Gelişmiş Arama
Ziyaret
8943
Güncellenme Tarihi: 2011/01/25
Soru Özeti
Acaba hazret Zeynep (a.s.) ve Kerbela esirleri aşuradan sonra kerbelaya döndüler mi? Eğer dönmüşlerse hangi tarihte ve kaç defa?
Soru
Acaba hazret Zeynep (a.s.) ve kerbela esirleri aşuradan sonra kerbelaya döndüler mi? Eğer dönmüşlerse hangi tarihte ve kaç defa?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin’in Ehlibeytinin (a.s.) esirler kervanının Kerbelaya döndüğüne inananlar bu dönüşün tarihinde ihtilafa düşmüşlerdir. Âlimlerden bazıları esirlerin Küfe ve Şama gitme zamanını ve hakeza onların Şam’da durmalarını dikkate alarak bu dönüşün birinci arbeinde (kırklık) gerçekleştiğini uzak bir ihtimal olduğunu kabul ederler. Ama âlimlerden bir kısmı da kendilerince getirmiş oldukları delillere göre bu dönüşün birinci arbainde gerçekleşmesinin mümkün olduğunu söylüyorlar.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in Ehlibeytinin esirler kervanının kerbelaya döndüğüne inananlar, döndükleri tarih hakkında ihtilafa düşmüşlerdir. Âlimlerden bazıları esirlerin Küfe ve Şama gitme zamanını ve hakeza onların Şam’da durmalarını dikkate alarak bu dönüşün birinci kırkında (arbeinde) gerçekleştiğini uzak bilirler. Ama âlimlerden bir kısmı da kendilerince sunmuş oldukları delillerce bu dönüşün birinci arbainde (kırkında) gerçekleştiğini savunurlar.

Biz burada özet bir şekilde her iki görüşü de tahlil edeceğiz:

  1. Ehlibeytin Birinci Arbeinde Kerbelaya Döndüğünü Savunan Görüşe Yapılan İşkallar:

Merhum Mutahhari bu konu hakkında şöyle diyor: Esirlerin Kerbelaya döndükleri için zikir edilen delillerden birisi Hüsyeni kervanının Cabir b. Abdullah ve Atiye ile mülakata yaptığı olayıdır. Gerçi Cabir’in arbain ünündeki ziyaretinin aslı ki imam Hüseyin’in ilk ziyaretçisi idi, Muteber kitaplarda nakledilmiştir.[1]  Ama Cabir’in esirler kervanıyla karşılaştığı meselesini sadece seyit b. Tavus “el-Luhuf”[2] adlı kitabında nakletmiştir. Şehit Mutahhari konuyla alakalı zikir ettiği delillerden bir başkası da şöyledir ki Şam’ın yolu Kerbeladan olmadığıdır”.[3]

Şeyh Abbas Kumi (rh.a) İmam Hüseyin’in (a.s.) şahadetinden sonraki olayları anlatırken şöyle diyor: “Bazı tarihçiler nakledilmiş oldukları aşağıdaki nakil doğru değildir. Nakil şöyledir: “ehlibeyt (a.s), kafile için kılavuzluk yapandan kılavuzdan onları Kerbela yolundan Medine’ye götürmelerini istemiş, o da kabul etmiş (onları bu yoldan götürmüş ve) kervan Kerbelada Cabir ile mülakat etmiştir”. Zira Hüseyni kervan, asıl mesir ve yoldan hareket ettirilmiş ve bu arada yaklaşık kırk köy ve yerleşim yerler var olmuştur ve Seyit Tavusun “İkbal”[4] adlı kitabında naklettiği nakle göre ehlibeyt (a.s.) yaklaşık bir ay Şam’da kalmıştır. Bu nakli dikkate aldığımızda ehlibeytin kerbelaya döndükleri görüşünün çok uzak bir ihtimal olduğu anlaşılmaktadır. Seyit devamında şöyle yazıyor: Şeyh Mufit[5] ve ibn. Esir[6] ve diğerleri sadece Hüseyni kervanının Şam’dan Medine’ye hareket ettiklerini nakletmişler ama Irak’a yolculuk yaptığını yazmamışlardır. Şeyh Mufit[7], Tusi[8] ve Kafami[9] şöyle demişlerdir: “Ehlibeyt (a.s.) sefer ayının yirmisinde Şam’dan Medine’ye geri döndü ve aynı günde Cabir de ziyaret için Kerbelaya gelmişti”.[10]  

  1. Birinci Arbainde Ehlibeyt (A.S.) Kervanının Kerbela’ya Gittiğini Savunan Kimselerin Delilleri:

Birinci görüşe karşı bazı âlimler esirlerin birinci arbainde Kerbelaya döndüğüne inanmışlardır. Mihrapta şehit olana mihrap şehitlerinden olan Merhum şehit seyit Ali Kazi, “Esirlerin Birinci Arbainde Kerbelaya Döndükleri Hakkında” bir kitap yazmıştır. Konuyla alakalı söz konusu olan bu kitaba müracaat edebilirsiniz.[11] Elbette dikkat edilmesi gerekir ki eğer böyle bir durum söz konusu olmuş ise de bir defasına mahsustur.

 


[1] TABERİ, Omaduddin, “Beşaretl-Mustafa”, Necef: Kitabhanei Hayderiye, 1383, h.k., c. 1, s. 74.

[2] Seyit b. TAVUS, Ali, b. Musa, “el-Luhuf”, Tahran, İntişarati Cihan, 1348, h.ş., s, 196.

[3] MUTAHHARİ, Murtaza, “Mecmuai Asar”, c. 17, s. 79.

[4] Seyit b. TAVUS, Ali, b. Musa, “İkbalul-Amal”, Tahran: Darul-Kutubul-İslamiye, 1367, h.ş., c. 1, s, 589.

[5] MUFİT,  Muhammd b. Muhammed, “el-İrşat”, Kum: Kungrei şeyh Mufit, 1413, h.k, c. 2, s. 122.

[6] İbni ESİR, İzzuddin, “el-Kamil”, c. 4, s. 88.

[7] MUFİT,  Muhammd b. Muhammed, “Mesaru Şia”, Kum: Kungrei şeyh Mufit, 1413, h.k, s. 46.

[8] TUSİ, Muhammed b. Hasan, “Misbahul-Müçtehit”, Beyrut: Müesesei fıkhuş-Şia”, 1411, h.k., c. 1 s. 787. 

[9] KAFAMİ, İbrahim Ali, “el-Misbah”, Kum: İntişarat-i Rezi, 1405, s. 509.

[10] KUMİ, Şeyh Abbas, “Muntahel-Amal”, Kum: İntişarat-i Hicret, 1410, h.k., c. 1, s. 417.

[11] KAZI, Seyit Muhammed Ali, “Tahkiki derbare’i evel arbai-i Hazreti Seyidiş- Şuheda  ve Ziyareti Ferhengi ve irşad-i İslami”, Tahran: Vezareti Ferhengi ve İrşadi İslami, Sazıman Çap ve İntişarat, 1383, h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar