Gelişmiş Arama
Ziyaret
21062
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Namazı ikame etmek ne demektir?
Soru
Namaz kılmak, namazı ikame etmek midir?
Kısa Cevap

Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de namaz kılmak için değişik tabirler kullanılmıştır:

1. “Namazı kaza etmek” tabiri: "فَإِذا قَضَیْتُمُ الصَّلاةَ فَاذْکُرُوا اللَّهَ قِیاماً وَ قُعُوداً وَ عَلى‏ جُنُوبِکُمْ "[1]Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.” Bu ayet-i şerifede “namazı kaza” etmekten maksat, bireysel bir ibadet olarak namazı bitirmek ve tamamlamaktır.

2. “Namaza kıyam etmek” tabiri: "إِنَّ الْمُنافِقینَ یُخادِعُونَ اللَّهَ وَ هُوَ خادِعُهُمْ وَ إِذا قامُوا إِلَى الصَّلاةِ قامُوا کُسالى‏ یُراؤُنَ النَّاسَ وَ لا یَذْکُرُونَ اللَّهَ إِلاَّ قَلیلاً "Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.”[2] Bu ayette de namaza kıyam etmek, bireysel bir ibadet sıfatıyla namazı kılmaya hazır olmak anlamındadır.

3. “Namaza gelmek” tabiri: "وَ لا یَأْتُونَ الصَّلاةَ إِلاَّ وَ هُمْ کُسالى‏ وَ لا یُنْفِقُونَ إِلاَّ وَ هُمْ کارِهُونَ"İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.”[3]

4. Namaz kılma yerine “namazı ikame etmek” tabiri: "الَّذینَ یُقیمُونَ الصَّلاةَ وَ یُؤْتُونَ الزَّکاةَ وَ هُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ یُوقِنُونَ"Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.”[4] Müfessirler namazı ikame etme tabiri hakkında şöyle demektedirler: Bu tabir, Müslüman bireyin namaz kılması ve şahsî yükümlülüğünü yerine getirmesinden daha üstündür ve müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir.[5] el-Mizan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “… İkame, bir şeyi tüm eserlerini eyleme geçirecek ve onda hiçbir gizli eser ve özellik bırakmayacak şekilde diri tutmak anlamındadır; adaletin ikamesi, sünnetin ikamesi, namazın ikamesi, şahadetin ikamesi, hadlerin ikamesi ve dinin ikamesi gibi örnekler bu kabildendir.”[6] Nitekim İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaret duasında şöyle okumaktayız: "اشهد انک قد اقمت الصلاة" Şahadet ederim ki sen namazı diri tuttun. Burada namazı ikame etmek, namaz kılmak değildir, namazı canlı tutmaktır. Elbette Kur’an’da kılmak ve yerine getirmek anlamında namaz nerede kullanılmışsa, “musallin” (namaz kılanlar) gibi kelimeler de beraberinde zikredilmiştir.[7] Belirtildiği gibi, namazı ikame etme tabiri (namaz kılmak yerine), müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir. Bu nedenle namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.   



[1] Nisa, 103.

[2] Nisa, 142.

[3] Tövbe, 54.

[4] Lokman, 4.

[5] Tefsir-i Numune, c. 7, s. 88.

[6] Tercüme-i el-Mizan, c. 11, s. 62.

[7] "الا المصلین", Mearic, 22; "لم نک من المصلین", Müdessir, 43.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yüce Allah Kur’an’da Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Soru şudur: Şeytan nasıl peygamberlere etki edebilmekte ve onlara hâkim olabilmektedir?
    19076 Tefsir 2012/10/09
    Kur’an-ı Kerim’de şöyle okumaktayız: “(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyûb’u da an. Hani o, Rabbine, “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu” diye seslenmişti.”[1] Ayet-i şerife Hz. Peygambere (s.a.a) hitap etmekte ve Hz. Eyüp’ün (a.s) başına gelen hadiseleri hatırlatmak suretiyle ona teselli vermek istemektedir. Hz. Eyüp ...
  • Tek bir kapısı olan Camiye hayız ve cünüp bir kimsenin girmesinin hükmü nedir?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Hayız halinde olan kadın ve cünüp bir kimsenin Camide durması caiz değildir. Ama eğer bir kapıdan girip bir diğer kapıdan çıkıyorsa ya Camide var olan bir şeyi kaldırmak için Camiye giriyorsa sakıncası yok.[1] Buna binaen eğer Caminin tek bir ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6183 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Sad suresi 26’ıncı ayetin tefsiri
    3910 Tefsir 2019/06/02
    «يا داوُدُ إِنَّا جَعَلْناكَ خَلِيفَةً فِي الْأَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ ...» Sad suresinin 26’ıncı ayetinde Hz. Davut (a.s) hitap alınmıştır. Allah Teala bu ayette Hz. Davut (a.s)’a hitap ederek onu yeryüzünde halifesi ve vekili karar kılmıştır.[1] Böylece toplumsal bazda diğer ulvi peygamberler ...
  • Peygamberlerin ve İmamların diğer kulların arasından seçilmelerinin delili nedir?
    7599 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    Nübüvvetin genel delilleri gereği Allah-u Teala, insanların hidayeti için, onlara kendi cinslerinden örnek, halife ve hidayetçi olacak kimseler seçmiştir. Bu seçim delilsiz değildir. Şöyleki, Allah’ın halifesi olma yeteneği bütün insanlara verilmiş, ama bu yetenek herkeste fiiliyata geçmemiştir; sadece bir kısım insan tam bir teslimiyetle ilahi ...
  • Kuran ve hadis ışığında Tıp etiği ilke ve gereklilikleri nelerdir?
    2161 بیشتر بدانیم 2020/01/19
  • Cevheri hareketten maksat nedir?
    11494 İslam Felsefesi 2010/12/05
    Hareketten maksat, bir şeyin kuvve (durgunluk) halinden fiil haline geçmesidir. Cevher (öz)’den maksat ise dış alemde varolabilmesi için mevzuya (yapıntı) ihtiyacı olmayan mahiyettir. Oysa arazın (ilinti) dış alemde varolması için mevzuya ihtiyacı vardır. Örneğin beyaz renk, arazdır ve varolabilmesi için dış alemde mutlaka bir mevzuya ihtiyacı vardır. Ama ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    16066 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...
  • Kur’an’da Allah’ı ispat etmek için kesin bir delil öne sürülmüş müdür?
    8343 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    İnsanın temel kaygılarından ve aynı şekilde dinlerin temel ve önemli konularından birisi, tanrının varlığı meselesidir. Kur’an’da Allah’ı ispat etmek için birçok kesin delil mevcuttur. İmkân ve zorunluluk burhanı, imtina burhanı, doğrular burhanı ve hareket burhanı bu burhanlardır. Doğrular burhanı ile hareket burhanı ayrıntılı cevapta belirtilecektir. Düzen burhanı ve onun ...
  • Hangi kaynaklarda hüküm ve yaratıkların hikmeti beyan edilmiştir?
    6175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Esasen her hikmeti bilmek mümkün değildir; zira Yüce Allah bazı maslahatlar uyarınca birçok konuyu insana bildirmemiştir. Beyan edilenler hususlar da çok geniştir ve onların tümünü elde etmek ve bilmek herkes için müyesser değildir. Bu sebeple ve ömür ve fırsatın sınırlı olmasına binaen en faydalı ...

En Çok Okunanlar