Gelişmiş Arama
Ziyaret
7857
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
“Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim” diye Hz. Ali’den (a.s) nakledilen Fedek hakkındaki bu hadis muteber midir?
Soru
Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda’nın yazdığı Şafi kitabında Hz. Ali’nin (a.s) “ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim” diye Fedek hakkında buyurduğu bir rivayet mevcut mudur? Lütfen Fedek hakkında Ehli Sünnet kaynaklarından istifade ederek kâmil bir açıklamada bulunur musunuz?
Kısa Cevap

Eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yetmiş altıncı sayfasında İmam Ali’ni Fedek’i geri vermesi hakkında şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim.” Okuyucu bu sayfalarda bu rivayeti okurken onun Seyid Mürteza’nın sözlerinden olduğunu sanmaktadır. Ama eş-Şafi kitabının el-Muğni’deki Kadı Abdülcebbar’ın görüşlerini reddetmek için yazıldığını hatırlatmak gerekir. O halde bu rivayetin Kadı Abdülcebbar’ın sözlerinden olduğu kesindir. Merhum Seyid Mürteza eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yüz dördüncü sayfasında kısa olarak yetmiş altıncı sayfada nakledilen bu rivayete cevap vermektedir. Kendisinin cevap verme eyleminden, bu rivayeti yetmiş altıncı sayfada Abdülcebbar’ın “el-Muğni” kitabından nakletmiş olduğu iyice ve açıkça anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Siz Fedek hakkında 3425. Soru’da (Site: 4214) detaylı bilgiler elde edebilirsiniz. Ama burada incelenmesi gereken şey, Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda’ya isnat edilen husustur. Alemü’l-Hüda olarak meşhur olan Seyid Mürteza, İmamiye’nin en büyük âlim, bilgin ve mütekellimlerindendir. Seyid Mürteza’nın önem verdiği hususlardan biri de inançsal mesele ve şüphelere cevap vermekti. Ehli Sünnet kategorisindeki Mutezile mezhebinin büyük âlimlerinden olan Kadı Abdülcebbar “el-Muğni” adında bir kitap yazar. Bu kitapta İmamiye’nin görüşlerini çürütmeğe değin büyük bir çaba sarf eder. Seyid Mürteza ona karşılık olarak “eş-Şafi Fi İmamiye” kitabını yazar ve Kadı Abdülcebbar’ın vehim ve kuruntularını çürütmeyi iyice başarır. Ehli Sünnete mensup Ebu’l-Hasan Basri adında bir başka şahıs, Seyid Mürteza’nın eş-Şafi kitabına bir eleştiri yazar.[1] Seyid Mürteza, Merasim kitabının yazarı “Salar b. Abdülaziz” adındaki değerli bir öğrencisine Ebu’l-Hasan Basri’nin sorularına cevap verecek bir kitap yazmasını emreder. Salar, Ebi’l-Hasan’a cevap mahiyetinde “er-Red Âla Ebi’l-Hasan Basri Fi Nakzihi Kitabı’ş-Şafi Fi’l-İmame” adında bir kitap yazar.[2] Merhum Muhammed Cevad Muğniye eş-Şafi kitabı hakkındaki açıklamada şöyle yazar: (Bu kitabın tüm güzellik ve şahsına münhasır özelliklerine rağmen) Maalesef bu kitabın kaynakları iyi bir şekilde çıkarılmamış ve basılmamıştır. Bu kitabın bapları bazı yerlerde sırayla belirtilmemiştir. Yaklaşık bin sayfalık olan bu büyük kitabın başında bismillah ve sonunda da dua olmasaydı, başı ve sonu bile belli olmazdı. Sanki bir şahsın sözleriymiş gibi veya bir tür ipten örülmüş bir elbiseyi andırırcasına Abdülcebbar ile Şerif Mürteza’nın sözleri birbiriyle karışmış ve terkip olmuştur.[3] Merhum Muğniye’nin açıklamalarından da anlaşıldığı üzere, Kadı Abdülcebbar ve Seyid Mürteza’nın reddiyesi birbiriyle karışmış ve hatta bazen Seyid’in sözlerini Kadı’nın sözlerinden ayırmak sorun doğurmaktadır.

İddia Edilen Rivayet

Eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yetmiş altıncı sayfasında İmam Ali’ni Fedek’i geri vermesi hakkında şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim.” Okuyucu bu sayfalarda bu rivayeti okurken onun Seyid Mürteza’nın sözlerinden olduğunu sanmaktadır. Ama belirtildiği gibi eş-Şafi kitabı el-Muğni’deki Kadı Abdülcebbar’ın görüşlerini reddetmek için yazılmıştır. O halde bu rivayetin Kadı Abdülcebbar’ın sözlerinden olduğu kesindir. Bu iddianın karine ve delilleri sayılan birkaç husus mevcuttur ve biz onlara işaret edeceğiz:

1. Bir İmamiye mütekellimi ve âlimi olarak Seyid Mürteza’nın Fedek hakkındaki savunma ve delilleri bu kitapta ve kendisinin diğer kitaplarında açıkça belirtilmiştir. Bu rivayetin naklinin kendisine ait olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmamaktadır. Hatta onu reddetmeye çabalamıştır.

2. Bu kitabın düzenleniş şekli, bazı bölümlerde Seyid ve Kadı’nın sözlerini tam olarak birbirinden ayırt etmeye izin vermemektedir. Bu konu da hataya sebep olmuştur.

3. Enteresan olan, bu rivayetin Şia’nın hiçbir hadis kitabında ve Ehli Sünnetin hadis külliyatında bulunmayışıdır. Bu husus söz konusu rivayetin uydurulmuş olduğunu iyice göstermektedir. O halde eğer bir şey mevcut olsaydı, Ehli Sünnet kitaplarında (zayıf bir hadis sıfatıyla olsa bile) nakledilirdi. Elbette, bu hadisin benzeri Ehli Sünnet kitaplarında ikinci halife Ömer’e isnat edilmiştir.[4] 

4. Merhum Seyid Mürteza eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yüz dördüncü sayfasında kısa olarak yetmiş altıncı sayfada nakledilen bu rivayete cevap vermektedir. Kendisinin cevap verme eyleminden, bu rivayeti yetmiş altıncı sayfada Abdülcebbar’ın “el-Muğni” kitabından nakletmiş olduğu iyice ve açıkça anlaşılmaktadır. Seyid Mürteza şöyle demektedir: Müminlerin Önderinin (a.s) hilafete ulaştığı zaman Fedek ile uğraşmadığı ve onu terk ettiğine dair belirtilenlere cevap olarak kendisinin sözü edilen dönemde ciddi bir takiye içinde olduğunu söylüyoruz (eğer bu konuyu dile getirseydi kesinlikle halk tarafından reddedilecekti).[5] Bütün bu karine ve delillerden hareketle, kendisinin rivayet olduğu iddia edilen bu sözü nakletmedeki amacının onu reddetmekten başka bir şey olmadığı anlaşılabilmektedir. Bu rivayeti farz olarak kabul etmiş olsa bile, Hz. Ali (a.s) zamanındaki takiye sebep ve şartlarına işaret etmiş ve bu rivayete reddiye yazmıştır.      



[1] Tahrani, Şeyh Ağa Bozorg, ez-Zerie İla Tesanifi’ş-Şia, c. 10, s. 180, Neşr-i İsmailiyan, Kum, 1408.

[2] a.g.e.

[3] Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda, Ali b. el-Hüseyin, eş-Şafi Fi’l-İmamet, Mukaddime-i Şafi, c. 3, s. 19, Neşr-i Merkez-i Ebhas-ı Akaidiye, Bi Ca, Bi Ta.

[4] el-Kabançi, Seyid Sadruddin, Tarihu’t-Teşeyyü el-Fikri Ve’s-Siyasi, s. 176, Naşir: Merkez-i Ebhas-ı Akaidiye; Beyhaki, Ahmed b. el-Hüseyin, es-Sünenü’s-Suğra, c. 2, s. 184, "و أخبرنا أبو عبد الله الحافظ ، ثنا أبو العباس محمد بن یعقوب، ثنا یحیى بن أبی طالب، نا یزید بن هارون، نا عاصم الأحول، عن الشعبی، قال: سئل أبوبکر عن الکلالة؟ فقال: « إنی سأقول فیها برأی فإن یکن صوابا فمن الله، و إن یکن خطأ فمنی و من الشیطان: أراه ما خلا الولد والوالد. فلما استخلف عمر قال: إنی لأستحی الله أن أرد شیئا قاله أبو بکر»

[5] Eş-Şafi, c. 4, s. 104.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar