Gelişmiş Arama
Ziyaret
13715
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Bir Müslüman’ın yapabileceği en üstün müstehap amel nedir?
Soru
Bir Müslüman’ın yapabileceği en üstün müstehap amel nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

En üstün müstehap ameli beyan etmek zor ve belki de imkânsızdır. Bunun nedenini aşağıda belirteceğiz. Değişik rivayetlerde muhtelif hususlardan en üstün amel diye bahsedilmiştir. Fereci beklemek[1], namaz[2], Muhammed (s.a.a) ve âli Muhammed’e salâvat göndermek[3], susuzlara su vermek[4], Ali’yi (a.s) sevmek[5], sevindirmek[6], cihad[7], güzel amelde devamlı olmak[8], İmam Hüseyin’in kabrini ziyaret etmek[9], gece namazı[10], Allah için sevmek ve Allah için düşman olmak[11], vaktin başında namaz kılmak[12], anne ve babaya iyilik etmek[13], yemek vermek[14] ve en zor ameller[15] bu hususlardan bazılarıdır. Yanı sıra, zaman dilimlerindeki en üstün ameller (Cuma günü[16], mübarek Ramazan ayı[17], Şaban ayının on beşinci gecesi[18] gibi) gibi, bir kayıt ekleyerek en üstün amelleri sayan rivayetler de mevcuttur.

O halde en üstün amel gerçekten hangi ameldir?

Göründüğü gibi rivayetlerde en üstün amel sıfatıyla değişik hususlardan bahsedilmiştir. Bu rivayetleri mantıkî bir konu kalıbında bir araya getirmek nasıl mümkündür?

İki Delil:

1. Ölçüdeki Farklılık:

Rivayetlerde en üstün amel olarak zikredilen bu amellerin tümü, değişik ölçü ve miyarlar ile beyan edilmiştir. Daha açık bir ifadeyle, en üstün amel gece namazıdır diye buyrulduğunda bir dizi ölçü ve en üstün amel cihattır diye buyrulduğunda da başka ölçüler gözetilmiştir. Örneğin, Allah yolunda cihad etme vakti geldiğinde, en üstün amel Allah yolunda cihad etmektir. Gece namazının ölçüleri geçerli olduğunda da en üstün amel gece namazıdır. Anlaşıldığı kadarıyla İslam’ın ilk döneminde ve ikinci halife zamanında ezandaki “hayya âla hayru’l-amel” (en üstün amele gelin) cümlesini en üstün amellerden olan cihad ile birleştiremeyince ve her ikisini de ilmî ve reel olarak açıklayamayınca “hayya âla hayru’l-amel” cümlesini ezandan sildiler!.[19] Bu nedenle, ölçülerdeki farklılık bu gibi rivayetleri ilmî olarak açıklamak için iyi bir kanıttır. Cihad gibi bu hususların bazıları toplumsal ölçü ve etkiye sahiptir. Bazıları sadece şahsî boyuta sahiptir. Fereci beklemek gibi bazıları her iki boyutu taşımaktadır. Ali’yi (a.s) sevmek gibi bazıları ise esasen amel değil, inanç boyutuyla ilgilidir! Rivayetlerin bir bölümünde en üstün amelin ne olduğu hakkında bir husus belirtilmemiş ve sadece “en üstün amel en zor olandır”[20] diye buyrulmuştur.

2. Şartlardaki Farklılık:

Bazen yükümlü tarafından mevcut olan şartlar bu rivayetleri açıklar. Bunun birinci kısım ile arasındaki fark şudur: Birinci kısımda özel fiildeki (namaz, cihad vb.) mevcut ölçü ve miyarlar, ameller arasında fark ve ihtilafa neden olmaktadır. Ama ikinci kısımda ise özel zaman koşulları ve benzeri şeyler gibi fiil dışında kalan bazı şartların varlığı, amellerin hangisinin daha üstün olduğunu ilmî olarak açıklamaktadır. Örneğin Müslümanlar İslam’ın ilk yıllarındaki mücadelelerde zor şartlar taşırken veya Şiiler zor koşullar altındayken meyus olmamak ve fereci beklemek en üstün ibadetti; çünkü meyus olmaları durumunda onların her şeyi zeval olacaktı. Ama fereci beklemekle kendilerinde ümit ve direniş psikolojisi dirilmiş ve sorunlara galebe çalma ve zafer için yol açılmıştı. Diğer örnekler de bu genel kaideye tabidir. Cihad meselesi, zorunlu haller dışında kesinlikle kadınlar için en üstün amel değildir. “Gece namazı”, henüz farz namazları öğrenmemiş yeni bir Müslüman için en üstün amel sayılmaz. Diğer hususlar da bu kabildendir.

Netice:

Bu rivayetlerin bütününden İslamî buyruklarda en üstün amelin mutlak olmadığı anlaşılmaktadır. Mutlak olarak, her halde, her zamanda ve her mekânda filan amel en üstün ameldir diye bir şey söylenemez. Belirtildiği gibi, en üstün amel olarak sayılan bazı ameller, farklı ölçülere sahiptir. Bu örneklerin bazıları muhatabın hali gereği ve onun taşıdığı özel koşullar esasınca belirtildiğinden, mutlak hususlardan sayılamazlar. Ama her halükarda belirtilen örnekler bizim için sayılan en üstün amellerin cüzleridir.

Başarılar

[1] Biharu’l-Envar, c. 75, s. 208.

[2] Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 4, s. 70, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1408.

[3] Müstedrek, c. 5, s. 119.

[4] Müstedrek, c. 5, s. 331.

[5] Müstedrek, c. 5, s. 119.

[6] Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 499, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1409.  

[7] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kafi, c. 5, s. 9, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1365.

[8] Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 1, s. 131, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1408.

[9] Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 499.

[10] Müstedrek, c. 6, s. 337.

[11]Müstedrekü’l-Vesail, c. 12, s. 220

[12] Müstedrekü’l-Vesail, c. 3, s. 98.

[13] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 75, s. 85, Müessese-i Vefa, Beyrut, 1404.

[14] Vesailü’ş-Şia, c. 24, s. 427.

[15] Biharu’l-Envar, c. 67, s. 191.

[16] Hür Amıli, Muhammed b. el-Hasan, Vesailü’ş-Şia, c. 7, s. 399, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1409.

[17] Vesailü’ş-Şia, c. 10, s. 313.

[18] Şeyh Tusi, Muhammed b. el-Hasan, Misbahu’l-Müçtehid, s. 829, Müessese-i Fıkhu’ş-Şia, Beyryt, 1411.

[19] Şerefuddin, Abdülhüseyin, İçtihad Der Mukabil-i Nas, tercüme-i Ali Devani, fasl-ı dovvom, bahş-i bist-u çahr (Bidat-ı Ömer Der Ezan Ve İkame), Deftrer-i İntişrat-ı İslamî, Kum.

[20] Biharu’l-Envar, c. 67, s. 191.


Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar