Gelişmiş Arama
Ziyaret
10775
Güncellenme Tarihi: 2010/05/04
Soru Özeti
İnsan neden Allah’ı unutur?
Soru
İnsan neden Allah’ı unutur?
Kısa Cevap

Şeytanın vesveseleri, dünyaya bağlılık ve günah işlemek Allah’ı unutmanın nedenlerindendir. Buna karşılık namaz kılarak, Kur’an okuyarak, ayetler üzerinde tefekkür ederek, yine istidlal ve bürhan ile Allah’ı anmayı kalplerde canlı tutabiliriz.

Allah’ı anmanın çeşitli faydaları vardır, örneğin: 1- Allah’a hep itaat halinde olmak, 2- Huzu içinde ve alçak gönüllü olmak, 3- İbadete karşı aşk duymak, 4- Huzur ve güven içinde olmak, 5- Kulun Allah’a yönelmesi, 6- Allah’ın kuluna karşı sevgi ve muhabbet beslemesi…

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’daki bazı ayetler, kafirler, fasıklar, müşrikler ve dinsizlerin başlangıç (mebde’) ve sonlarını (mead) unuttukları için Allah’ı da unuttuklarından söz etmektedir. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Ve benzemeyin o kişilere ki Allah'ı unutmuşlar da o da, kendilerini unutturmuştur onlara; onlardır, buyruktan çıkanların ta kendileri.’[1]

 

Bir başka ayette kafirlerin şöyle dedikleri aktarılır: ‘Ve dediler ki: Yaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibarettir, ölürüz ve diriliriz ve bizi zamandan başka bir şey öldürmez.’[2] Böyle biri Allah’ı ve meadı unutmuştur.

 

Yine şöyle buyurulmaktadır: ‘Şu güne ulaşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı, şüphe etmeyin ki biz de unuttuk sizi ve tadın ebedi olarak azabı yaptıklarınıza karşılık.’[3]

 

Şu ayette de kafirlere hitaben şöyle buyurulmaktadır: ‘…Siz nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız bugün de biz sizi unuttuk ve yurdunuz ateştir ve size bir yardımcı da yoktur.’[4]

 

Bu ayetlerden istifade edilen noktalar şunlardır:

 

1- Unutmak sözcüğünün manasından Allah’a olan marifetin fıtrî bir geçmişi olduğu, kafir, müşrik ve suçluların maddiyata kapıldıkları için onu unuttukları istifade edilmektedir. Allah-u Teâlâ unutmayı yalnızca müminler ya da ehl-i kitap için kullanmamaktadır; başlangıç ve sonunu inkar eden herkese unutma nipeti vermekte ve ‘siz mebde (başlangıç) ve meadı unuttunuz.’ diye buyurmaktadır.

 

2- Allah’ın unutması insanın kendisini unutmasına neden olur. Çünkü Allah’ın unutması bir taraftan insanın maddi ve şehevi lezzetlere dalmasına, yaratılış hedefini unutmasına ve sonuçta kıyamet günü için ahiret azığını hazırlamaktan gafil olmasına neden olurken, diğer taraftan O’nun yüce sıfatlarını unutmasına da neden olur. Zira Allah, mutlak varlık, sonsuz ilim sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayandır; O’nun dışında olan her şey O’nun mukaddes zatına muhtaçtır. İşte insan da buna dayanarak kendisini özgür ve ihtiyaçsız sayar ve neticede insanî gerçeklik ve hüviyetini kaybeder.[5]

 

3- Bu ayetlerin hepsi Allah’ın unutabileceğini gösterirken bütün insanların ona müptela olabileceğini de göstermektedir. Kimi Müslümanların bile bazı şartlar altında Allah’ı unuttukları görülmektedir. Bu unutmak bazen devamlı olup tehlikeli boyuta ulaşmakta ve ahiret azabına sebep olmaktadır. Nitekim Kur’an buyuruyor: ‘Allah kalplerini, kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde var ve pek büyük azab onlaradır.’[6] Bazende unutmak geçicidir; burada Allah’a yönelmeye ve Allah’ı anma ruhunun yeniden canlanıp insanın kurtulmasına ümit vardır. Kur’an bu konuda da şöyle buyuruyor: ‘Allah’tan çekinenler, Şeytan'ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.’[7]

 

Allah’ı unutmanın nedenleri:

 

1- Şeytan Allah’ı unutmanın önemli etkenlerinden biridir. Kur’an şöyle buyurmaktadır: ‘Şeytan, üstlerine saldırmıştır, üst olmuştur da onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur; onlardır Şeytan'ın fırkası; bilin ki şüphesiz Şeytan'ın fırkası, ziyan edenlerin ta kendisidir.’[8]

Şeytanın tek hedefi Allah’ın insana verdiği sermayeyi ondan almaktır. Bu sermayeyi kaybeden kimse kendisinide kaybeder.

 

2- Dünyaya bağlanmak Allah’ı unutmanın bir başka önemli nedenidir; zira dünya çekiciliğiyle insanları kendisine bağlamaktadır. Hz. Ali (a.s) buyuruyor: ‘Allah katında olan şeye dünyadan kopmanın dışında bir şeyle ulaşılmaz.’[9]

 

3- Allah-u Teâlâ’ya karşı günah işlemek, insanla Allah arasına çekilen bir perdedir. Günah insanın Allah’ı ve yaratlışının başlangıcını unutmasına neden olarak onu gaflete düşürür. İmam Rıza’dan (a.s) ‘Neden Allah perde arkasındadır?’ diye sorulduğunda şöyle cevap buyurdular: ‘İnsanların işlediği günahlardan dolayı.’[10]

 

Bütün bunlara karşılık olarak kendimiz ve başkalarının kalbinde Allah’ın yâdını canlı tutmamız gerekir. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar’[11]

 

Allah’ı anmanın özel bir şekli yoktur, mümkün olan her şekilde anılabilir. Bununla birlikte dinimiz Allah’ı anmak için bazı amelleri de tavsiye etmiştir. Örneğin:

1- Namaz kılmak; Kur’an bu konuda buyuruyor: ‘Beni anmak için namaz kıl.’[12]

2- Kur’an’la irtibat ve temas halinde olmak; Kur’an buyuruyor: ‘Bunları, sana ayetlerimizden ve doğrulukla hükmeden Kur'an'dan okuyoruz.’[13]

3- Gökler ve yerin üzerinde tefekkür etmek: ‘Göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, sen noksan sıfatlardan arısın, bizi ateşin azabından koru.’[14]

4- İlahi sıfatlara yönelmek: ‘Doğu da Allah'ındır, batı da. Artık nereye dönerseniz dönün, orada Allah'a dönmüş olursunuz. Şüphe yok ki Allah'ın (lütfü, rahmeti) boldur, o her şeyi bilir.’[15] Allah her yerde olduğu için nereye dönsen Allah ordadır. Netice olarak kendine dikkat et ki hürmeti koruyabilesin.

 

Allah’ı anmanın insan yaşamında birçok hayır ve faydası vardır, örneğin:

1- Allah’ın emir ve yasaklarına karşı itaatkar olmak.

2- Hakkın, hakikatın ve Allah’ın zayıf kullarına karşı huzu ve tevazu içinde olmak.

3- İbadete karşı aşk duymak.

4- Huzur ve güven bulmak.

5- Allah, kuluna karşı sevgi ve muhabet besler.  

 

İnşallah bu hayırlar bize de nasip olur.  



[1] - Haşr/19, Tövbe/67, Yasin/78

[2] - Casiye/24

[3] - Secde/14

[4] - Casiye/34

[5] - Tefsir-i Nümune, c.23, s.541

[6] - Bakara/7

[7] - A’raf/201, Al-i İmran/135

[8] - Mücadele/19

[9] - Nehc-ül Belağa’nın (Farsça) Tercümesi’nden, 193. Hutbe, s.286

[10] - Şeyh Saduk, et-Tevhid (Camiay-ı Müderrisin Yayınları-Kum, 1398 h.k (1357 h.ş)), .252

[11] - Al-i İmran/191

[12] - Ta-Ha/14

[13] - Al-i İmran/58

[14] - Al-i İmran/191

[15] - Bakara/115

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar