Gelişmiş Arama
Ziyaret
10666
Güncellenme Tarihi: 2010/05/04
Soru Özeti
İnsan neden Allah’ı unutur?
Soru
İnsan neden Allah’ı unutur?
Kısa Cevap

Şeytanın vesveseleri, dünyaya bağlılık ve günah işlemek Allah’ı unutmanın nedenlerindendir. Buna karşılık namaz kılarak, Kur’an okuyarak, ayetler üzerinde tefekkür ederek, yine istidlal ve bürhan ile Allah’ı anmayı kalplerde canlı tutabiliriz.

Allah’ı anmanın çeşitli faydaları vardır, örneğin: 1- Allah’a hep itaat halinde olmak, 2- Huzu içinde ve alçak gönüllü olmak, 3- İbadete karşı aşk duymak, 4- Huzur ve güven içinde olmak, 5- Kulun Allah’a yönelmesi, 6- Allah’ın kuluna karşı sevgi ve muhabbet beslemesi…

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’daki bazı ayetler, kafirler, fasıklar, müşrikler ve dinsizlerin başlangıç (mebde’) ve sonlarını (mead) unuttukları için Allah’ı da unuttuklarından söz etmektedir. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Ve benzemeyin o kişilere ki Allah'ı unutmuşlar da o da, kendilerini unutturmuştur onlara; onlardır, buyruktan çıkanların ta kendileri.’[1]

 

Bir başka ayette kafirlerin şöyle dedikleri aktarılır: ‘Ve dediler ki: Yaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibarettir, ölürüz ve diriliriz ve bizi zamandan başka bir şey öldürmez.’[2] Böyle biri Allah’ı ve meadı unutmuştur.

 

Yine şöyle buyurulmaktadır: ‘Şu güne ulaşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı, şüphe etmeyin ki biz de unuttuk sizi ve tadın ebedi olarak azabı yaptıklarınıza karşılık.’[3]

 

Şu ayette de kafirlere hitaben şöyle buyurulmaktadır: ‘…Siz nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız bugün de biz sizi unuttuk ve yurdunuz ateştir ve size bir yardımcı da yoktur.’[4]

 

Bu ayetlerden istifade edilen noktalar şunlardır:

 

1- Unutmak sözcüğünün manasından Allah’a olan marifetin fıtrî bir geçmişi olduğu, kafir, müşrik ve suçluların maddiyata kapıldıkları için onu unuttukları istifade edilmektedir. Allah-u Teâlâ unutmayı yalnızca müminler ya da ehl-i kitap için kullanmamaktadır; başlangıç ve sonunu inkar eden herkese unutma nipeti vermekte ve ‘siz mebde (başlangıç) ve meadı unuttunuz.’ diye buyurmaktadır.

 

2- Allah’ın unutması insanın kendisini unutmasına neden olur. Çünkü Allah’ın unutması bir taraftan insanın maddi ve şehevi lezzetlere dalmasına, yaratılış hedefini unutmasına ve sonuçta kıyamet günü için ahiret azığını hazırlamaktan gafil olmasına neden olurken, diğer taraftan O’nun yüce sıfatlarını unutmasına da neden olur. Zira Allah, mutlak varlık, sonsuz ilim sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayandır; O’nun dışında olan her şey O’nun mukaddes zatına muhtaçtır. İşte insan da buna dayanarak kendisini özgür ve ihtiyaçsız sayar ve neticede insanî gerçeklik ve hüviyetini kaybeder.[5]

 

3- Bu ayetlerin hepsi Allah’ın unutabileceğini gösterirken bütün insanların ona müptela olabileceğini de göstermektedir. Kimi Müslümanların bile bazı şartlar altında Allah’ı unuttukları görülmektedir. Bu unutmak bazen devamlı olup tehlikeli boyuta ulaşmakta ve ahiret azabına sebep olmaktadır. Nitekim Kur’an buyuruyor: ‘Allah kalplerini, kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde var ve pek büyük azab onlaradır.’[6] Bazende unutmak geçicidir; burada Allah’a yönelmeye ve Allah’ı anma ruhunun yeniden canlanıp insanın kurtulmasına ümit vardır. Kur’an bu konuda da şöyle buyuruyor: ‘Allah’tan çekinenler, Şeytan'ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.’[7]

 

Allah’ı unutmanın nedenleri:

 

1- Şeytan Allah’ı unutmanın önemli etkenlerinden biridir. Kur’an şöyle buyurmaktadır: ‘Şeytan, üstlerine saldırmıştır, üst olmuştur da onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur; onlardır Şeytan'ın fırkası; bilin ki şüphesiz Şeytan'ın fırkası, ziyan edenlerin ta kendisidir.’[8]

Şeytanın tek hedefi Allah’ın insana verdiği sermayeyi ondan almaktır. Bu sermayeyi kaybeden kimse kendisinide kaybeder.

 

2- Dünyaya bağlanmak Allah’ı unutmanın bir başka önemli nedenidir; zira dünya çekiciliğiyle insanları kendisine bağlamaktadır. Hz. Ali (a.s) buyuruyor: ‘Allah katında olan şeye dünyadan kopmanın dışında bir şeyle ulaşılmaz.’[9]

 

3- Allah-u Teâlâ’ya karşı günah işlemek, insanla Allah arasına çekilen bir perdedir. Günah insanın Allah’ı ve yaratlışının başlangıcını unutmasına neden olarak onu gaflete düşürür. İmam Rıza’dan (a.s) ‘Neden Allah perde arkasındadır?’ diye sorulduğunda şöyle cevap buyurdular: ‘İnsanların işlediği günahlardan dolayı.’[10]

 

Bütün bunlara karşılık olarak kendimiz ve başkalarının kalbinde Allah’ın yâdını canlı tutmamız gerekir. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar’[11]

 

Allah’ı anmanın özel bir şekli yoktur, mümkün olan her şekilde anılabilir. Bununla birlikte dinimiz Allah’ı anmak için bazı amelleri de tavsiye etmiştir. Örneğin:

1- Namaz kılmak; Kur’an bu konuda buyuruyor: ‘Beni anmak için namaz kıl.’[12]

2- Kur’an’la irtibat ve temas halinde olmak; Kur’an buyuruyor: ‘Bunları, sana ayetlerimizden ve doğrulukla hükmeden Kur'an'dan okuyoruz.’[13]

3- Gökler ve yerin üzerinde tefekkür etmek: ‘Göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, sen noksan sıfatlardan arısın, bizi ateşin azabından koru.’[14]

4- İlahi sıfatlara yönelmek: ‘Doğu da Allah'ındır, batı da. Artık nereye dönerseniz dönün, orada Allah'a dönmüş olursunuz. Şüphe yok ki Allah'ın (lütfü, rahmeti) boldur, o her şeyi bilir.’[15] Allah her yerde olduğu için nereye dönsen Allah ordadır. Netice olarak kendine dikkat et ki hürmeti koruyabilesin.

 

Allah’ı anmanın insan yaşamında birçok hayır ve faydası vardır, örneğin:

1- Allah’ın emir ve yasaklarına karşı itaatkar olmak.

2- Hakkın, hakikatın ve Allah’ın zayıf kullarına karşı huzu ve tevazu içinde olmak.

3- İbadete karşı aşk duymak.

4- Huzur ve güven bulmak.

5- Allah, kuluna karşı sevgi ve muhabet besler.  

 

İnşallah bu hayırlar bize de nasip olur.  



[1] - Haşr/19, Tövbe/67, Yasin/78

[2] - Casiye/24

[3] - Secde/14

[4] - Casiye/34

[5] - Tefsir-i Nümune, c.23, s.541

[6] - Bakara/7

[7] - A’raf/201, Al-i İmran/135

[8] - Mücadele/19

[9] - Nehc-ül Belağa’nın (Farsça) Tercümesi’nden, 193. Hutbe, s.286

[10] - Şeyh Saduk, et-Tevhid (Camiay-ı Müderrisin Yayınları-Kum, 1398 h.k (1357 h.ş)), .252

[11] - Al-i İmran/191

[12] - Ta-Ha/14

[13] - Al-i İmran/58

[14] - Al-i İmran/191

[15] - Bakara/115

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar