Gelişmiş Arama
Ziyaret
13203
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
Adet günlerinde var olan düzensizliği dikkate alarak benim namaz ve orucumun hükmü nedir?
Soru
Ben iki çocuk sahibiyim. Doğum yapmadan önce düzenli bir âdetim yok idi. Ancak yedi günde temizlenirdim. Doğumlarımdan sonra da âdetim düzgün değildir. Altıncı günden on iki ve on üçüncü güne kadar renkli akıntılarım var. Bu durumda namazımın ve orucumun hükmü nedir?
Kısa Cevap

Eğer doğumlardan sonra âdetiniz adediye (adeti belli olan kimsenin) bir kimsenin adeti gibi altı güne dönmüş ise altı günü hayız ve geride kalan diğer günleri istihaza sayarsınız. Ama eğer âdetin değişmemiş âdetiniz adediye şeklinde yedi gün baki kalmış ise yedi gün hayız diğer günlerini istihaza olarak karar kılınız.

Ayrıntılı Cevap

Doğumdan önce her ay yedi gün kan görüyor olduğunuz için o zaman adediye (adeti günlerinin belli olan kimsenin adeti) olan bir kimsenin âdetine sahip idiniz. Şimdi de her ay on iki ve on üç gün kan gördüğünüz için yine adediye bir kimsenin âdetine sahipsin. Ama kan gördüğünüz günler on günden fazla olduğu için aşağıdaki düstura göre amel etmelisin:

“Adeti adediye (sayılı) şeklinde olan kadın eğer adetinden fazla kan görür ve on günden fazla olursa, eğer gördüğü tüm kanlar bir şekilde olursa adet olduğu günden beri günleri saysın adet günlerine kadar hayız geride kalan günleri de istihaza olarak karar kılsın. Ama gördüğü kanların türü ayni şekilde olmazsa; bazı günlerde hayız kanıyla aynı bazı günlerde de istihaza kanıyla aynı olursa; bu durumda eğer hayız kanının niteliğinde olan günler adetinin günleriyle aynı sayıda olursa o günleri hayız olarak saymalı kalan diğer günleri de istihaza karar kılmalıdır. Ama eğer hayız nitelikleri taşıyan kan adet günlerinden az olursa bu günleri ve adetini tamamlayacak günleri ekleyerek hayız olarak saysın ve geride kalan diğer günleri istihaza karar kılmalıdır”.[1]

Dolayısıyla eğer doğumdan sonra âdetiniz adediye şeklinde altı güne dönerse bu durumda altı gününü hayız geride kalan diğer günleri istihaza karar kılmalıdır. Ama eğer âdetiniz değişmezse ve âdetiniz yedi gün baki kalırsa âdetiniz günü sayılı olan kimse gibi yedi günü hayız geride kalan diğer günleri istihaza sayarsınız.

Aayetullah Mehdi Hadevi Tahranini’nin (Allah bereketini devam ettirsin) vermiş olduğu cevap şöyledir:

Eğer doğumdan önce adetinizin müddeti belli değildi ise; örneğin yedi gün, ve doğumdan sonra bu müddet değişmiş ve yeni adet belli bir müddet ile meydana gelmemiş ise, eğer gördüğünüz kan on günden daha fazla devam eder ve kanların tümü hayız veya istihaza niteliklerinde olursa ihtiyati vacip gereğince akrabalarınızda sizin yaşınızda olan kimsenin adetine müracaat etmelisiniz. Eğer onların da has bir adetleri yok ise üç ile on arasındakini hayız sayınız. Ki en uygunu daha önceki âdetinin günlerini yani yedi gününü hayız olarak sayınız geride kalan günleri de istihaza olarak karar kılınız. Ama eğer on günden daha fazla kan devam ederse, gelen bu kan bazı günlerde hayız kanının özelliklerini taşıyor ve bazı günlerde de istihaza kanın niteliklerini taşıyor ise, hayız niteliklerini taşıyan kanın devam ettiği günler üç günden daha az ve on günden daha fazla olmazsa bu günleri hayız diğer günlerdeki kanı istihaza olarak sayınız. Ama eğer hayız niteliklerini taşıyan kan üç günden daha az olursa onu hayız olarak karar kılınız. Onun sayısını da yukarıda işaret edilen iki yöntemden birisiyle (akrabanın adetine ya sayıyı seçerek) belirtiniz. Eğer kan on günden daha az devam ederse hepsini hayız olarak biliniz.

 


[1] “İmam Humeyni (el – Muhaşi lil İmam el- Humeyni)”, c. 1, s. 287, mesele; 493.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar