlemek ister kadın sesiyle olsun ister erkek sesiyle, ister canlı olsun ister kasetten, ister başka şekillerde mutlak olarak haramdır. Günlük işlerde insanı ...
  • Şeri hükümlerde “delil” ve “neden” arasındaki fark nedir?
    8094 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/21
    Delil, kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şeye denmektedir. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibi teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. Bilgelerin ...
  • İbadet ve taharette niyetin hükmü nedir?
    8631 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/21
    “Niyetten” maksat bir işi yapmak için derin azim ve sarsılmaz iradenin var olması demektir. Bu istek ve arzuda ilahi veya maddi saikanın var olup olmamasından sarfı nazar edilmektedir. Ama ibadet ve taharette niyetten maksat şudur: Bir işi veya bir eylemi yaparken Allaha yaklaşma kastı itibara almaktır.
  • Kaynana ve baldız ile tokalaşmanın hükmü nedir?
    11643 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Namahrem bir kadının eline dokunmak ve onunla tokalaşmak haramdır. İnsanın baldızı kendisine namahrem olduğundan onunla tokalaşmak caiz değildir. Ama kaynana ile tokalaşmak cinsel zevk kasti bulunmuyorsa sakıncasızdır.[1]  
  • İslam’ın değersel sisteminin mertebeler silsilesi nelerdir?
    7613 Düzenler 2011/10/13
    Belli bir hedef veya hedeflere ulaşma yolunda, birbirleriyle uyum içinde olan ve birbirlerine bağlı cüzlerden oluşan bütünlüğe sistem denir. Belli bir felsefi ve mektebi temel esasınca, belirli hedeflere ulaşma yolunda uyum içinde olan ve insanın iradesine dayalı davranışlar bütününe siyasi, iktisadi… sistemler denir.[1]Dolayısıyla ...
  • Hikmet-i Müteali’ye de şey ve şey’iyyet (nesnellik) vücutla mı eşittir yoksa mahiyetle mi?
    6956 İslam Felsefesi 2012/04/03
    ‘Şey’iyyet’ (nesnellik) ve ‘Vücut’ (varlık), fertleri bir olan kavramlardır. Vücut söz konusu oldu mu şey olmakta söz konusu olur. Ancak filozoflar, vücudun koşulsuz manasının hem zihindeki vücudu hem de zihnin dışındaki vücudu kapsadığını söylemiş ve ona yöneltilen eleştirilerin çoğunu bu şekilde cevaplamışlardır. Eleştirileden biri şudur: Bir vücudun ...
  • Neden mürtetlik meselesinde kadın ve erkeğin hükmü farklıdır?
    6774 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/09/06
    İslam insanlardan bu ilahî dini yeterli bir tespit ve kanıtla ve bilinçlice kabul etmelerini ve onun aydınlığında hidayete kavuşmalarını istemektedir. Ama kabul ettikten sonra onu bırakan ve kâfir olanlar için ağır bir ceza öngörmüştür; çünkü bunun İslam karşıtlığına dönük bir propaganda için bir ...
  • Tefsir-i bi-Rey ile entelektüelsel bir görüşten (güvenir (müvassak) haber-i vahit) yararlanarak yapılan tefsir arasında fark nedir?
    8979 Tefsir 2012/07/21
    Bazı ilimlerin Kur’anla irtibatı öyle bir şekildedir ki onlar olmaksızın Kur’an ayetlerini tefsir ve tahlil etmek imkansızdır. Sarf ilmi, nahiv ilmi, meani, beyan lügat vb. ilimler gibi. Dolayısıyla müfessir olan bir kimse Kur’anın daha iyi anlaşılması için etkili olan ilimlerde uzman olmalıdır. Kur’anı kerimde “am-has, mutlak-mukayet, nasih-mensuh” ...
  • Genel olarak İsrail oğulları suresinin temel öğretileri nelerdir?
    6540 Tefsir 2012/04/04
    Müfessirlerin meşhur görüşüne göre, İsrail oğulları suresi (İsra)[1] Mekke de nazil olmuştur ve Mekkî surelerden sayılmaktadır.[2] Genel olarak İsrail oğulları suresinin temel öğretileri aşağıdaki konular esasınca şekillenmektedir: Özellikle Kur’an’ın mucize oluşu ve Peygamber’i Ekrem’in (s.a.a) peygamberliğinin delilleri. Ahiret, ...

En Çok Okunanlar