Gelişmiş Arama
Ziyaret
13127
Güncellenme Tarihi: 2009/11/16
Soru Özeti
Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
Soru
Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
Kısa Cevap

Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ve yüzlerinin derisi sürekli onarılabilinir durumda olacaktır. Bu nedenle cehennemliklerin yüzü öyle bir niteliğe sahiptir ki arkadaşları ve tanıdıkları tarafından tanınıyor. Bu arkadaş ve tanıdıkları ister onlarla birlikte cehennemde olsunlar ister ebedi cennette girmiş olanlar olsunlar.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an ayetlerini dikkate aldığımızda cehennem ehlinin bazı özellikler ve niteliklere sahip olduğunu öğrenebiliriz. Yüzünün nasıl olduğu bağlamında dakik bilgiler veremezsek bile bu özelliklere dikkatle uzaktan durumlarının nasıl olduğu bağlamında bazı tahminlerde bulunabiliriz. Bu özelliklerden bazıları şöyledir:

  1. Cehennemliklerinin yüzleri olmak üzere tüm bedenleri cehennem ateşini tutuşturan ve alevlendiren odunlardır. Kur’an’ın bazı ayetlerince cehennem ateşinin ilk maddesi veya cehennem ateşinin odunları taşlar ve oranın sakini olan cehennem ehlinden oluşmaktadır.[1]
  2. Cehennem ehli ateşten biçilmiş giysilere sahiptirler ki bedenlerinin tamamını kapatmıştır. Bunun yanı sıra başları ve yüzlerinin üzerine eritilmiş çok sıcak olan maddeler dökülür.[2]  
  3. Cehennemliklerin ateşte yanan yüzleri ateşe uyum sağlamış dolayısıyla ateşten zarar görmez şeklinde bir anlayış zihinlere gelmemelidir. Zira Kur’an tabirince ateş yüzlerini sardıktan sonra onlar “kalih” olacaklardır.[3] Müfessirlerin çoğu “kalih” olmalarını şöyle tefsir etmişlerdir: Alevlerin yüzlerinde bırakmış olduğu eser neticesinde yüzlerindeki deriler kırışarak üst üste çekilmiş şeklindedir. Öyle ki dudakları bir birinden uzak ve açık şekilde kalmış durumdadır.[4]  Keza alınları, yanları ve sırtları yemiş oldukları haram (haram kazanç ve hakkı malında olup vermemiş) mal dolayısıyla dağlanacak ve eserleri çehreleri üzerinde bakı kalacaktır.[5]
  4. Bütün bunlara rağmen cehennemdekilerin fizyolojik bedeni dünyadaki beden gibi değildir ki bir sefer yanmakla yok olup bitsin. Bilakis asırlarca cehennemde kalsa ve bedenini parça parça edecek değişik cezalarla cezalandırılsa[6] bile bedenlerinin sahip olduğu asıl kalıp aradan yok olup onları ölüme götürmez.[7] Cehennemlikler içinde bulundukları bu çetin durumdan dolayı sıkıntıya gelirler. Bazen ölümü temenni ederler[8] ve bazen de dünyaya döndürülüp Salih amel işleyerek bu durumdan kurtulmak isterler ama onların bu isteklerine muvafakat yapılmayacaktır.

Bu bağlamda bedenlerinin derisi ve çehreleri Allahın kudretiyle onarılabilinir, dolayısıyla atış içinde yandığı halde azabının daimi olmasını sağlamak için[9] sürekli önceki haletine dönecektir. Eskilerde ciltlerin yeniden onarma konusunun anlaşılması zor olabilirdi ama günümüz dünyasında bilimin gelişmesiyle hasar görmüş olan ciltleri onarmak için keşfetmiş oldukları maddelerin ortaya çıkmasıyla kolaylaşmıştır. Zira Allahın gücü insanların gücünden daha sınırlı olduğunu kabul etmek mümin bir kimse için doğru olamaz.

  1. Bu nedenle cehennemliklerin çehresi arkadaşları ve tanıdıkları tarafından teşhis edilebilinir durumdadır. Öyle ki birbiriyle diyaloga geçebilirler.[10]    Cehennemliklerin zihniyetlerinde şerli bilinen bazı cennete gidip mutlu olan kimseleri kendi yanlarında bulamadığından dolayı hayrette kalırlar.[11] Hatta Kur’an’ın açık ifadesine göre cennetlikler de cehenneme bakarak eski arkadaşlarının oradaki durumunu müşahede eder[12] ve onlarla diyaloga geçebilirler.[13]  

Elbette rivayetler şunu açıklamaktadırlar ki suçlular işlemiş oldukları suça münasip bir çehre ile ahirete adımlarını atarlar. Büyüklük taslayanlar tahkir edilmiş bedenleri bir karınca gibi küçültülmüş haliyle haşır olunurlar.[14] Ayni rivayetlerde açık bir şekilde dile getirilmiştir ki onların bu durumu cennetlik veya cehennemlik bağlamında konumları belirleninceye kadar devam edecektir.[15] Bizim yapmış olduğumuz araştırma miktarınca cehennemliklilerin çehrelerinin nasıl olacağını açık bir şekilde açıklayan rivayetler bulunmamaktadır ama her halükarda bu durumu açık ve net bir şekilde açıklayan rivayetleri bulduğumuzda sizinle paylaşacağız.

Sonuç itibarıyla merhametli rabbimizden cehennemin azabından bizi muaf tutarak bizi ve sizi rahmetinin gölgesinde yerleştirmesini temenni ediyoruz.

 


[1]Yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının”, (Bakara, 24; Tahrim, 6; Ali İmran, 10).

[2]İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir. Bunlardan inkâr edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür” (Hac, 19).

[3]Telfehu vücuhehümün naru ve hüm fiha kalihun” yani “Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar”, (Müminün, 104).

[4] MEKARIM-İ ŞİRAZİ, “Tefsir-i Nümüne”, Tahran: Daru’l – Kutubu’l – İslamiye, 1374, hicri şemsi, c. 14, s. 330.

[5]O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, “İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” denilecek”, (Tevbe, 35).

[6]Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?”, (Muhammed, 15).

[7]İnkâr edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız”, (Fatır, 36).

[8] “(Görevli meleğe şöyle seslenirler:) “Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin.” O da, “Siz hep böyle kalacaksınız” der”, (zuhruf, 77).

[9]Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir”, (Nisa, 56).

[10]İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır, İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin, O azaba benzer çeşit çeşit başka azaplar da vardır, Kendi aralarında şöyle derler:) “İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir. O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der. Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse, cehennemde onun azabını bir kat daha artır. (Sad, 55-61).

[11]Yine şöyle derler: “Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba neden göremiyoruz?”, (Sad, 62).

[12]İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı, Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?” derdi, Konuşan o kimse, yanındakilere, “Bakar mısınız, hâli ne oldu?” der. Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür”, (saffat, 51 – 55).

[13]Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?. Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik, Yoksula yedirmezdik, Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık, Ceza gününü de yalanlıyorduk, Nihayet ölüm bize gelip çattı”, (müdessir, 40 – 47).

[14] HUR AMULİ, Muhammed b. El- Hüseyin, “Vesailu’ş – Şia”, Kum: Müesesei Alulbeyt, 1409, kameri, c. 15, s. 378,  hadis no: 20795.

[15] Şeyh Saduk, “sevabu’l – Amal”, Kum: intişarat-i Şerif Rezi, 1364, hicri şemsi, c. 1, s. 280.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar