Gelişmiş Arama
Ziyaret
13507
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor?
Soru
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor ve Melekleri insana secde etmeye mecbur kılıyor?
Kısa Cevap

Allah’tan başkasına kulluk, kabul edilemez ve yasaktır. Bunun akabinde eğer secde de Allah’tan başkasına ibadetin nişanesi sayılırsa caiz değildir. Ama bu secde, Allah’ın emriyle ve çağrısına cevap unvanında bir insan karşısında ona ihtiram için olursa, haram sayılmamakla birlikte Allah’a karşı bir çeşit ibadet ve kulluk sayılır. Nasıl ki bütün melekler, iblis hariç böyle bir secdeyi yerine getirmişlerdir.

Evet, eğer secde, İslam’ın ortaya çıkış zamanında ihtiram halinden çıkması gibi özel bir zaman diliminde olursa ve ibadet ve tapınmaya dönüşürse o zaman insanlara hatta ihtiram unvanıyla da secde edilemez. Secdenin Allah’tan başkasına olmasının haram kılınmasının bazı rivayetlerde ele alınmasının nedeni budur.  Yusuf (a.s)’in babası ve kardeşleri onun karşısında hiçbir günaha bulaşmadan secde etmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Siz sorunuzla öyle bir konuya işaret ettiniz ki Allah’ın sözlerinde bir çelişkinin olduğunu ortaya koymaktadır. Şöyle ki Allah bir taraftan kendisinden başkasına secdeyi yasaklarken diğer taraftan yasakladığı secdenin yerine getirilmesini emrediyor. Bu iki şey birbiriyle çelişmektedir.

Bu karmaşıklığa cevap verirken öncelikle bir soruyu ele alalım:

Eğer bir baba oğlundan, sahip olduğu ulaşım aracını uygunsuz gezilerde kullanmamasını istese ve başka bir seferde aynı araçla misafiri evine bırakmasını istese bu iki sözü çelişkili olarak değerlendirebilir miyiz? Kesinlikle cevabınız olumsuz olacaktır ve babanın bu iki sözünde bir çelişki görülmeyecektir. Çünkü çelişki için gerekli olan sekiz şartı taşımamaktadır. Buna binaen, eğer çocuk babasının ikinci sözüne olumlu cevap vermez ve babasının ilk sözüne itaatsizlik olarak algılarsa insaf sahibi halkın gözünde onun bu bahanesi geçersiz sayılacaktır.

Bu tertiple Allah eğer ilk olarak kendisinden başkasına kulluğun nişanesi olan secdeyi caiz kılmamışsa ve diğer seferinde kulluk ve tapınma unvanında değil de ihtiram unvanında secdeye emrederse, bu iki ferman çelişki olarak görülmemelidir. Aksine emrine uymamayı bir tür isyan olarak algılamalı ve emin olmalıyız ki İblis de bu emre uymamasından dolayı İlahî kulluk dairesinden çıkmıştır.

Tüm bu söylenenler, Allah’ın meleklere secde emrinden önce kendisinden başkasına secdeyi haram kılması olasılığı üzerinedir. Ama ilginç olan şudur ki böyle bir emir önceden var olmayıp önceki dinlerde de tanrıdan başkasına secde yasak bilinmemiştir. Çünkü kulluk ve tapınma unvanında değil ihtiram unvanındadır.

Bu esasa göre, Yusuf (a.s)’ın babası ve kardeşlerinin Ona secde etmeleri kabul edilemez bir iş sayılmamakta[1]. Bu delile göre de Kuran’da Allah’a secde ile ilgili birçok ayet bulunmasına rağmen[2], hiçbir ayette Allah’tan başkasına secdeyi mutlak şekilde hatta sadece ihtiram için de olsa yasaklandığını görmemekteyiz. Allah’tan başkasına secdenin yasaklığına delalet eden ayetler, sadece ibadet ve tapınma şaibesi içeren Ay, Güneş gibi şeylerle sınırlıdır.[3] Elbette sonraları ve İslam’ın zuhuruyla birlikte secdenin yavaşça ihtiram özelliğini kaybetmesinden ve ibadet ve kulluk haline bürünmesinden dolayı din önderleri ve masum İmamlar (a.s) takipçilerini Allah’tan başka her türlü şeye secdeyi yasaklamışlardır.[4] Bu alanda daha fazla bilgi için 3357 Numaralı cevabı okuyabilirsiniz.



[1] Yusuf Suresi, 100. Ayet

[2] İnsan suresi, 26.a; Necm suresi, 62.a; Alak suresi 19. Ayet

[3] Fussilet suresi, 37. Ayet; “Yalnız O’na (Allah’a) kulluk ediyorsanız, ne Güneş’e ne de Ay’a secde edin. Onları yaratan Allah’a secde edin.”

[4] Hurri Amili, Muhammed b. El-Hasan, Vesail’uş-Şia, C.14, S: 407-408, H. 19474, Âlu’l-Beyt Muessesesi, Kum, 1409 h.k

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar