Gelişmiş Arama
Ziyaret
19287
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Yaşı ilerlemiş kimselerin medreselerde ilim tahsil etmeleri nasıl mümkün olabilir?
Soru
Benim gibi şimdiye kadar yanlış bir yolda olan ve Allah-u Teâlâ’nın izniyle doğruyu bulmuş ve yaşının da ilerlemiş olmasına rağmen medresede fıkıh öğrenmek isteyen birisinin ne yapması gerektiğini görevlilerden sormak istiyorum. Acaba bu kimse bu isteğinden vazgeçmeli midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız
Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah’ın Adıyla

Anahtar Sözcük: Tahsil, İlim, Dersler, İlahiyat, İleri yaş

Dizin: İleri yaşta dini eğitim tahsil edilmesi

Sorunun özeti: Yaşı ilerlemiş kimselerin medreselerde ilim tahsil etmeleri nasıl mümkün olabilir?

Soru 6941: Benim gibi şimdiye kadar yanlış bir yolda olan ve Allah-u Teâlâ’nın izniyle doğruyu bulmuş ve yaşının da ilerlemiş olmasına rağmen medresede fıkıh öğrenmek isteyen birisinin ne yapması gerektiğini görevlilerden sormak istiyorum. Acaba bu kimse bu isteğinden vazgeçmeli midir?

 

Cevap:

Hiçbir yaş ve zamanda eğitim ve öğretim geç değildir. Balığı ne zaman suda tutarsan tazedir. Peygamber (s.a.a.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “İlim öğrenmek bütün Müslümanlara farzdır. Bilin ki Allah-u Teâlâ ilim öğrenenleri sevmektedir.”[1] Aynı şekilde bir başka rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Her durumda ilim öğrenmek farzdır.”[2]

Peygamber (s.a.a.) ve İmam Sadık (a.s)’ın sözleri, yaşın ileri olması ilim öğrenmeye engel olmadığını göstermektedir. Büyük âlimlerimiz son anlarına kadar sürekli ilim tahsiliyle uğraşmışlardır. Ebureyhan-i Biruni’nin vefatından kısa bir süre önce dahi ilim öğrenme ve soru sorma peşinde olduğu nakledilmiştir ve ölüm anında bu soru sormanızın vakti midir, diye sorduklarında şöyle cevap vermiştir: Acaba bu sorunun cevabını bilip de ölmem mi daha iyidir yoksa bilmeden ölmem mi daha iyidir?

Peygamber (s.a.a.) ve İmam Sadık (a.s)’ın sözleri, bütün ilimleri kapsasa da dini ilimlerin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü dini olmayan ilimlerin bazıları mubah, bazıları sünnet ve bazıları da farzdır; ama dini ilimler, bazen ayni (herkesin öğrenmesi farz) ve bazen de kifayi (yeteri sayıda kimsenin öğrenmesi farz) olmak üzere, sürekli farzdır.

Peygamber (s.a.a.), bir gün mescide gittiğinde iki grup insanla karşılaştı. Birinci grubu eğitim ve öğretim ve diğer gurup ise ibadet halinde gördü. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Her iki grup da iyilik üzerinedirler, o grup Allah’ı anmakta ve bu grup ise ilim öğrenmekte ve bilmeyenlere öğretmektedirler. Bu ikinci grup daha iyidir; çünkü ben öğretmek için gönderildim.”[3]

Başka bir hadiste Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Ölüm anı yetiştiğinde İslam dinini ayakta tutmak için dini ilimler peşinde olan bir kimsenin cennette peygamberlerle arasındaki fasıla sadece bir derece olacaktır.”[4]

Bu yüzden hiçbir zaman ilim öğrenmek özellik de dini ilimleri öğrenmek geç değildir.

Ama sizin, yaşın ileri olmasından kastınız medreseye kabul olmada çıkan sorunlar ise şunu kabul etmeliyiz ki bütün eğitim kurumları ve sistemlerinin, imkanları tahsis etmede adaleti gözetmek için kendine özel kanun ve kuralları olması gerekmektedir. Siz medreseye başvurarak kendi sorununuzu söyleyebilirsiniz. Eğer onların şartlarını taşıyorsanız resmi olarak kabul olursunuz[5] ve eğer onların şartlarını taşımıyorsanız gayri resmi olarak da dini ilimleri öğrenebilirsiniz. Şu anda dahi medresede dosyaları olmaksızın ilim tahsil eden, medresenin öğretmen ve imkânlarından faydalanan kimseler vardır.

Tabii ki hayatın geçim sıkıntısı sizi düşündürüyor olabilir; ama bu hususta da, Allah-u Teâlâ’nın ilim ehlinin rızkını garanti ettiğine dair birçok rivayetler vardır. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Sabahları ilim peşine giden birisinin üzerine melekler gölge ederler, onun geçimine bereket verilir ve onun rızkından bir şey eksiltilmez.”[6]

Kazanç elde etmek için ilim tahsilinin yanında kısmi işlerle de uğraşılabilir ve resmi olarak kabul olmamak sadece sizi maddi imkânlardan mahrum bırakır.


[1] El-Kâfi, c: 1, s: 30, İlmin Fazileti Bölümü.

[2] Bihar, c:1, s: 171.

[3] Eğitim kuralları, s: 19, (El-Murad Min Siğet-il Murid tecümesi), İhya-i Ulum-id Din Kitabının nakline göre, c: 1, s: 80; Bihar, c. 1, s: 184.

[4] Eğitim kuralları, s: 19, Razi tefsirinin nakline göre, c: 2, s: 180.

[5] Medreselere kabul olma hakkında bilgi edinmek için Camiatu’l-Mustefa’nini veya Havzanın sitelerine başvurabilirsiniz: Havzanın site adresi şöyledir: http://www.hawzahnews.com/ads/modiriyate-hozeh/web/

[6] Bihar, c: 1, s: 184.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar