Gelişmiş Arama
Ziyaret
12672
Güncellenme Tarihi: 2009/10/10
Soru Özeti
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Soru
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Kısa Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. O, H. K. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti. Güçlü bir hafızası vardı ve daha çocukken hadis ezberleyip toplamaya başladı.

Üstadı Muhammed b. Yahya Zuheli onu kıskandığı için tekfir edildi ve toplumdan uzaklaştırıldı. Mecburen Nişabur’u terk edip Buhara’ya gitti, ama orada da hükümdarın baskısına uğradı. Oradan Semerkant’a giderken yolda doğduğu köye uğradı ve orada da vefat etti. 25 eseri vardır; onların en önemlisi Sahih-i Buhari’dir.

Buhari iki Ehl-i Beyt İmamıyla yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Askeri (a.s.) ile aynı dönemde yaşamasına rağmen onlardan hadis nakletmemiştir. Yalnızca 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır’dan (a.s) nakletmiştir.

Bir çok Ehl-i Sünnet onu güvenilir ve kitabını Kur’an’dan sonra en üstün kitap bilmelerine rağmen bazı Ehl-i Sünnet alimleri onun naklettiği hadislere ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Şii alim ve muhaddisleri de Sahih-i Buhari’yi bir çok yönden eleştirmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. Ona Cu’fi denmesinin nedeni ikinci dedesi Muğire Buhara’nın hakimi “Yeman-i Cu’fi”nin kölelerinden idi ve onun vesilesiyle Müslüman olmuştu.

 

Muğire’nin babası Berdeziye (çiftci) Zerdüşt idi. Dolayısıyla Yakut Hamvi’nin dediği gibi, Berdeziye Buhara hakiminin eliyle Müslüman oldu, sözü yanlıştır.

 

Buhari, h. k. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti ve annesi onun sorumluluğunu üstlendi. Safdi ve Hatib-i Bağdadi’nin naklettiklerine göre o çocukluğunda kör oldu, ama annesinin duasıyla yeniden görmeye başladı.

Hatib-i Bağdadi’nin dediğine göre Buhari’nin güçlü bir hafızası vardı ve küçüklüğünden itibaren Buhara’da ilim öğrenmeye başladı. 10 yaşında hadis ezberleyip toplamaya başladı. 11 yaşında iken üstadı “Züheli”nin rivayetin senedinde yaptığı yanlışlığı düzeltti. Ehl-i Sünnet kaynaklarında geldiğine göre arkadaşları yazdıkları hadisleri, onun ezberden okuduklarının üzerinden düzeltiyorlardı.

 

16 yaşında iken İbn-i Mübarek’in (Ö. 182 h.k) ve Keb’ b. Cerrah’ın (Ö. 197) bütün kitaplarını ezberlemiş ve aynı yıl annesiyle beraber hacca gitti ve hadis öğrenmek için Mekke’de kaldı.

 

18 yaşında Medine-i Münevvere’de (Resul-u Ekrem (sa.a)’in mezarının kenarında) “Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim” adlı kitabını yazdı. Hadis bulmak için Buhari’nin çok uzun yolculuklar yaptığı söylenmektedir.

 

Nişabur’da bir süre hadis toplantıları yaptı. Toplantılarına katılanlar haddinden fazla idi. Galiba bu yüzden Muhammed b. Yahya Zuheli (ehl-i hadisin büyüklerinden ve Buharinin üstadı)’nin kıskançlığına neden oldu ve bu kıskançlık Buhariyle düşman olmasına yol açtı.

 

Zuheli ve birçok kelamcı Kur’an’ın lafzının kadim olduğuna inanıyor ve buna muhalif olanları mürtet sayıyorlardı. Oysa Buhari Kur’an’ın lafzının yaratılmış olduğuna inanıyordu. Bu nedenle dinden çıkma ithamıyla karşı karşıya kaldı ve toplantılarına gidilmesi yasaklandı. Müslim ve Ahmed b. Müslime’nin dışında ki bütün öğrencileri etrafından dağıldılar. O da mecburen Nişabur’dan Buhara’ya gitti. Bir süre Buhara’da kaldı ve hadis toplantıları yaptı.

 

Hatib-i Bağdadi diyor ki, şehrin hakimi Halid b. Ahmed Zuheli onu hadis beyan etmesi için onu sarayına çağırdı. Ama o kabul etmeyerek “Ben ilimi alçaltmam ve onu halkın ayağına götürmem; hakimin ilime ihtiyacı varsa camiye veya benim evime gelmelidir” diyerek onun isteğini reddetti. Bu tutumu hükümdarın ona karşı cephe almasına neden oldu ve sonunda onu oradan sürdüler.

 

Semerkantlılar, ona bir mektup yazıp şehirlerine davet ettiler. Buhari onların davetini kabul etti. Semerkant’a iki fersah uzaklıkta olan doğum yerine ulaşınca akrabalarının evine davet olundu. H.k. 206 yılının Çarşamba günün akşamı ramazan bayramında vefat etti ve orada defnolundu.

 

Ehl-i Sünnet, Buhari’nin faziletleri hakkında çok şeyler söylüyorlar, öyle ki bazıları hadis ilminde ondan daha üstün kimsenin olmadığını iddia ediyorlar. Müslim diyor ki: “Ben şehadet veriyorum ki onun gibisi dünyada yoktur.”

 

Buhari, Ehl-i Beyt İmamlardan vasıtayla veya vasıtasız olarak çok az hadis nakletmiştir. Kitabında sadece 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır (a.s)’dan nakletmiştir.

 

Araştırmacılara göre, Buhari dört Ehl-i Sünnet mezhebinden veya diğer meşhur mezheplerden birine mensup değildir. Gerçekte onun kendine has bir fıkıh yöntemi vardı ve kendi görüşüne göre amel ediyordu. Subuki kendi kitabında onun Şafii olduğunu, Kadı İbn-i Ebi Ya’la’da Hanbeli olduğunu iddia etmişlerdir.

 

Buhari’nin eserleri:

 

Onun 25 eserinin olduğu söylenmiştir ki en meşhurları şunlardır:

 

1- Tarih-i Kebir. 40 bin ravinin hayatını anlatmaktadır

2- Tarih-i Sağir

3- ez-Zuefa-us Sağir

4- Kitab-ul Kuna

5- Kitab-u Halk-u Ef’al-ul İbad (Cehmiye fırkasına reddiye)

6- el-Edeb-ul Müfred fil hadis

7- Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim

8- Tefsir-i Buhari

9- el-Cami-us Sahih (Sahih-i Buhari)

 

Sahih-i Buhari:

 

Bu kitabın Ehl-i Sünnet açısından özel bir yeri vardır. Bazıları, bütün İslam ümmetinin Kur’an’dan sonra en sahih kitabın Sahih-i Buhari, ondan sonrada Sahih-i Müslim olduğunu iddia etmişlerdir. Ama bazı Ehl-i Sünnet büyükleri bu kitaba ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Örneğin Hafız Darkutni, Sahih-i Buhari’ye çeşitli eleştiriler yapmış ki çoğu Buhari’nin ricalinin senetlerine yöneliktir. Örneğin:

 

1- İki veya daha fazla senetle nakledilen hadislerde bazen bir senet diğerinden daha fazla ravileri içermekte veya bazen bir ravinin yerine başka ravi zikredilmiştir.

2- Bazı hadislerin ravileri kınanmış[1] kişilerdir.

3- Eleştirilmiş bazı ravilerin özgün oldukları hadisleri de nakletmemiştir.

 

Şia alimleri de Buhari’yi bir çok yönden eleştirmiştir. Bu eleştirilerin bazıları şunlardır:

 

1- Ehl-i Beyt İmamlarından hadis nakletmemek; halbu ki o, iki pak İmam’la yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s.) ile aynı asırda yaşamasına rağmen onlardan hiçbir hadis nakletmemiş ve sadece sınırlı sayıda İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Muhammed Bakır (a.s)’dan hadis nakletmiştir. Ama Ehl-i Beyt karşı düşmanlık ile tanınmış Emevi yanlısı kimselerden ve haricilerden örneğin İkrime, Ömer b. Hitan ve Urve gibi nasibi ve haricilerden hadis nakletmiştir ki hatta bir çok Ehl-i Sünnet muhaddisi de bunları cerh[2] etmişlerdir. Ve bunların azılı Ehl-i Beyt düşmanı olduklarını vurgulamışlardır. Oysa Şii imamları tanınmış olmalarına, özellikle İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) Irak ve Hicaz da bir çok öğrencisi olmasına rağmen Buhari Şii ricalden yalnızca 20 kişinin adını getirmiştir.

Hatta o İmam Cafer Sadık’ın doğru konuştuğunda şüphe ettiğini dile getirerek Ehl-i Beyt’e karşı muhalefet ve küstahlığını daha belirgin bir şekilde ortaya koymuştur.

 

2- Ehl-i Beyt (a.s)’ın makamını bildiren hadisleri nakletmemek; Oysa bu tür hadisleri onlarca Ehl-i Sünnet ve Şia muhaddisleri kendi eserlerinde sahih senetlerle Resul-u Ekrem (s.a.a)’den nakletmişlerdir.

 

3- Meçhul ve sahte ravilerin Buharinin senetlerinde olması ve uyduruk hadisleri kabul etmesi.

 

4- Bir çok hadisi kesmesi veya tekrar etmesi

 

5- Hadislerin lafzını nakletmek yerine içeriğini başka lafızlarla aktarması. Bu da, hadislere onun kendi anlayış ve şahsi içtihatlarının karışmasına neden olmuştur.[3]



[1] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[2] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[3] - Bütün bu söylenenler Gulamali Haddad Adil’in başkanlığında yazılan “Danişname-i Cihan-ı İslam” adlı eserden alınmıştır. Daha fazla biligi için bu esere başvurulabilir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Dua psikolojisi hakkındaki kaynakları tanıtır mısınız?
    5662 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Dua psikolojisi hakkındaki kaynaklar üç kısımdır:a)Din psikolojisini genel olarak ele alan kaynaklar.Ancak bunlardua psikolojisini özel olarak işlememişlerdir. Örneğin William James’inyazdığı, Muhammed Kaini’nin tercüme ettiği ‘Din ve Revan’ (Din ve Ruh) ve Mesut Azerbaycani’nin yazdığı ‘Revanşinasi-i Din’ (Din Psikolojisi) bu türendir.
  • İçlerinde birkaç iyi ve takvalı kimse var diye günahkâr bir topluma azabın gelmesi gecikebilir mi veya tümüyle uzaklaşabilir mi?
    6581 Tefsir 2012/02/18
    Kur’an-ı Kerim’de ve rivayetlerde, günahkâr bir topluma azabın gelmesinin gecikmesi veya tümüyle uzaklaşmasının bazı nedenlerine değinilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiryoruz:1- Peygamberin ve İstiğfar edenlerin varlığı: ‘Oysa sen içlerinde oldukça onları azaplandırmaz ve yine bağışlanma dilerlerken Allah onlara azap vermez.’
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    73693 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
    8309 Hayvan Barındırmak Ve Avlamak 2013/03/09
    Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir: 1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3965 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Hz. Masumların (a.s) fiil ve sözlerinin delil oluşunun ölçüsü ne kadardır?
    7831 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İslam’ın muteber delillerinden biri Hz. Peygamber (a.s) ve diğer masumların sünneti olup tüm Müslümanlar için Kur’an ayetleri gibi delil teşkil eder ve sünnet masumun söz, fiil ve tavrı diye üç şekilde yer alır. Hadis ve rivayetlerde belirtilen masumların söz ve konuşmaları “masumun sözü” onların yaptığı amel ve ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    27095 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11796 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Ödünç (karz) olarak verdiğimiz malın humusunu vermeli miyiz?
    5612 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    Söz konusu olan para kesb ve kazancından birikilmiş durumda ve humus yılı üzerinden geçmiş ise bütün taklidi Mercilerin bu bağlamdaki fetvası şöyledir: Humus yılının başı geldiği zamanda ödünç olarak vermiş olduğu parayı kolaylıkla (zahmetsizce) alınması mümkün ise o paranın humusunu çıkartmalısın. Ama eğer humus yılının geldiği sırada ödünç verilmiş olan ...

En Çok Okunanlar