Gelişmiş Arama
Ziyaret
7234
Güncellenme Tarihi: 2012/02/15
Soru Özeti
Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
Soru
Muhammed b. Hanefiye imam Ali’den şöyle naklediyor: “kıyamet gününde Allahın Resulü Allahın Hucze’snden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımız da bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Bu rivayette nakledilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
Kısa Cevap

Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların amelleri kıyamet gününde ilahi nurlar şeklinde tecelli ve şekil (temessül) alırlar.

Ayrıntılı Cevap

Bu rivayet Şia’nın farklı ve muhtelif kaynak kitaplarında Muhammed b. Hanefiye’den nakledilmiştir. Muhammed b. Hanefiye İmam Ali’nin şöyle buyurduğunu söyler: “Kıyamet gününde Allahın Resulü Allahın Hucze”sinden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımızda bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Ben kendisinden ey emirel-Müminin “hucze” nedir diye sorudum? İmam cevaben; Allahın kendisi “hucze” ve benzer şeylerle vasıflandırılmasından çok daha yücedir. Ama Allahın resulü (s.a.a) Allahın emrinden, Muhammed’in alı olan bizde kendi Peygamberimizin ve Şia’larımız da bizim emrimizi tutacaklar” [1] buyurdu. Bazı rivayetlerde “hucze” “din” şeklinde tabir ve tefsir edilmiştir.[2]

İmam Rıza (a.s.) “hucze”yi şöyle mana etmiştir: “Kıyamet gününde Allahın Resulü (s.a.a) Allahın Hucze”sinden, biz Peygamberimizin Hucze’sinden, Şialarımızda bizim Hucze’mizden tutacaklardır”. Sonra şöyle buyurdu: “Hucze’den maksat nurdur” dedi.[3]

Rivayetlerde zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek onlara bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerlerse onların amelleri kıyamet gününde ilahi nurlar şeklinde tecelli ve şekil (temessül) alırlar. Buna binaen birinci rivayette kıyamet gününde peygamber tarafından “hucze”ye temessük etmenin anlamı şudur: Hz. Resuli Ekrem ilahi emirlere temessük edildiğini söyler ve bununla burhan sunar. İkinci rivayette olan nurdan maksat şudur ki din, güzel ahlak ve güzel amellere manevi nura sahiptirler ve bunlar kıyamet gününde insanlar için zahir olacaklar.[4]

Sonuç itibariyle rivayetlerde zikredilen “hucze”den maksat şudur: Allah tarafından vahiy yoluyla peygambere (s.a.a) nazil olan ilahi emirler ve ilahi düsturlardır. Ki Peygamber de (s.a.a) onları insanlara ulaştırmıştır. Peygamberden (s.a.a) sonra masumlar (s.a.) kanalıyla sonraki insanlara ulaştırılmış. Eğer bir kimse onları takip eder Allahın kitabı ve pak ve tertemiz kılınmış Ehlibeyt’in (a.s.) belirtmiş olduğu çerçevede hareket ederlerse hem dünyada ve hem de ahirette kendi saadetine ve mutluluğuna varırlar. Ve bu bağlılık ve temessük insanları Allahın çetin olan cehennem azabından alı koyar.[5]



[1] Meclisi, “Biharu’l-Envar”, Lübnan/Beyrut: müesesei el-vefa, 1404, c. 4, 24.

[2] Şeyh Saduk, “et-tevhid”, baskı, 1, Kum: camiatu muderrsin, 1397, k. s. 166.

[3] “Biharu’l-Envar”, c. 4, s. 25.

[4] A.g.e.

[5] Zira “hucze” kelimesi aslı itibariyle men ve “iki şeyi bir birinden ayıran” şey anlamındadır. Hucze lügatte pantolonun kemer yerlerine denilmektedir. (“el-ayn”, “el-hucze”, “lisanu’l-arap”, h-c-z, ve “el-hucze”, “ferhengi ebcedi arab-farisi”, “el-hucze” kelimesine müracaat edebilirsiniz). Bu nedenle rivayetlerde hucze tabir edilmiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13286 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Zina zade hakkında rivayet edilen hadisler hangileridir?
    8914 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Zina sonucu doğan çocuğun (zina zade) İslam nazarında Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve masum İmamlarımızın (a.s.) rivayetlerinde beyan edilmiş, özel hükümleri vardır. O, hadislerden bazılarının adresleri şunlardır:1-   Zina zadenin mirası: “Vesailuş-Şia”, c.26, ...
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    11948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    28705 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    9549 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27622 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7057 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba Nebiyi ekrem (s.a.a) ezanda kendi nübüvvetine ve hazreti Ali’nin (a.s.) velayetine şehadet veriyor muydu? Neden zamanımızın imametine şehadet vermiyoruz?
    8512 Fıkıh Tarihi 2015/05/20
    Rivayetler esasınca şu müsellemdir ki İslam Peygamberi (s.a.a.) ezanda kendi nübüvvetine şehadet veriyordu. Zira nebiyi ekrem (s.a.a.) diğer insanlar gibi şer’i hükümlere ve tekliflere amel etmeye mükellef olmadığını ispatlayan has bir delil var olmadığı sürece mükellefti. Ezan bağlamında müstesna kılındığına dair hiçbir delilimiz yok iken mükellef olduğuna ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9927 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9862 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...

En Çok Okunanlar