Gelişmiş Arama
Ziyaret
9917
Güncellenme Tarihi: 2014/02/27
Soru Özeti
Maide suresi atmış dördüncü ayeti şöyle buyurmaktadır: “Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık.” Bu ayet yeryüzünde İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması ile çelişmiyor mu?
Soru
“Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık.” Bu ayet yeryüzünde İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması ile çelişmiyor mu?
Kısa Cevap
Yahudilerin ahitlerine sadık kalmamaları ve işlerindeki ihtilaflar, onlar arasında düşmanlık ve adavetin etmenleri ve nifak ve ihtilaf tohumlarının saçılmasına neden olmuştur.[1] Aynı şekilde adavet ve düşmanlığa dayalı ayrılıklar onlar arasında henüz sürmektedir. Bu acı akıbetin sadece Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlara özgü olmadığını hatırlatmaya herhalde gerek yoktur. Müslümanlar da onların yolunu izlerse, belirtilen akıbete duçar olacaklardır. Ayet ve hadislerden istifade edildiği üzere Hz. Mehdi’nin (a.s) ortaya çıkmasından sonra tüm dünyadaki tek dinin İslam olacağı ve bunun Maide suresi atmış dördüncü ayetindeki belirtilen husus ile nasıl bağdaştığı sorusunun cevabı bağlamında şöyle demeliyiz: Yahudilerin (veya Hıristiyanların ve …) İmam Mehdi’nin (a.s) ortaya çıkmasından sonra çok zayıf bir azınlık halinde dünyada kalması muhtemeldir; zira söz konusu dönemde de insanların özgürlüğü ortadan kalkmayacak ve dinin icbar yönü olmayacaktır. Elbette dünyadaki insanların kahir ekseriyeti hakkın yolunu tutacak ve ona yönelecektir. Her şeyden önemlisi ise yeryüzündeki devlet, İslam devleti olacaktır.[2] Bundan dolayı İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması, hiçbir günah ve kinin olmayacağı anlamına gelmez. Bunun anlamı, mazlum bireyin adalet istemesi durumunda kesinlikle hakkına ulaşacağı ve toplumsal güvenliğin makro düzeyde sağlanacağıdır.
 

[1] Elbette yaratışsal ve doğal nedenlerin Allah’a isnat edildiğini biliyoruz.
[2] Bkz: Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 319, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Peygamber(s.a.a.)’in bütün sözleri ve konuşmaları vahiy midir?
    18102 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Bu hususta farklı görüşler vardır:Bazıları, Necm suresinin 3 ve 4’üncü ayetlerinin[i] genel olmasına bakarak şuna inanmaktadırlar: Peygamber(s.a.a.)’in bütün konuşmaları ve davranışları, vahiyden kaynaklanmaktadır.Bazıları da, Kuran-ı Kerim ve Peygamber(s.a.a.)’e nazil olan ayetler hakkında olan Necm suresinin 4’üncü ayetine bakarak, Peygamber(s.a.a.)’in ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5331 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    12314 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • İmamları (a.s) ziyaret etme felsefesi nedir?
    9001 İslam Felsefesi 2011/05/21
    Saygı ve tazim etme eşliğinde herhangi bir şahıs veya şeye yönelik duyulan içsel bir temayül ve eğilime ziyaret denir. İnsanın hakikati ruhu olduğundan ve o da hiçbir zaman fani olmadığından, bir büyük şahsı öldükten sonra ziyaret eden bir insan gerçekte diri bir varlığı ziyaret etmiş, ona eğilim ve temayül ...
  • İmam Ali Hadi (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3048 امام هادی ع 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9642 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    27893 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Ahiretin mümkün ve gerçek olduğuna dair hangi deliller mevcuttur?
    24649 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Önem açısından ahiret ve kıyamet meselesi tevhid meselsinden sonra en önemli dinî ve İslamî meseledir ve Kur’an ayetlerinin üçte birinden çoğu bu hususta nazil olmuştur. Kıyameti ispat eden deliller aklî ve naklî diye iki bölüme ayrılmaktadır:
  • Toprağa secde etmenin felsefesi nedir?
    19418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/24
    Secdenin hakikati alçakgönüllülük, baş eğmek ve meyildir. Secde farzlardan biridir; çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler rükû ve secde edin…” Burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekir ve bu nokta Şia’nın toprağa toprak için secde etmemesidir; zira yüce Allah’tan başkasına secde etmek tüm Şia âlimlerinin görüş ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    16996 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...

En Çok Okunanlar