Gelişmiş Arama
Ziyaret
6404
Güncellenme Tarihi: 2011/04/16
Soru Özeti
Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
Soru
Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
Kısa Cevap

Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır.

Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması tavsiye edilen ameller içerisinde dualar ve “ziyaret-i aşura” okumak vardır. Bu dualar ve ziyaret okumak içinde insanın kendisi için de dua yapması vardır.

Bu günde dünyevi işlere teveccüh etme insanda azalıp sadece gereken miktarda, zaruri şeylerle yetinmek ve bu günü musibet günü bilmek, bu günde hüzünlü olmak ve bu günde ağlamak elbette ki daha uygundur.

Ayrıntılı Cevap

Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Aşura gününde kendine dua yapmamak gerekmektedir şeklinde bir şey yoktur. Zira rivayetlerde aşura gününde yapılması tavsiye edilen ameller içerisinde dualar ve “ziyaret-i aşura” okumak da vardır. Bu dualar ve ziyaret okumak içinde insanın kendisi için de dua etmesi de vardır.

Örnek teşkil etmek babından aşura ziyaretinin kendisine dikkat ederseniz, aşura ziyaretinin kendisinde duadan bazı bentler vardır ki kendimiz için Allahtan bazı isteklerde bulunuyoruz. “Allahummec’alni indeke vecihen bi’l-Hüseyn aleyhi’s-selam fid-dünya vel-ahire; Yani Allah’ım! Hüseyin hatırası için beni dünya ve ahrette kendi yanında değerli kıl”. Veya Allahtan aşura duasında şöyle bir istekte bulunuyoruz: “Allahummec-alni fi makami haza mimen tenaluhu minke selavatun ve rahmetun ve meğfiretun, Allahummec-al mahyaye mahya Muhammedin ve ali Muhammed ve memati memate Muhammedin ve al Muhammed; Yani Allah’ım! Beni içinde olduğum bu makamda senden kendilerine selabatin, bereketin ve mağfiretin kavuşmuş olan kimselerden eyle. Allah’ım! Yaşamımı Muhammed ve ali Muhammed’in yaşamı gibi ve ölümümü de Muhammed ve ali Muhammed’in ölümü gibi kıl”. Hakeza aşura gününde tavsiye edilen amellerden bir diğeri de namaz ve çok değerli bir dua imam Cafer Sadıktan (s.a.) nakledilmiştir. Bu duanın birçok kısımlarında imam Allahtan rahmet, meğfiret ve hacetlerinin yerine getirilmesini diliyor.[1]   

Buna binaen aşura gününde kendin için dua yapmanın bir sakıncası yoktur. Ama genel anlamda masumlar (a.s.) başkaları için de dua yapılmasını tavsiye etmişlerdir. Bir mümin sadece kendisi için dua edip başkaları bağlamında gaflete duçar olmamalıdır. Bir rivayette şöyle nakledilmiştir: İmam Cafer sadık (a.s.) şöyle buyuryor: Allahın resulü şöyle buyurdu: “her kim şöyle derse “Allahhummeğ-fir lil-müminine vel- müminat” (Allahım! Mümin erkekleri ve mümin kadınları af et); Allah Adem’in (a.s.) zamanından kıyamet gününe kadar gelen müminlerin sayısınca onun için bir hasena yazar, onun bir günahını da siler ve onun bir derecesini (iman derecesini) de yükseltir”.[2]

Elbette dikkate şayandır ki bize ulaşan bazı rivayetler vardır ki bu günde hüzünlü olmak ve dünyevi işlerden –zaruri ve lazım olandan hariç- el çekmek, en azında bu gündeki dünya için çabası ve uğraşı diğer günlerde göstermiş olduğu çaba ve uğraşa oranla daha az olması tavsiye edilmiştir. Zira beni ümmeye (ümmeye oğulları) bu günü mübarek bir gün saymış ve bu günü kendileri için zafer ve galip gelme günü olarak algılamışlardır. Ama bu zaruri ihtiyaçlarını gidermekten tamamen el çekmek anlamına gelmiyor.

Aşağıdaki rivayet bu günün hüzün günü olarak alınmasını tavsiye eden rivayetlerden birisidir: İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurmuş: “Aşura gününde her kim kendi ihtiyaçlarını bırakıp onlar arkasında dolaşmazsa Allah onun dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlarını giderecektir. Her kim aşura günü kendisi için musibet ve hüzün günü olarak alırsa Allah’u Teala kıyamet gününü onun için sevinç ve hoşnutluk günü karar kılar. Her kim aşura gününü kendi için bereket ve o günde kendi evi için azık toplama günü olarak karar kılarsa Allah onun azık yapmış olduğu şeyden bereketi alır ve kıyamet gününde de Abdullah b. Ziyat, Ömer b. Sad ile birlikte cehennemin en alt tabakalarında haşir edecektir”.[3]

Ama denildiği gibi dünya hayatı için uğraş ve çabaları terk etmek dua ve yaşamın zaruri şeylerinden el çekmek anlamında gelecek değildir.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz.

. «شرايط استجابت حتمى دعا»؛ سؤال 1843 (سایت: 2184).

 


[1] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharul-Envar”, Beyrut: Müesesetül Vefa, 1404, kameri, c. 97, s. 303-307; Şeyh TUSİ, “Misbahul-Müçtehit”, Beyrut: Müesesetu fıkhuş-Şia, 1411, kameri, s. 782-787.

[2] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharul-Envar”, Beyrut: Müesesetül Vefa, 1404, kameri, c. 90, s. 391.

[3] Şeyh HUR AMULİ, “Vesailuş-Şia”, Kum: Müesesei Alulbeyt (a.s.), 1409, kameri, c. 14, s. 504.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar