Gelişmiş Arama
Ziyaret
6135
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Apolet almak için kendi şehirleri dışında başka bir şehre giden askerlerin namaz ve oruç durumları nasıldır?
Soru
Askerî eğitim görüp apolet almak için kendi şehirleri dışında başka bir şehre giden asker ve diğer bireyler, gittikleri yeri kendi mahalleri olarak mı saymalıdır (bunun için maaş da almaktadırlar), genel olarak onların namaz ve oruç durumları nasıldır? Vatan hükmü taşır mı?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Bu soruyu yanıtını almak için (daha önce) büyük mercilerin bürolarından alınan iki fetvaya dikkat ediniz:

1. Soru: Zati âlilerinin (Ayetullah Hamaney) bir şehirde bir yıldan çok kalan kimseler ve askerlik hizmetini yapmak için bir şehirde bir veya iki yıl kalan askerlerin namaz ve orucu hakkındaki görüşü nedir? Namazlarının kamil ve oruçlarının doğru olması için her yolculuktan sonra on gün kalma niyeti mi taşımalıdırlar? Eğer on günden az kalma niyeti taşırlarsa, onların namaz ve orucunun hükmü nedir?

Cevap: Eğer en az her on günde bir işleri için iş yerlerine yolculuk yapıyorlarsa, birinci yolculuk dışında namazları kamil ve oruçları da sahihtir. Ama birinci yolculukta diğer yolcuların hükmünü taşırlar; yani on gün kalma niyeti etmedikleri sürece onların namazı seferidir ve oruç tutmaları da doğru değildir. [1]  

2. Soru: Tahsil, askerlik ve iş için haftada bir veya birkaç gün kırk beş kilometre mesafesinde yolculuk yapan ilköğretim öğrencileri, üniversite öğrencileri, öğretmenler ve askerlerin namaz ve oruçlarının hükmü nedir?

Hz. Ayetullah Hamaney:

Sorudaki farzda ilköğretim öğrencileri, üniversite öğrencileri ve askerler eğitim döneminde yolcu hükmünü taşır. Eğitim için değil de iş için yolculuk yapan öğretmen, memur ve askerlerin birinci yolculuk dışında kalan namazları kamil ve oruçları da doğrudur.

Hz. Ayetullah Behçet:

İlmihalin 1066. meselesini mülahaza ederek namazları kâmildir ve oruç da tutmalıdırlar.

Hz. Ayetullah Safi Gülpaygani:

Namazlarını kamil kılmalı ve oruçlarını tutmalıdırlar. Ayrıntılar için Tevzihü’l-Mesail’e müracaat ediniz.

Hz. Ayetullah Tebrizi:

Sorudaki farzda mezkûr yolculukta öğretmen ve memurların namazı kâmil ve oruçları da sahihtir. Bu yolculuğu tahsil için yapan ilköğretim ve üniversite öğrencileri ise namazlarında seferi ve kâmil olmayı birleştirmelidirler, oruç tutmaları durumunda da bu caizdir ve kazası yoktur. Eğitim döneminde olan askerlerin hükmü de ilköğretim ve üniversite öğrencilerinin hükmünü taşır ve kendilerine hizmet mahallinde bir iş verilirse ve her hafta gider ve gelirlerse, onların hükmü öğretmen ve memurların hükmü olur.

Hz. Ayetullah Fazıl Lenkerani:

Soru farzında namaz seferidir ve oruç tutmak doğru değildir. (Camiu’l-Mesail, 1/137)

Hz. Ayetullah Sistani:

Eğer tümüyle bir yıl içinde ardı ardınca altı ay boyunca ayda on gün yolculuk yaparlarsa, namazları tüm yolculuklarda kâmildir ve ayda sekiz gün yolculuk yaparlarsa, farz ihtiyat gereği hem seferi ve hem de tam kılmalıdırlar.

Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi:

Her hafta en az üç gün yolculukta olurlarsa, onların namaz ve oruçları kâmildir. [2]  

Daha fazla bilgi edinmek için 3041. (site: 3291) (Birinci Vatanda Namaz Ve Orucun Hükmü), 444. (site: 474) (İkinci Vatan), 1092. (site: 1147), (Çok Yolculuk Yapanın Namaz Hükmü), 9513. (site: 9493) (Yolcunun Namazı) sorularına müracaat ediniz.



[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 735.

[2] Aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar