Gelişmiş Arama
Ziyaret
12730
Güncellenme Tarihi: 2011/01/17
Soru Özeti
Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
Soru
Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi? Kocaya itaat etme açısından ve istemeden de olsa dışarıda çalışırsa bu, kadına sevap kazandırır mı?
Kısa Cevap

Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir.

Ayrıntılı Cevap

Soruya dikkat edersek onun üç bölümden oluştuğunu göreceğiz:

1-Erkek, karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?

2-Dışarıda çalışmak kadına yakışır mı?

3-Kadın bu konuda kocasına itaat ederse sevap alır mı?

Aşağıda bunları kısaca inceleyeceğiz:

a) Birinci soru için Nisa/34[1] dikkate alındığında göreceğiz ki aile düzeninde erkeğin reis olmasının delillerinden birinin ailenin geçim masraflarını (her durumda) karşılamak erkeğin üzerine olmasıdır. Buna göre diyebiliriz ki, kadının görevi genel olarak Tevzih-ul Mesail’de ve medeni kanunda gelen şeylerle sınırlı olup evin masraflarını karşılamak ve para kazanmak konusunda hiçbir şer’i ve kanuni sorumluğu yoktur. Hatta daha önceden bir serveti var idiyse de onu evin işlerinde harcama mecburiyeti yoktur. Erkekte onu, servetinden harcaması için zorlayamaz. Büyük fakihlerin fetvalarıda bu yöndedir. Örneğin İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor: ‘Nafakanın farz olabilmesi için kadının fakir ve muhtaç olmasına gerek yoktur. Hatta kadın zenginde olsa kocası onun nafakasını vermek zorundadır.’[2] İşte İslam hukukunun kadınlara verdiği ayrıcalıklardan biri budur. Bu kanuna göre kadın evlendikten sonra bile, yapacağı işte kocasını gözettiği sürece, sermayesini istediği şekilde idare edebilir. Ve işin dikkat çeken yönü şu ki, erkeğin karısını ev işlerini yapmaya bile zorlama hakkı yoktur. Kadın en şefkatli iş için bile yani çocuğa süt verdiğinde de kocasından ücret alabilir.[3] Bunun kadının şahsiyetine hiçbir hakaret yönü yoktur. Aksine haklar ve görevlerin arasında bir çeşit uygunluk sağlanması için ailede erkeğin yöneticilik hakkına karşılık kadına verilmiş haklardandır. Bu esasa göre dışarıda (hatta evde) çalışmak konusunda kocasına itaat etmesi farz değildir. Nitekim İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor: ‘Kadının üzerine farz olmayan işlerde kocasına itaat etmemesi onu naşize (kocasına karşı gelen) konumuna düşürmez. Dolayısıyla kadın, karı koca ilişkisiyle ilgili olmayan eve ait iş ve görevleri yerine getirmezse, örneğin evi süpürmek, dikiş yapmak, yemek pişirmek vb. işleri yapmazsa, hatta su getirmek, yatağı toplamak gibi küçük işleri yapmadığında da naşize olmaz.’[4]

b) İster evli olsun ister bekar, şer’i açıdan kadının dışarıda çalışması konusunda İslam dini her hangi bir engel koymamıştır. Örneğin, Peygamber Efendimizin değerli eşi Hz. Hatice’nin (s.a) serveti olduğunu ve onunla ticaret yaptığını biliyoruz. Bi’setten sonra da bu servetini İslam’ın yayılmasında kullanmıştır. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Hiçbir sermaye Hatice’nin bana verdiği sermaye gibi fayda sağlamamıştır.’[5]

Kadınların toplumsal işlere girmesinde önemli olan şer’i kurallara riayet etmeleri ve iffetlerini korumalarıdır. Bunlara uyulduğu sürece onlarda erkekler gibi dışarıda çalışabilirler.

Mesela Masum İmamlar (a.s) kadınların dışarı çıkmasına engel olmazdılar. Sadece yolun ortasından değilde dikkat çekmemek için yolun kenarından gitmelerini tavsiye ederlerdi.[6]

Peygamberimizin (s.a.a) döneminde de kadınlar dışarı çıkar, hatta daha çok erkeklerin işi olan savaş meydanlarında da bulunurlardı.[7]

Buna göre kadının dışarıda çalışmasının yakışık almayacağını ve bundan sakınması gerektiğini söyleyemeyiz. Hatta bazı işler var ki kadınlar onu erkeklerden daha iyi yaparlar.

c) Yukarıda söylenenler göz önüne alındığında, kadın bu konuda kocasına itaat ederse bundan sevap alacak mı almayacak mı? Her şeyden önce belirtelim ki, İslamın üzerinde önemle durduğu özveri kavramı, insan kendi haklarını göz ardı ettiği zaman mana kazanır. Bu konuda Kur’an’da Ensarı, Muhacirlerin ihtiyaçlarına öncelik verdikleri ve kendi haklarından geçtikleri için öven bir ayet vardır.[8] Ayeti manasına dikkat ettiğimizde Ensarın yaptığının farz ve zorunlu bir şey olmadığını göreceğiz. Onlar ahlaki vicdanlarından dolayı böyle bir özveride bulunmuşlardı.

Hz. Hatice’nin (s.a) servetini Peygamberimize (s.a.a) vermesini de bu doğrultuda değerlendirebiliriz. Peygamberimiz (s.a.a) O’nun vefatından uzun bir süre sonra bile[9] Onu hep hayırla anması, bu mümin kadının kocasına yaptığı maddi yardımlardan dolayı aldığı büyük sevabı göstermektedir.

Buraya kadar söylenenlerden şu sonucu çıkarabiliriz: Aile yaşantısında karı-koca ilişkilerine hakim olan hakların yanı sıra, yerine getirme zorunluluğu olmayan ahlaki ölçülerde vardır. Ancak zorunlu olmasada Allah’a yakın olmak kastıyla yapılan bütün işlerin karşılığında kesinlikle büyük sevaplar alınacaktır. Erkek evin geçimi sağlamak için özellikle zorluklara düştüğü zamanlarda kadının kocasına yardım etmesi, bu ahlaki ölçülerin örneklerindendir. Ama belirtmek gerekir ki, dışarıda çalışmak İslami ve şer’i ölçüler içinde olmalıdır.


[1] -Erkekler kadınlardan üstündür, çünkü Allah onları bir çok şeylerde kadınlardan üstün etmiştir. Çünkü onlar kadınları mallarıyla geçindirir, doyururlar.

[2] -Ruhullah Humeyni, Tahrir-ul Vesile, c.2, s.319, Dar-ul İlm yayınları, Kum, 2. Baskı.

[3] -a.g.e. s.312

[4] -a.g.e. s.305.

[5] -Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.19, s.63, Müesseset-ül Vefa yayınları, Beyrut, h.k.1404.

[6] -Muhammed b. Ali b. Hüseyin (Şeyh Saduk), Men La Yahduruh-ul Fakih, c.3, s.561, Camiat-ul Müderrisin yayınları, Kum, h.k.1413.

[7] -Örneğin Nesibe adında bir kadın sahabe Peygamberle (s.a.a) birlikte Uhud savaşına katılmış ve orada yaralıları tedavi ediyordu. (Bkz: Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.20, s.52.)

[8] -Haşr/9 (Ve onların göçmesinden önce yurtlarını hazırlayıp...)

[9] -Şeyh Müfid, el-İfsah Fi’l İmame, s.217, Kongre-i Şeyh Müfid, Kum, h.k.1413.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar