Gelişmiş Arama
Ziyaret
8485
Güncellenme Tarihi: 2013/03/09
Soru Özeti
İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
Soru
Karıncaların yuvasını yıkmak ve bir daha yuvalarından çıkmamaları için öldürücü madde bırakmak bir kişinin geleceğini kötü şekilde etkiler mi?
Kısa Cevap
Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir:
1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir çatışma olmadan ve fare, böcek ve sinekler gibi eziyet edici varlıkların insanlar tarafından hiçbir şekilde rahatsız edilmediği güvenli ve sağlıklı bir şehri tasavvur edemeyiz. Bu esas uyarınca insan güvenli ve sağlıklı bir ortam ile bazı varlıklarla birlikte yaşama arasında bir tercih yapmalıdır! Böyle bir durumda insanın ilk şıkkı seçeceği apaçıktır.
2. Her ne kadar diri varlıklar dürtüsel olarak ölüm karşısında direniş gösterseler de onların ölüm ve yokluk hakkında taşıdıkları tasavvur insanların tasavvurlarından farklıdır. Bu hususta 25378 sayılı yanıtı okuyabilirsiniz.
Belirtilenlere binaen insanların bazı diri varlıkları yiyecek, giyecek ve benzeri değişik istifadeler nedeniyle öldürmesi ve onların bir bölümünü de yaşamı sürdürmede eziyet ve problem oluşturmaları nedeniyle ölüm veya zorunlu göç ettirme ile kendi yollarından kaldırmaları kaçınılmazdır. Bu, yaklaşık tüm insanlar tarafından benimsenen bir yöntemdir. Onlar hangi düşünce ve dine sahip olurlarla olsunlar ister istemez bu yöntemi uygulamaktadırlar. Mukaddes İslam dini de gerçeklerle mücadele etme gayesinde değildir. Bilakis böyle bir gerçeği kabul etmiş ve bunu ilahi hikmet ve yaratılışın en üstün düzenine aykırı görmemiştir. Bununla birlikte bu alanda bir takım tavsiyelerde de bulunmuştur:
1. Diri bir varlığın hayatı ancak insan için bir fayda oluşturduğu veya onlar tarafından eziyet ve rahatsızlık yaratıldığı takdirde yok edilebilir. Yahut en azından gelecekteki ciddi bir rahatsızlık ihtimali olduğunda bu yapılabilir. Bunun dışında eğlence ve hobi olsun diye bu canlıların hayatı tehlikeye atılmamalıdır. Bu hususta birkaç rivayete istinatta bulunacağız:
A. Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Her kim sebepsiz yere bir serçeyi avlarsa, o kıyamet günü Allah’a şikâyette bulunacak ve ey rabbim senin kulun sebepsiz yere beni öldürdü ve beni öldürmeyle kendisi için hiçbir fayda elde etmedi diye şikâyette bulunacaktır.[1]
B. Mus’ad’de b. Ziyad şöyle nakletmektedir: Bir şahıs İmam Sadık’tan (a.s) evindeki yılan ve karıncaları öldürme hakkında görüşünü sordu ve İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Eğer onlar eziyet ve rahatsızlığa sebep olursa öldürülmeleri ve yakılmaları sakıncasızdır.[2] Elbette diğer rivayetler de göz önünde bulundurulduğunda ancak kendilerini yok etmek için başka bir çarenin olmadığı durumda bu hayvanlar yakılabilir.
C. Ali b. Cafer, kardeşi İmam Kazım’dan (a.s) karıncaları öldürmek hakkında görüşünü sordu ve İmam Kazım (a.s) şöyle buyurdu: Eğer onlar sana bir zarar vermiyorsa, onları öldürme.[3] Elbette karınca gibi bazı hayvanları hiçbir koşul ve şart olmadan öldürmeyi caiz sayan rivayetler de mevcuttur.[4] Lakin bu rivayetlerin gelecekte onların rahatsızlık yaratması ihtimali hakkında olduğu anlaşılmaktadır.
2. İster eti helal ve faydası olan ve ister eziyet eden varlıklar olsun tüm canlıların hayatına son verirken onlara minimum acıyı veren yöntemin seçilmesi için çaba gösterilmelidir. Başka bir ifadeyle eğer onları öldürmek için iki eşit şık varsa, bu canlı varlıkların minimum işkenceye tahammül ettiği şık seçilmelidir. Bu, insan aklının da yalnız başına benimsediği şer’i bir tavsiyedir. Bu konuda yer alan bazı rivayetlere dikkat ediniz:
A.  Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a), diri bir tavuğu bir yere bağlamış ve onu oklayan bir grubu gördü! Hz. Peygamber (s.a.a) bu sahneyi görünce bunlarda kimdir, Allah kendilerine lanet etsin diye buyurdu.[5]
B. Hz. Peygamber (s.a.a) canlıların yakılmasını yasakladı.[6]
C. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Bir kadın bir kediyi bağladı (ve bu durumda bıraktı) ve sonra kedi öldü. Bu kadın, bu çirkin davranışının cezası olarak Allah’ın azabına müstahak oldu.[7]
Gördüğünüz gibi bu rivayette bu hayvanın öldürülmesinden çok onun öldürülme şekli kınanmıştır ve bu nedenle bu kınanmış davranışın cezası olarak Allah’ın azabı dile getirilmiştir. Her halükarda eğer bir insan bu diri varlıklar karşısında had ve sınırı aşarsa, bu ancak Allah katından istiğfar edilerek telafi edilebilir ve bundan sonra önceki hataları telafi etmek için iyi davranışlar yapma gaye edilebilir.
 

[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 61, s. 306, Dar’uİhyau’t-Turasu’l-Arabi, Beyrut, 1403 h.k.
[2] Hürr’üAmuli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş-Şia, c. 11, s. 534, hadis 15470, Müessese-i A’lu’l-Beyt, Kum, 1409 h.k.
[3] a.g.e, s. 535, hadis 15473.
[4] a.g.e, hadis 15471.
[5] Biharu’l-Envar, c. 61, s. 268, hadis 30.
[6] Şeyh Saduk, Men la Yehzeruhu’l-Fakih, c. 4, s. 5, Defteri İntişaratı İslami, Kum, 1413 h.k.
[7] Şeyh Saduk, Savubu’l-A’mal ve İgabu’l-A’mal, s. 279, Daru’ş-Şerifi’r-ReziLinneşr, Kum, 1406 h.k.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar