Gelişmiş Arama
Ziyaret
6492
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Ben bir kızım, yaklaşık yedi aydır telefonla bir erkekle irtibat kurmuş durumdayım. Bir birimize karşı var olan sevgi ve muhabbet duygumuzu izhar etmedik, ancak iki erkek gibi bir birimizle irtibatlıyız. Acaba sizce bu irtibatın bir sakıncası var mıdır?
Soru
Ben bir kızım, yaklaşık yedi aydır telefonla bir erkekle irtibat kurmuş durumdayım. Ama şu an irtibatımızı sunduğum öneri üzere kesilmiştir. Bu durum hadden fazla ikimizin rahatsızlığına neden olmuştur. Elbette aramızdaki irtibatımız başkasının tahrik edilmesine neden olacak şekilde değildir. Biz bir birimize karşı var olan sevgi ve muhabbet duygumuzu bile ilan etmemişiz. İki erkek gibi bir birimizle irtibatlıydık. Acaba sizce bu irtibatın her hangi bir sakıncası var mıdır?
Kısa Cevap

Kız ile erkek arasındaki ilişki meselesi çok hassas bir meseledir. Eğer bu ilişki şer’i ve ahlaki kurallar çerçevesinde şekillenmezse bireyler için çok ciddi sorunlara neden olur. Bu cihetledir ki İslamın şer’i ve ahlaki düsturları bu esasa bina edilmiştir ki namahrem olan bayan ile erkek arasındaki irtibat çok az bir şekilde şekillenmelidir. Zira bu tür irtibatlarda günah işleme ortamının hazırlanması ve ayakların kayacağı yerler oldukça fazla görünmektedir. Özellikle bu irtibat samimiyet ve has bir yöntem üzere olursa bu durum daha da fazla olacaktır. Buna binaen muhalif cinsle kurulan irtibat hata iş ve öğrencilik ortamında, iş ve öğrenciliğin getirmiş olduğu zorunlulukta olsa bile bu ilişkiler en az seviyeye getirilmesi tavsiye ediliyor. Zorunlu olmayan durumlarda da normal irtibatlardan sakınılması gerekir.

Gençler için meydana gelen birçok ahlaki fesatlar bu tür irtibatlardan kaynaklanıyor. Elbette ilk başta bu irtibatlar çok önemli olduğu göze çarpmıyor ve tehlike içerdiğini ilk etapta fark edilmez olabilir. Ama bu irtibatlar derinleştiği ve samimi hale geldiği vakit ruhi incelikler ve manevi hassasiyetler git gide azalıyor ve geçici hisler, gönül bağlamaları ve bağımlılıkları insana yönelir ve ön plana çıkmaya başlar. İşte bu sırada artık bu irtibatın kötü neticeler doğuracağını beklemek gerekir. Elbette bu arada kendilerine tam musallat olan bazı kimseler olabilir ve onların kendilerine yönelik var olan tasallut o denli güçlü ki hiçbir zaman bu irtibatlar kendileri için bir sorun meydana getirmez olabilirler ama bu durumlar çok istisnaidir.

Bunun yanı sıra bu bey ile bu irtibatın devam edilmesinin ne zorunluluğu vardır. Gerçekten eğer bu arada bir samimiyet yoksa o zaman neden bu ilişkinin kesilmesi ikiniz için o kadar eziyet verici duruma gelmiştir? Telefonda bir birinizin bir birinize karşı olan alakayı izhar etmemiş olmanız bir birinize karşı olan alakanın olmayışına delalet etmiyor anlamında değildir. bilinmelidir ki büyük günahlar ilkin o kadar küçük şeylerden başlıyor ki ilk başta bunlar hiçbir şey sayılıyordu.

Evlenmeden önceki ilişkileriniz ne kadar pak ve temiz olursa gelecekteki evlilikleriniz için o kadar etkilidir hata eğer söz konusu olan bu erkekle evlenirseniz. Biz sizin şu an kesmiş olduğunuz bu irtibatı bu bağlamda değerlendiriyoruz.

Yapılan bu tür ihtiyatlar iyi ve akıllıcadır. Ali (a.s.) dan nakledilmiştir ki kendisi ilkin genç bayanlara selam vermiyordu ve şöyle buyuruyordu: Onların vereceği cevaptan dolayı zararı sevabından daha fazla olan bir şeyin kalbime gireceğinden korkarım”.[1] Hz. Musa’nın biyografisinde şöyle gelmiştir: Hz. Şuayb’in kızı hz. Musa’yı evine doğru kılavuzluk yaparken kız önde hz. Musa da onun arkasından yürüyordu. Ama esen rüzgar kızın elbisesine vurarak kızı zor duruma soktuğunu gören Musa Ona, sen arkamdan gel ve yol ayrımlarında bana kılavuzluk yaparak hangi yoldan gideceğimizi bana söyle[2] dedi. Hz. Musa kendi hayasını bu şekilde orta yere koydu. Buna binaen eğer dinin velileri söz konusu durumlarda böylece ihtiyat ederek o durumu sergiliyorlar ise veli olmayan diğer kimselerin vazifelerinin ne kadar açık olduğu ortadadır. Namahrem olan kimsenin sesini duymak bile kalplerde olumsuz etki bırakabilir. Elbette insan kendisi için birçok tevcih bulabilir. Örneğin iş bağlamında bu ilişki gereklidir veya bu tür ilişki doğal ve insanidir. Ama dikkat edilmelidir ki bu tevcihler insanın yerine getirmesi gereken vazifeden kaçmak için insandaki “nefs-i ammare” ile şeytanın insana ilka ettiği tevcihlerdir. Gerçek vak’ada hiçbir etkinliği yoktur. Namahrem olan erkek ile kız arasındaki ilişki fazla olduğu oranda ve onlar arasında var olan sevginin derinleştiği miktarda sosyal ve ailevi ilişkiler noktasında kuralsızlıkları da fazlalaşır olması mümkündür. Bu durumda Allaha yakınlaşma ve ilahi muhabbete kavuşmakta o kadar zorlaşıyor ve dolayısıyla bu geçici lezzetler insanı ebedi ve kalıcı lezzetlere varılmasını engelliyor.

 


[1] Küleyni, “Usul-i Kafi”, c. 2, s. 648, “bab-u teslim ala’nisa”, hadis no: 1.

[2] MEKARİM-İ ŞİRAZİ, Nasır, “Tefsir-i Nümüne”, baskı, 1, Taharan: Daru’l- Kitabu’l İslamiye, 1374, şemsi, c. 16, s. 59; FAHRUDDİN-İ RAZİ, Muhammed b. Ömer, “Mefatihu’l – Gayb”, baskı, 3, Beyrut: Daru ihya’u turasi’l – arabi”, 1420, kameri, c24, s. 590.   

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar