Gelişmiş Arama
Ziyaret
6122
Güncellenme Tarihi: 2011/04/20
Soru Özeti
Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
Soru
Müminin bir ferdin mutlu bir çehresinin olduğu, ancak hüzün ve gamını kalbinde sakladığı; gam ve hüznünü, kendi eşine karşı gizleyip yalnızca Rabbiyle kendi arasında gündeme getirdiği dikkate alındığında, böyle bir kimsenin gam ve hüzün hissini eşiyle paylaşması daha iyi değil midir? Size göre hangisi daha tercihli ve daha iyidir?
Kısa Cevap

Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine karşı duygusal bağı ve sevgilerinin şiddetli olması halinde birbirlerinin sorunlarını daha iyi bileceklerini ve musibetleri gizlemenin de bir delilinin olmadığını söylememiz gerekir. Zira mutlu görünüp hüzünlerin gizlenmesinden maksat, eşler arasındaki var olan sevgi ve muhabbetin artmasını icat etmektir ve eşler arasındaki sırlardan haberdar olunması, onların sorunlarının kaldırılmasında birbirlerine yardım etmelerine sebep olur.

Elbette bu konu, ortak yaşamda ahlaki ve şer’i temellere riayet eden eşler için geçerlidir ve eğer Allah göstermesin, eşlerin birbirlerine karşı ahlaki ve dini kaygıları yoksa onlar arasında böyle bir irtibatın olmaması daha iyidir.

Ayrıntılı Cevap

Bizim ilerleyip gelişmemizde çok olumlu işlerden birisi güzel ahlaktır ve Peygamber’in (s.a.a) bi’setinin güzel işlerin tamamının illeti olmasından ötürü bu konu, ödevlerin başında yer alır. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurur: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”[1] Bu buyruğunda Peygamber onca güzel hasletler içinde halka güzel ahlaklı ve güler yüzlü davranmayı örnek davranışlardan birisi olduğuna işaret etmektedir ve rivayetlerde böyle bir ahlaktan, aşağıdaki ibaretlerde şöyle anılmıştır:

Müminin hasleti,[2] hür ve kerim kimselerin özelliği, iyiliğin ilki, düşmanlık ateşinin söndürücüsü, dostluğun bağı, sevgi ve muhabbetin sebebidir ve tıpkı misafirin ağırlanması gibidir, zira güler yüzlülüğün misafir ağırlama gibi sevabı vardır.[3]

Dini öğretilerin bir diğerinde müminin hüzün ve musibetlerini kalbinde tutup başkalarından saklamasına işaret edilmiştir. İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğu bunun örneklerinden birisidir, İmam (a.s) şöyle buyurur: “Dört şey paha biçilmez hazinelerdendir: İhtiyacını gizleyip haysiyeti korumak, sadakayı gizlemek, hastalığı gizlemek ve musibet ve sorunu gizlemek.”[4]

Söylenmesi gerekir ki, erkeğin eşini kendi içsel gam ve hüznünden haberdar etmesi, bir tür eşlerin birbirlerine karşı ilgi ve alakalarına bağlıdır. Eşlerin her birinin itikadi ve ahlaki açıdan birbirlerine yakınlıkları ölçüsünde sorunların bildirilmesi faydalıdır, zira eşler birbirlerinin yaşamlarına ortak oldukları sürece, karşılıklı yardımlaşmayla yaşamın olumsuzluklarını kaldırabilirler ve daha şirin bir yaşama sahip olabilirler.

Sözüne bağlı ve yaşam sorunları içinde İslami vazifelerine aşina bir kimsenin, sorun ve hüznünü eşine bildirmesi, ailesel yaşamın güçlenmesine sebep olur ve Allah’ın rızası ve cennete girilmesi de bunun bir sonucudur. Bu alanda şu rivayete dikkat ediniz: Adamın birisi Peygamber’in (s.a.a) yanına gelerek şöyle arz etti: Ya Resulallah! Öyle bir eşim var ki; eve geldiğimde beni karşılar, dışarı gideceğim zaman beni uğurlar ve beni hüzünlü gördüğünde şöyle der: Üzülme, eğer geçim için tasalanıyorsan Allah-u Teâlâ onu kendi sorumluluğuna almıştır; ahiret için gamlanıyor ve bunu düşünüyorsan, Allah-u Teâlâ senin bu gam ve düşünceni arttırsın. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdular: “Onu cennetle müjdele ve ona, Allah-u Teâlâ’nın görevli memurlarından birisi olduğunu ve her gün yetmiş şehit sevabı verileceğini söyle.”[5]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biahru’l Envar, Beyrut: 1404 h. k, Müessesetü’l Vefa, c. 67, s. 371.

[2] -a.g.e. c. 64, s. 305

[3] -Âmedi, Abdu’l Vahit, “Gureru’l Hikem”, Kum: 1366 h. k, İntişarati Defetri Tebligat,  c. 1, s. 434.

[4] -“Biharu’l Envar”, c. 75, s. 175.

[5] -Tabersi, Hasan b. El-Fazl, Mekarimü’l Ahlak, Kum: 1412 h. k, İntişarati Şerifi Razi, c. 1, s. 200.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Hasan (a.s) daha büyük olmasına rağmen neden imamet İmam Hüseyin’in (a.s) evlatlarına intikal etmiştir?
    11569 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Yanıta ulaşmak için bir takım noktalara dikkat etmek gerekmektedir: 1. İmamet makamına ulaşan bir şahıs masumiyet, ilim, cesaret, cömertlik vb. şart ve özellikler taşımalıdır. Bu şartların kimin karakterinde tahakkuk ettiğinin teşhisi insan için mümkün olmadığından, imamet makamı Allah tarafından atanılan bir ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9921 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İslam inancındaki şefaatten maksat nedir? Lütfen şefaati açıklayınız.
    11946 Eski Kelam İlmi 2009/05/13
    “Şefaat” kelimesinin sözlük anlamı, iki şeyin birbirine iliştirilmesidir ve halk arasında ise, makamı ve değeri olan bir kimsenin büyük bir makama sahip olan birisinden bir suçun cezasını affetmesini veya yapılan bir hizmetin karşılığını artırmasını istemesi anlamına gelmektedir.Şefaat kelimesinin bu gibi konularda kullanılmasının sebebi, suçlu kimsenin tek başına bağışlanmaya veya ...
  • Rüyada bilinçli olma imkânı mevcut mudur? Bazı rüyaların gerçekleşmesinin nedeni nedir?
    11631 Teorik İrfan 2012/02/18
    Bilgelerin görüşüne göre uyku, zahiri duyuların tedricen dış dünyayla ilişkisinin kesildiği, ama batıni duyuların henüz aktif olduğu bir haldir. Uyku anında dış dünyayla uğraşmaktan ve değişik meşguliyetlerden uzaklaşması neticesinde insan nefsi, melekût âlemine odaklanır ve nefis madde âleminden ne kadar çok uzaklaşırsa, nefsin kendi âlemiyle irtibat kurması daha fazla ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7055 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Niçin İslam'da kölecilik haram kılınmamıştır?
    11390 Yeni Kelam İlmi 2011/05/08
    1- İslam asla kölecilik sistemini ortaya çıkarmamıştır. 2- İslam dini, kölelerin geçmişteki kötü durumunu büyük bir toplumsal sorun olarak görmüş ve çözümleme yoluna gitmiştir. 3- İslam bu önemli meselenin çözümü için dakik ve hikmetli bir proje ortaya koymuştur. Çünkü ...
  • Aşağıdaki Şiir Allame Şe’arani’ye nisbetlendirilmektedir.
    6904 تاريخ بزرگان 2012/01/01
    “Dem’u’s-sucum” kitabı (mefatihul-cinan”adlı dua kitabın sahibi olan Hac Şeyh Abbas Kumi’nin “Nefesul-Humu’mun fi makteli Seyyidinal-Hüsyeyin el- Mazlum (a.s.)” adında yazmış olduğu kitabın tercümesidir. Kum’da Müesesei İntişarat-i Hicret, tarafından 1386 hicri şemsi tarihinde basılmıştır. Şe’arani bu eseri Farsçaya çevirmiş ve bazı kısalar, nükteler ve konuları dip not şeklinde ...
  • Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
    14303 Tefsir 2008/05/04
    1. Kuran'ı Kerim'in bazı ayetlerinde insan, üstün konumu ve yaratılışı itibariyle övülmüş ve aynı şekilde birçok ayette de yerilmiş, kınanmıştır.2. İnsanoğlu potansiyel olarak birçok özelliği ve yeteneği kendisinde bulundurmaktadır. Dolayısıyla sınırsız bir şekilde yükseledebilir yahut sınırsız bir şekilde kendisini alçaltabilir.
  • Birinin bedeninin dışarıdan görünmeyen yerlerinde ‘ala’ hastalığı varsa evlenmeden önce bunu eşine söylemeli midir? Söylemezse hükmü nedir?
    11928 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Eğer sorulmazsa söylemeye gerek yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Evlenecek kadın veya ailesi sorarsa bu hastalığın varlığını gizleyemez. Kendisini sağlıklı gösterse ve nikah kıyılsa, sonra yalan olduğu ortaya çıkarsa kadın nikah akdini feshedebilir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Kadın ve erkek, ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15098 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...

En Çok Okunanlar