Gelişmiş Arama
Ziyaret
10919
Güncellenme Tarihi: 2013/02/14
Soru Özeti
Bazı ayetlerde insanlara şefaat edilmeyeceği buyurulmuştur. Bundan maksat berzah alemi midir?
Soru
Bazı ayetlerde insanlara şefaat edilmeyeceği buyurulmuştur. Peygamberlerin buyurduğu gibi bundan maksat berzah mıdır?
Kısa Cevap
Şefaat Kur’an da üç gruba ayrılmıştır. Bu üç gruptaki ayetlerin hepsini birden ele aldığımızda Allah’ın dışında kimsenin kendi başına şefaat edemiyeceği, Allah’tan başkaları şefaat edeceklerse bu da Allah’ın izniyle olacağı anlaşılmaktadır.
Ayet ve hadislerden, şefaatin yalnızca kıyamette olmayacağı, berzahta da şefaat edileceği çıkmaktadır.
 
Ayrıntılı Cevap
Lügatte Şefaat
Şefaat kelimesinin aslı olan Şef’, bir şeyi bir şeye bağlamak demektir. Şefaat ise birinden yardım almak için birini birine bağlamaya denir. Genellikle makamı yüksek olan birinin makamı düşük olan birine bağlandığı yerlerde kullanılır.[1]
Istılahta Şefaat
Şefaat ıstılahta, bir yaratılmışın  başka bir yaratılmışla Allah arasında ona hayır ulaştırmak veya ondan bir şerri defetmek için -bu ister dünyada olsun ister ahirette- vasıta olması demektir.[2]
Şefaatçiye tevessül eden kimse, kendi gücü tek başına hedefine ulaşmaya yeterli olmayan kimsedir. Bu yüzden kendi gücünü şefaatiçinin gücüyle birleştirir. Sonuçta onu iki katına çıkararak isteğine ulaşır. Eğer böyle yapmaz ve kendi gücüyle yetinseydi amacına ulaşmayacaktı. Çünkü kendi gücü tek başına eksik, zayıf ve yetersizdir.[3]
Kur’an’da Şefaat
Şefaat Kur’an da genel olarak üç gruba ayrılır:
1. Bazı ayetlerde şefaat tümüyle reddedilir. Örneğin: ‘Korkun o günden ki hiç kimse, hiç kimse adına bir şey ödeyemez; kimsenin kimseye şefaati kabul edilmez, kimseden karşılık da alınmaz, onlara yardım da edilmez.’[4]
Bir başka ayette şöyle buyuruluyor: ‘Ne alış-verişin, ne dostluğun ne de hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmeden sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin.’[5]
2. Bazı ayetlerde şefaat edileceği, ama bunu yalnızca Allah’a ait olduğu buyurulmaktadır: ’(Mahşerde) Rablerinden başka ne bir dost, ne de bir şefaatçileri vardır.’[6]
‘De ki: 'Şefaat tümüyle Allah'ındır.’[7]
3. Bazı ayetlerde ise Allah’ın izin verdiği kimselerin şefaatlerinin kabul edileceği bildirilmektedir: ‘O gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimsenin dışında hiç kimse şefaat edemez. O, önlerinde ve arkalarında ne varsa bilir. Onların bilgisi bunu kavrayıp kuşatamaz.’[8]
Bu üç grup ayeti bir arada göz önüne aldığımızda şu sonuca ulaşırız: Allah’tan başka kimse kendi başına şefaat edemez. Birisi böyle bir güce sahip olursa o gücü ona Allah vermiştir.
Buradan anlaşılmaktadır ki, şefaatin olmadığını bildiren ayetler kıyamet günündeki şefaat içinse Allah izin verse de vermese de kimse kendi başına şefaat edemeyecektir. Şefaat edileceğini buyuran ayetler ise öncelikle şefaatin Allah’a ait olduğu, ardından Allah’tan başka şefaat edeceklerin ancak O’nun izniyle şefaat edebilecekleri buyurulmaktadır. Demek ki Allah’tan başkalarıda Allah’ın izniyle şefaat edebilecekler.[9]
Bir rivayette İmam Sadık (a.s) Şiileri berzah azabından korkutarak şöyle buyuruyor: ‘Andolsun Allah’a Ben yalnızca sizin berzahınızdan korkuyorum. İş bize düştüğünde biz sizden daha öncelikliyiz.’[10]
Rivayet demek istiyor ki, berzah alemi, bazı Şiiler için zorluklar alemidir. Öyle ki İmam (a.s) Şiileri için endişe duymaktadır. Ancak bu, orada şefaatin olmadığı anlamına gelmez. Mümin kimse şefaat şartlarına sahip olursa berzahta bile Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt (a.s) imdada yetişecekler.
Burada dikkatlerinizi birkaç noktaya çekmek istiyoruz:
1. Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam[11] adlı eserde yukarıdaki rivayetin sağlıklı olmadığını söylüyor. Ayrıca rivayetin senedi de mürseledir. Böyle rivayetlerin alimlerin nezdinde pek itibarı yoktur.
2. Şefaat hakkındaki rivayetlerden, şefaatin yalnızca kıyametle sınırlı olmadığı, şefaat şartlarına sahip olanların berzahta bile Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) şefaatine nail olacakları anlaşılmaktadır.
Çeşitli rivayetlerde muhtazar halinde veya öldükten sonra bazıları için, Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) istiğfar edecekleri ve Onların (a.s) duasıyla azaptan kurtulacakları buyurulmuştur. Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) istiğfarı, merhameti, ölüm meleğinden istekleri, insanların cenazesinin başında bulunmaları, Onların (a.s) berzahta da şefaat edeceklerini gösterir.[12]
Resul-i Ekrem (s.a.a), Hz. Ali (a.s)’a şöyle buyurmuştur: ‘...Seni sevenler öldüklerinde seni görecekler. Sen onlara şefaat edeceksin ve gözlerinin nuru olacaksın.’[13]
Son olarak diyoruz ki, berzahta şefaati reddeden bir rivayet görmedik. Bu konudaki ayet ve rivayetlere baktığımızda berzahta da şefaatin olacağı anlaşılmaktadır.
İlgili dizinler:
-Kıyamette Şefaat, 5303 (Site:470)
-İslamda Şefaat Kavramı, 5010 (Site:350)
 

[1] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, s.457, Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut, HK.1412.
[2] -Porsiman Yazılımı-2
[3] -Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça çevirisi, Musavi Hemedani, Seyyid Muhammed Bakır) c.1, s.238, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 5. Baskı, HŞ.1374.
[4] -Bakara/48
[5] -Bakara/254
[6] -En’am/51
[7] -Zümer/44
[8] -Taha/109-110
[9] -el-Mizan (Farsça çevirisi) c.1, s.238,
[10] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.6, s.214, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404
[11] -Meliki Meyaneci, Muhammed Bakır, Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam, s.158, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1400.
[12] -Bu konuda daha fazla bilgi için Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam, s.158’e bakınız.
[13] -Biharu’l-Envar, c.6, s.194.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar