Gelişmiş Arama
Ziyaret
10559
Güncellenme Tarihi: 2009/06/01
Soru Özeti
Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
Soru
Neden hazreti Musa’nın (a.s.) ismi, diğer nebilerin (a.s.) isminden daha fazla kur’anı kerimde zikir edilmiştir?
Kısa Cevap
Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer nebilere oranla daha fazla zikir edilmesinin hikmeti, şayet İsrail oğullarının sahip oldukları olumsuz özellik ve niteliklerdir. İsrail oğullarının taşıdıkları olumsuz nitelikler şunlardır: inatçılık, düşmanlık, materyalistlik, (hissiyatlık) zahiricilik. Elbette bu özellikler peygamber dönemindeki kâfirlerin ve günümüz dünyasındaki toplumların da taşıdıkları ve sahip oldukları özellikleridir. Kur’an’ı kerim İsrail oğullarının kıssasını zikir etmiş, ta ki günümüzdeki insanlar onlardan ibret alsın ve onların müptela oldukları musibetlere duçar ve müptela olmasınlar. Başka bir beyanla; şöyle denilmesi mümkündür; kur’an’ı kerimin tekrar tekrar hazreti Musa’nın ve İsrail oğullarının tarihine ve yaşantılarına bu denli teveccüh edilmesinin illeti, söz konusu kavmin düşüp kalkmaları, yenilgi, galibiyetleri ve yaşamlarındaki dönemin, Müslümanların hayatıyla benzerliği oldukça fazla olmasıdır.
 
Ayrıntılı Cevap
Hazreti Musa’nın yaşamı, kur’anı kerimde diğer peygamberlerden daha fazla zikir edilmiş ve yaklaşık otuz surede, belki daha fazla surede yüz defadan daha fazla hazreti Musa, Firavun ve İsrail oğullarına işaret edilmiştir. Eğer her surenin ayetlerini ayrı ayrı incelersek bu tekrarın anlamsız ve lagiv olmadığını, belki her surede, söz konusu surenin içeriği ve muhtevasına uygun bir şahit, delil ve bir örnek bazında getirmiş olduğunu göreceğiz. Bunun yanı sıra mısır ülkesi deha geniş ve insanları daha fazla ilerici medeniyete sahip ve firavun aykırı asi idi. Bu nedenle hazreti Musa’nın kıyamı çok önem arz ediyor ve ibret verici çok dersler içeriyor.[1]
Başka bir beyanla şöyle açıklanması mümkündür: kur’anı kerim ağır ve derin öğretilerini kolaylaştırmak için kıssa ve misellerden istifade etmiş ve gerçek kıssaları seçerek en iyi bir yöntemle öğrenme ve ibret alma hedefi doğrultusunda  beyan etmiş. Daha fazla dersler ve ibretler içeren kıssayı tekrar etmiş. Bu bakımdan hazreti Musa’nın kıssaları (a.s.) daha fazla tekrar edilmiştir.
Burada ibret verici birkaç kısmına işaret edeceğiz.
  1. Hazreti Musa (a.s.) ve Firavun:
Bu ikisi bir birinin karşısında bir birine ters komunda idiler. Birisi saf hak, diğeri saf batıl idi. Musa (a.s.) “ilahi kelime” makamına sahip idi ama firavun küfrün son noktasında yer almış idi. Öyle ki “ena rebbukumul ala= bensizin en yüce rabbinizim” diyordu. Oysaki başka peygamberlerin dönemlerindeki kâfirler böyle bir iddiada bulunmamışlardı. Ama nihayet olarak hazreti Musa (a.s.) ona galip geldi ki bunun tekrarı müminler için sabır kaynağı kafirler için ibret verici.
  1. İsrail oğulları
Düşmanlık, inatçılık, materyalistlik ve hissiyatçılık İsrail oğullarının haslet ve özelliklerindendir. Bu hasletler nebiyi ekremin (s.a.a.) döneminde (s.a.a.) ve günümüz toplumlarda da vardı ve var olmakta. Kuranı kerim onların kıssalarını tekrar etmiş ki insanlar ibret alsınlar ve böyleli bedbahtlığa duçar olmasınlar.  Şöyle denilmesi mümkün: kuranda hazreti Musa’nın (a.s.) ve İsrail oğullarının yaşamına mükerrer teveccüh edilmesi onların yaşamındaki düşüşler, kalkmalar, yenilmeler ve galibiyetleri ve onların yaşantılarının büyük bir kısmının Müslümanların yaşamların benzerliğin var olmasıdır. Örneğin: bedir savaşı Talut (a.s.) ile birlikte olanların alın yazısına çok benziyor. Tarihi verilere göre her iki ordunun asker sayısı aynı idi. Hem peygamberle birlikte savaşan erlerin sayısı 313 kişiydi hem Talutla birlikte savaşan erlerin sayısı 313 kişiydi. Her ikisi de, sayısı çok olan müşriklerin karşısında savaşmışlar ve nihayet her ikisi de savaşı kazanmışlar.[2] Kur’anı kerim Talut’un kıssasına ve onunla birlikte olanların kıssasına işaret ediyor ki bu azıcık toplumun, sayısı çok olan müşrik ve kâfir olan toplum karşısında göstermiş oldukları direniş ve sabırlarını övüyor ki Müslümanlar için örnek teşkil etsin.
Birçok rivayette masum imamlar (a.s.) bu benzerliğe işaret etmişlerdir. Rivayetlerin birisinde ümmeti muhatap alarak şöyle deniliyor: “siz de İsrail oğulları gibisiniz. Onların işlerini yapacaksınız”.[3]
  1. Samirri Meselesi:
Altından tosunun yapılması, münafık olan Samiri tarafından yapıldı. İsrail oğulları tarafından tapıldı ve hazreti Musa’nın vasisi olan Harun’a (a.s.) itina ememişlerdi. Müslümanların uyarılması ve uyanıp münafıkların oyununa gelmemeleri için bu kıssa kur’an’ın dört suresinde tekrar edilmiştir.[4]
Netice şu ki; ders ve ibret verici şekilde olan olayların çoğunu hazreti Musa ve kavminde bulunabiliniyor. Zira İsrail oğulları çok asi, isyancı ve dolayısıyla ibret ve ders verici olayların çoğu bu toplumun hayatında mevcuttur. Allah u Teâlâ kur’an’ın farklı yerlerinde bu toplumun tarihine değinmiş hayatlarını anlatıyor. Buna binaen kuranın kıssalarının her bir bölümüne dikkatle her bir kısmın kendisine has hikmet ve felsefesi var ve tekrar edilmesi boş ve anlamsız değildir.
 

[1] Mekarim Şirazi, Nasır, “Kıssahayi Kuran”, baskı, 5, Tahran: darul kutubil İslamiye, 1385.
[2] Merkezu es-sekafetu ve el-meariful İslamiye, “Ulumu’l  - Kuran indel Müfessirin”, baskı, 1, Kum: defteri tebligati islami, 1375, c. 3, s. 399.
[3] Quest site, 897.sorudan istifade edilmiştir.  
[4] Muhammed İştihardi, Muhamed, “Kıssahayi Kuran bı Kalem-i Revan”, baskı, 1, Tahran: Nevevi, 1378, s. 268 – 269. 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar