Gelişmiş Arama
Ziyaret
13264
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor?
Soru
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor ve Melekleri insana secde etmeye mecbur kılıyor?
Kısa Cevap

Allah’tan başkasına kulluk, kabul edilemez ve yasaktır. Bunun akabinde eğer secde de Allah’tan başkasına ibadetin nişanesi sayılırsa caiz değildir. Ama bu secde, Allah’ın emriyle ve çağrısına cevap unvanında bir insan karşısında ona ihtiram için olursa, haram sayılmamakla birlikte Allah’a karşı bir çeşit ibadet ve kulluk sayılır. Nasıl ki bütün melekler, iblis hariç böyle bir secdeyi yerine getirmişlerdir.

Evet, eğer secde, İslam’ın ortaya çıkış zamanında ihtiram halinden çıkması gibi özel bir zaman diliminde olursa ve ibadet ve tapınmaya dönüşürse o zaman insanlara hatta ihtiram unvanıyla da secde edilemez. Secdenin Allah’tan başkasına olmasının haram kılınmasının bazı rivayetlerde ele alınmasının nedeni budur.  Yusuf (a.s)’in babası ve kardeşleri onun karşısında hiçbir günaha bulaşmadan secde etmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Siz sorunuzla öyle bir konuya işaret ettiniz ki Allah’ın sözlerinde bir çelişkinin olduğunu ortaya koymaktadır. Şöyle ki Allah bir taraftan kendisinden başkasına secdeyi yasaklarken diğer taraftan yasakladığı secdenin yerine getirilmesini emrediyor. Bu iki şey birbiriyle çelişmektedir.

Bu karmaşıklığa cevap verirken öncelikle bir soruyu ele alalım:

Eğer bir baba oğlundan, sahip olduğu ulaşım aracını uygunsuz gezilerde kullanmamasını istese ve başka bir seferde aynı araçla misafiri evine bırakmasını istese bu iki sözü çelişkili olarak değerlendirebilir miyiz? Kesinlikle cevabınız olumsuz olacaktır ve babanın bu iki sözünde bir çelişki görülmeyecektir. Çünkü çelişki için gerekli olan sekiz şartı taşımamaktadır. Buna binaen, eğer çocuk babasının ikinci sözüne olumlu cevap vermez ve babasının ilk sözüne itaatsizlik olarak algılarsa insaf sahibi halkın gözünde onun bu bahanesi geçersiz sayılacaktır.

Bu tertiple Allah eğer ilk olarak kendisinden başkasına kulluğun nişanesi olan secdeyi caiz kılmamışsa ve diğer seferinde kulluk ve tapınma unvanında değil de ihtiram unvanında secdeye emrederse, bu iki ferman çelişki olarak görülmemelidir. Aksine emrine uymamayı bir tür isyan olarak algılamalı ve emin olmalıyız ki İblis de bu emre uymamasından dolayı İlahî kulluk dairesinden çıkmıştır.

Tüm bu söylenenler, Allah’ın meleklere secde emrinden önce kendisinden başkasına secdeyi haram kılması olasılığı üzerinedir. Ama ilginç olan şudur ki böyle bir emir önceden var olmayıp önceki dinlerde de tanrıdan başkasına secde yasak bilinmemiştir. Çünkü kulluk ve tapınma unvanında değil ihtiram unvanındadır.

Bu esasa göre, Yusuf (a.s)’ın babası ve kardeşlerinin Ona secde etmeleri kabul edilemez bir iş sayılmamakta[1]. Bu delile göre de Kuran’da Allah’a secde ile ilgili birçok ayet bulunmasına rağmen[2], hiçbir ayette Allah’tan başkasına secdeyi mutlak şekilde hatta sadece ihtiram için de olsa yasaklandığını görmemekteyiz. Allah’tan başkasına secdenin yasaklığına delalet eden ayetler, sadece ibadet ve tapınma şaibesi içeren Ay, Güneş gibi şeylerle sınırlıdır.[3] Elbette sonraları ve İslam’ın zuhuruyla birlikte secdenin yavaşça ihtiram özelliğini kaybetmesinden ve ibadet ve kulluk haline bürünmesinden dolayı din önderleri ve masum İmamlar (a.s) takipçilerini Allah’tan başka her türlü şeye secdeyi yasaklamışlardır.[4] Bu alanda daha fazla bilgi için 3357 Numaralı cevabı okuyabilirsiniz.



[1] Yusuf Suresi, 100. Ayet

[2] İnsan suresi, 26.a; Necm suresi, 62.a; Alak suresi 19. Ayet

[3] Fussilet suresi, 37. Ayet; “Yalnız O’na (Allah’a) kulluk ediyorsanız, ne Güneş’e ne de Ay’a secde edin. Onları yaratan Allah’a secde edin.”

[4] Hurri Amili, Muhammed b. El-Hasan, Vesail’uş-Şia, C.14, S: 407-408, H. 19474, Âlu’l-Beyt Muessesesi, Kum, 1409 h.k

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar