Gelişmiş Arama
Ziyaret
8681
Güncellenme Tarihi: 2011/01/25
Soru Özeti
Acaba hazret Zeynep (a.s.) ve Kerbela esirleri aşuradan sonra kerbelaya döndüler mi? Eğer dönmüşlerse hangi tarihte ve kaç defa?
Soru
Acaba hazret Zeynep (a.s.) ve kerbela esirleri aşuradan sonra kerbelaya döndüler mi? Eğer dönmüşlerse hangi tarihte ve kaç defa?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin’in Ehlibeytinin (a.s.) esirler kervanının Kerbelaya döndüğüne inananlar bu dönüşün tarihinde ihtilafa düşmüşlerdir. Âlimlerden bazıları esirlerin Küfe ve Şama gitme zamanını ve hakeza onların Şam’da durmalarını dikkate alarak bu dönüşün birinci arbeinde (kırklık) gerçekleştiğini uzak bir ihtimal olduğunu kabul ederler. Ama âlimlerden bir kısmı da kendilerince getirmiş oldukları delillere göre bu dönüşün birinci arbainde gerçekleşmesinin mümkün olduğunu söylüyorlar.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in Ehlibeytinin esirler kervanının kerbelaya döndüğüne inananlar, döndükleri tarih hakkında ihtilafa düşmüşlerdir. Âlimlerden bazıları esirlerin Küfe ve Şama gitme zamanını ve hakeza onların Şam’da durmalarını dikkate alarak bu dönüşün birinci kırkında (arbeinde) gerçekleştiğini uzak bilirler. Ama âlimlerden bir kısmı da kendilerince sunmuş oldukları delillerce bu dönüşün birinci arbainde (kırkında) gerçekleştiğini savunurlar.

Biz burada özet bir şekilde her iki görüşü de tahlil edeceğiz:

  1. Ehlibeytin Birinci Arbeinde Kerbelaya Döndüğünü Savunan Görüşe Yapılan İşkallar:

Merhum Mutahhari bu konu hakkında şöyle diyor: Esirlerin Kerbelaya döndükleri için zikir edilen delillerden birisi Hüsyeni kervanının Cabir b. Abdullah ve Atiye ile mülakata yaptığı olayıdır. Gerçi Cabir’in arbain ünündeki ziyaretinin aslı ki imam Hüseyin’in ilk ziyaretçisi idi, Muteber kitaplarda nakledilmiştir.[1]  Ama Cabir’in esirler kervanıyla karşılaştığı meselesini sadece seyit b. Tavus “el-Luhuf”[2] adlı kitabında nakletmiştir. Şehit Mutahhari konuyla alakalı zikir ettiği delillerden bir başkası da şöyledir ki Şam’ın yolu Kerbeladan olmadığıdır”.[3]

Şeyh Abbas Kumi (rh.a) İmam Hüseyin’in (a.s.) şahadetinden sonraki olayları anlatırken şöyle diyor: “Bazı tarihçiler nakledilmiş oldukları aşağıdaki nakil doğru değildir. Nakil şöyledir: “ehlibeyt (a.s), kafile için kılavuzluk yapandan kılavuzdan onları Kerbela yolundan Medine’ye götürmelerini istemiş, o da kabul etmiş (onları bu yoldan götürmüş ve) kervan Kerbelada Cabir ile mülakat etmiştir”. Zira Hüseyni kervan, asıl mesir ve yoldan hareket ettirilmiş ve bu arada yaklaşık kırk köy ve yerleşim yerler var olmuştur ve Seyit Tavusun “İkbal”[4] adlı kitabında naklettiği nakle göre ehlibeyt (a.s.) yaklaşık bir ay Şam’da kalmıştır. Bu nakli dikkate aldığımızda ehlibeytin kerbelaya döndükleri görüşünün çok uzak bir ihtimal olduğu anlaşılmaktadır. Seyit devamında şöyle yazıyor: Şeyh Mufit[5] ve ibn. Esir[6] ve diğerleri sadece Hüseyni kervanının Şam’dan Medine’ye hareket ettiklerini nakletmişler ama Irak’a yolculuk yaptığını yazmamışlardır. Şeyh Mufit[7], Tusi[8] ve Kafami[9] şöyle demişlerdir: “Ehlibeyt (a.s.) sefer ayının yirmisinde Şam’dan Medine’ye geri döndü ve aynı günde Cabir de ziyaret için Kerbelaya gelmişti”.[10]  

  1. Birinci Arbainde Ehlibeyt (A.S.) Kervanının Kerbela’ya Gittiğini Savunan Kimselerin Delilleri:

Birinci görüşe karşı bazı âlimler esirlerin birinci arbainde Kerbelaya döndüğüne inanmışlardır. Mihrapta şehit olana mihrap şehitlerinden olan Merhum şehit seyit Ali Kazi, “Esirlerin Birinci Arbainde Kerbelaya Döndükleri Hakkında” bir kitap yazmıştır. Konuyla alakalı söz konusu olan bu kitaba müracaat edebilirsiniz.[11] Elbette dikkat edilmesi gerekir ki eğer böyle bir durum söz konusu olmuş ise de bir defasına mahsustur.

 


[1] TABERİ, Omaduddin, “Beşaretl-Mustafa”, Necef: Kitabhanei Hayderiye, 1383, h.k., c. 1, s. 74.

[2] Seyit b. TAVUS, Ali, b. Musa, “el-Luhuf”, Tahran, İntişarati Cihan, 1348, h.ş., s, 196.

[3] MUTAHHARİ, Murtaza, “Mecmuai Asar”, c. 17, s. 79.

[4] Seyit b. TAVUS, Ali, b. Musa, “İkbalul-Amal”, Tahran: Darul-Kutubul-İslamiye, 1367, h.ş., c. 1, s, 589.

[5] MUFİT,  Muhammd b. Muhammed, “el-İrşat”, Kum: Kungrei şeyh Mufit, 1413, h.k, c. 2, s. 122.

[6] İbni ESİR, İzzuddin, “el-Kamil”, c. 4, s. 88.

[7] MUFİT,  Muhammd b. Muhammed, “Mesaru Şia”, Kum: Kungrei şeyh Mufit, 1413, h.k, s. 46.

[8] TUSİ, Muhammed b. Hasan, “Misbahul-Müçtehit”, Beyrut: Müesesei fıkhuş-Şia”, 1411, h.k., c. 1 s. 787. 

[9] KAFAMİ, İbrahim Ali, “el-Misbah”, Kum: İntişarat-i Rezi, 1405, s. 509.

[10] KUMİ, Şeyh Abbas, “Muntahel-Amal”, Kum: İntişarat-i Hicret, 1410, h.k., c. 1, s. 417.

[11] KAZI, Seyit Muhammed Ali, “Tahkiki derbare’i evel arbai-i Hazreti Seyidiş- Şuheda  ve Ziyareti Ferhengi ve irşad-i İslami”, Tahran: Vezareti Ferhengi ve İrşadi İslami, Sazıman Çap ve İntişarat, 1383, h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar