Gelişmiş Arama
Ziyaret
8681
Güncellenme Tarihi: 2011/01/25
Soru Özeti
Mümin bir kimsenin saygınlığını gidermek hangi günah ile mukayese edilmiştir. Hangi şartlarda müminin saygınlığını gidermek caizdir. Bu günahtan nasıl tövbe edilir?
Soru
Mümin bir kimsenin saygınlığını gidermek hangi günah ile mukayese edilmiştir? Müminin saygınlığını gidermek insanın kanını dökmek gibidir şeklindeki söz doğru mudur? Bazı hakikatlerin açığa çıkması için bu işi yapan bir kimse acaba günah işlemiş midir? Vicdanın azabından kurtulmak ve tövbenin yolu nedir? Ayet, rivayet ve kaynaklarla cevap verilmesi rica olunur. Zira bu konu benim için önemlidir. Teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Mümine ihtiram peygamber (s.a.a.), Ehlibeyt (a.s.) ve Kabeye yapılan ihtiram seviyesinde değerlendirilmiş be düzede karar kılınmıştır. Öyle ki müminin malının ihtiramı bile müminin kanının değeri ve ihtiramı kadar nazara almışlardır. Hakikatleri ve gerçekleri yaymak tenha mümini değersizleştirmek ve saygınlığını gidermek için bahane olamaz. Bu büyük günahtan tövbe etmenin yolu ihtiramı giderilmiş kimsenin kendisinden helalık dilemek ve kendisine vurulan manevi zararı telafi etmek ve hakeza onun niyetine iyi işler yapmak ve onun için dua etmektir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: “Peygamber (s.a.a.) miraca çıktığı gece Allah u Teâlâ’dan şöyle sordu: Mümin bir kimsenin senin yanındaki değeri ne kadardır? İşittiği cevap şöyle idi: Ey Muhammed! Her kim benim dostuma hakaret ederse adeta banimle mübarezeye kalkışmıştır ve ben kendi dostlarımın yardımına hemen suratla koşarım... .[1]

İmam Sadık (a.s.) da bu doğrultuda şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde Allahın beş tane harimi vardır: Peygamber Harimi, Ehlibeyt Harimi, Kur’an Harimi, Kabe harimi ve Müminin Harimi”.[2]

Müminin değeri ve ihtiramı o denli değerlidir ki onun malı da kendisi gibi değerlidir. Peygamberden nakledilmiştir ki mümin bir kimseye sövmek kişinin fasık olmasına neden olmuştur. Mümin bir kimseyle savaşmak küfür gibidir. Onun etini yemek (gıybetini yapmak) günahtır. Onun malı da onun kendisi gibi harim sahibidir ve muhteremdir”.[3]

Tabiidir ki eğer müminin malı bu denli muhterem ise malından daha muhterem olan kendisi de böyleli ihtirama ve saygınlığa sahip olması kesindir.  

Müminin ihtiramıyla alakalı rivayetler o kadar fazladır ki tümünü bu kısacık makaleye sığdırılamaz. İlgi duyanlar rivayi kitaplarda bu bağlamdaki rivayetleri araştırabilirler. Örneğin allame Meclisi “Biharul-Envar” adlı eserinin 71. Cildin 221. Sayfasında “Ebvab-u Hukukil-Müminin” (yani müminlerin hukuku) unvanını seçmiş ve bu babın zeylinde konuyla ilgili birçok rivayet nakletmiş. İlgi duyanlar buraya müracaat edebilirler.  

Ama bazı hakikatlerin ve gerçeklerin açığa çıkması bahanesiyle bir müminin saygınlığı ve ihtiramı bozulabilinir mi? Sorusunun cevabında şöyle demek gerekir: Böyleli bir bahane bir müminin gıybetini yapabilmek için yeterli değildir. Bir müminin gıybetini yapabilmek için o hakikatler ve gerçekler o denli zaruri ve önem arz etmeleri gerekir ki o müminin gıybetini caiz edebilsin. Veya gelecekte başka bir müminin ihtiramı bu müminin gıybetini yapmakla ancak korunabiliyor olması gerekir. Bu durumda ihtiyatın tüm etraflarını dikkate alarak gizli kalan bazı hakikatler söylenebilinir. Bu konu artık konu edilen gıybetten istisna edilmiştir ki istisna edilmiş konuların bir örneği çok önemli olan evlilik konusunda istişare etmektir.

Müminin ihtiram ve saygınlığını gidermek türünden yapılmiş büyük günahtan tövbe etmenin yolu ilk merhalede özür dilemek, halalık dilemek ve yapılmış olan bu günahtan dolayı gıybeti yapılarak mümine vurulan manevi zararı telafi etmektir. Eğer böyle bir şey mümkün değilse veya yapılırsa daha fazla kin ve nefretlere neden olacaksa Allaha yönelip ona yalvarmak gerekir. Allahtan saygınlığını gidermiş olduğu kişi için dua yapıp onun adına iyi işler yaparak onun manevi olarak kayıp ettiği şeyleri telafi etmeye çalışmak gerekir.

 


[1] KÜLEYNİ, Muhammed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: darul-Kutubul-İslamiye, hicri şemsi, 1365, c. 2, s. 352, hadis no: 8. 

[2] A.g.e., c. 8, s. 107, hadis no: 82.

[3] A.g.e., c. 2, s. 359, hadis no: 2.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar