Gelişmiş Arama
Ziyaret
9434
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
Soru
Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı? İmam Ali (a.s) mi yoksa Allah mı hata yapmıştır?!
Kısa Cevap

Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu söz konusu şahsın siyasal ve toplumsal aktivitelerde hata ve yanlış yapmadığı anlamına gelmez. Kur’an Peygamberin bazı eşlerini kendisine muhalefet yapmaları ve onun sırlarını ifşa etmeleri nedeniyle ikaz etmiş ve boşanmayla tehdit etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevap verirken birkaç noktayı açıklamak gerekmektedir:

1. Peygamberin eşlerinin müminlerin annesinin olmasının manası: Ahzab suresinin altıncı ayetinde Yüce Allah müminlere şöyle hitap etmektedir: “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de müminlerin analarıdır.” Bu ayet Peygamberin eşleriyle evlenmenin haram olduğunu beyan etmektedir. Bir başka Kur’an ayetinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın Resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.”[1] Bu ayet bundan fazla bir şeye delalet etmemektedir.[2]

2. Kur’an’da Peygamberin (s.a.a) eşlerinin temiz olduklarının ilanı: Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayetinin sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgili olduğunu ve Peygamberin eşlerini kapsamadığını belirtmeliyiz. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için şu adrese müracaat ediniz:

İndeks: Tathir Ayeti, Soru: 1504 (Site: 1557).

Kur’an’ın iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) Peygamberin eşlerinin temiz olduğuna tanıklık etmesi şu şekilde gerçekleşmiştir: Hz. Peygamberin savaşlarının birinde onun eşlerinden biri (Ehli Sünnetin bazı rivayetlerine göre Ayşe ve diğer bazı rivayetlerine göre de Mariya Kıbtiye)[3] de bulunmaktaydı. Bir takım nedenlerden dolayı Hz. Peygamberin eşi dönmekte olan kafileden uzak kalır. Medine münafıkları bu konudan haberdar olunca, Hz. Peygamberin haysiyetini zedelemek için kendisinin eşine iffet karşıtı bir amelde bulunma iftirasını attılar. Yüce Allah Hz. Peygamberi savunmak için bu iftirayı reddetmiş ve Hz. Peygamberin eşinin bu iftiradan arı olduğunu vurgulamıştır.[4] Bu ayette söz konusu kadının ve Hz. Peygamberin diğer eşlerinin iffet karşıtı meselelerden arı oldukları açıklanmıştır. Kur’an’ın bu açık vurgusu sadece Hz. Peygamberin eşlerinin temiz ve arı olduklarını savunmamakta, yanı sıra aziz Peygamberin (s.a.a) haysiyetini ve nübüvveti de savunmaktadır; zira böyle bir haksız iftira peygamberlik konusunda bir engeldir. Ama Kur’an’ın bu açıklaması, Hz. Peygamberin eşlerinin her türlü hata, yanlış ve unutmadan korunduğu (masumların korunması gibi) anlamına gelmez. Çünkü Kur’an hata işlemiş ve Hz. Peygamberin bazı sırlarını ifşa eden kendisinin iki eşinden tövbe etmelerini istemiş ve şöyle buyurmuştur: “(Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih müminler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.”[5] Şia ve Ehli Sünnetin tefsirlerinin tümüne göre bu iki kadın (sırasıyla sırrı söyleyen ve duyan) Hafsa ve Ayşe idi.[6] Bu ayetlerde bu iki kadının Hz. Peygamberin (s.a.a) isteğine muhalefet etmesi ve onların Peygamber tarafından boşanabileceğine yönelik Allah’ın tehdidinden açık olarak söz edilmektedir. Peygambere muhalefet ederek büyük bir hataya duçar olmaları göz önünde bulundurulduğunda, onun vefat etmesinden sonra bu hataların onlar tarafından yapılma olasılığı yok mudur? Bunların imamet ve velayete karşı muhalefetleri nübüvvete muhalefet etmelerinden daha mı acayiptir? Tüm İslam mezhepleri, Osman’ın öldürülmesinden sonra kesinlikle İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün dördüncü halifesi olduğu ve ona itaat etmenin herkes için farz olduğu noktasında hemfikirdir. O halde İmam Ali’ye karşı ayaklanmak, kesinlikle Peygambere (s.a.a) karşı ayaklanmak sayılmaktadır. Buna ek olarak Kur’an’da Peygamberin (s.a.a) eşlerinden evlerinde oturmaları ve takvalı olmaları istenmiştir.[7] Müslümanların önderine karşı yapılan açık bir savaş ve ayaklanmaya katılmak Kur’an’ın bu ayetine uymakta mıdır yoksa karşı gelmek midir?!

Cemel savaşının nedenlerini şu adresten öğrenebilirsiniz:

Soru: 158 (Site: 1250).



[1] Ahzab, 53.

[2] Ehli Sünnetin birçok tefsiri, Peygamber eşlerinin müminlerin annesi olmasının onlarla evliliğin haram olduğu ve onlara büyük saygı duyma anlamına geldiğini belirtmiştir. Bkz: Cesas, Ahmed b. Ali, Ahkamu’l-Kur’an, c. 5, s. 225, Daru’l-İhya, Beyrut, 1405; Beyzavi, Abdullah b. Amr, Envaru’l-Tenzil Ve Esraruru’t-Tevil, c. 4, s. 225, Daru’l-İhyai’t-Turas, Beyrut, 1405; Endülüsi, Ebu Hayan, El-Behru’l-Muhit Fi’t-Tefsir, c. 8, s. 454, Daru’l-Fikir, Beyrut, 1404.

[3] Tefsir-i Kumi, c. 2, s. 99.

[4] Nur, 11.

[5] Tahrim, 4 ve 5.

[6] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 19, s. 555, Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, 1374 ş; Fethu’l-Kadir, c. 5, s. 298; Envaru’t-Tenzil, c. 5, s. 224; el-Bahru’l-Muhit Fi’t-Tefsir, c. 10, s. 210.

[7] Ahzab, 33.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8809 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6096 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    32547 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • Eşinin veya başkalarının verdiği hediyelerle kadına hac farz olur mu?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bu malların size hediye edilip sizin kabul etmenizden sonra sizin malınız olduğuna göre bunlar da sizin diğer mallarınız gibi sayılır. Sizin bu mallarla mustati (hacca gitmeye gücünüzün) olduğu farz edilmiştir. Bu yüzden sizi mustati kılacak diğer şartlar da var ise hac size farz olur. ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    14327 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Akli Burhan ile Fıkhi Kıyas arasındaki fark nedir?
    12000 Düzenler 2012/11/01
    Fakihler nezdinde kıyas ıstılahı, mantık ve felsefedeki “temsil” (analoji) ıstılahıyla aynıdır. ” kıyas ve temsilden maksat birinci şeyin hükmünü ikinci bir şeye, iki şeyde nitelik benzerlik olduğundan dolayı sirayet etmektir. Burhan, mantık ilminde “kıyas” türlerinden bir ıstılahtır ki yakini mukaddimelerden (öncül) oluşur ve verdiği netice ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    48069 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Niçin Allah bütün insanları Müslüman yaratmadı?
    38415 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Mülk sahibi, mülkünün yarısını bir hayır kuruluşuyla sulh ediyor (anlaşıyor) ve orada veya ona bedeli olacak mekanda okul yapılmasını şart koşuyor. Bu kuruluş orada medresenin dışında bir şey yapabilir mi?
    5721 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Bu meselede üç nokta göz önüne alınmalıdır: 1. Akitteki söz konusu şarta aykırı davranmak caiz değildir. Yani o mekan veya bedel mekan okulun dışında bir şey için kullanılamaz. Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Şart, lazım akdin içindeyse ona amel etmek gereklidir ve aykırı davranmak caiz değildir.

En Çok Okunanlar