Gelişmiş Arama
Ziyaret
12591
Güncellenme Tarihi: 2012/05/09
Soru Özeti
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Soru
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Kısa Cevap

Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an’da ki ‘kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın’ ayetinden maksat ister mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. Dolayısıyla at ve kılıcın bir özelliği yok ki modern silahların karşısında etkisiz kalacakları düşünülsün.

Ayrıntılı Cevap

Konunun daha iyi anlaşılması için önce İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması hakkındaki rivayetlerin incelenmesi gerekir. Böylece Onun, modern silahlar karşısında nasıl duracağı meselesi de anlaşılmış olur.

Ravi diyor ki: İmam Sadık’ın (a.s) yanında idim. Mualla bin Huneys İmam’dan: ‘İmam Zaman’ın (a.s) sireti Hz. Ali’nin siretiyle farklı mı olacak?’ diye sorduğunda: ‘Evet’ diye buyurdu, ‘Çünkü Ali (a.s), kendisinden sonra Şiasının düşmana mağlup olacağını bildiği için, sireti minnet etmek ve (muhaliflerinden) el çekmek idi. Ama Kaim İmam kıyam ettiği zaman kılıç kullanacak ve esir edecektir. Çünkü kendisinden sonra Şialarının düşmana asla mağlup olmayacağını biliyor.’[1]

Yine İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Hz. Mehdi kıyam ettiğinde Bedir savaşındaki melekler Onun yardımına gelecekler. Onların üçte biri beyaz atlara, üçte biri alaca atlara ve üçte biri de kırmızı atlara binecekler.’[2]

Şimdi rivayetleri gözönüne alarak bazı noktaları inceleyebiliriz:

1. Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an, Müslümanların düşmana karşı hazırlıklı olması konusunda şöyle buyuruyor: ‘Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah'ın düşmanını ve sizin düşmanlarınızı... yıldırmak üzere kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın.’[3]

Müfessirler ‘kuvvet’ kelimesinin tefsiri hakkında diyorlar ki: İster mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. ‘Kuvvet’ yani ‘güç’ kelimesinden maksat kıyamete kadar yapılacak her çeşit silah, savaş ve savunma gücü olabilir. Çünkü Kur’an nazil olduğu dönemde savaşın en büyük güç göstergesi savaş atları olduğundan onun adı zikredilmiştir.

İmam’ın (a.f) kıyamında at’tan faydalanmakta kinayedir. Zira İmam Sadık’ın (a.s) ‘Bedir savaşındaki melekler atlara binerek Onun yardımına gelecekler.’ buyruğundan amaç ilahi güçtür.

2. Peygamberler ve Masum İmamlar ilahi öğretileri aktarırken halkın aklı ölçüsünde konuşmakla yükümlü olduklarından İmamın (a.f) kıyamı konusunda da aynı metodu uygulamışlardır. Yani o zaman ki insanlar savaş aletlerinden neyi anlıyorduyslar o ölçüde konuşmuşlardır.

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Resulü (s.a.a) insanlarla akılları ölçüsünde konuşmuştur.’ Sonra şöyle buyurdu: ‘Allah Resulü (s.a.a) buyuruyor: Biz peygamberler insanların aklı ölçüsünde konuşmakla görevliyiz.’[4]   

Dolayısıyla o dönemde savaş aletlerinin at ve kılıçla sınırlı olması, modern silahların keşfedilmemesi ve insanlar yeni silahların ne demek olduğunu bilmedikleri için İmamın kıyamı bu şekilde anlatılmıştır.

Kaldı ki İslami kaynaklara göre Allah’ın İmam Zaman’a (a.f) vereceği yetki ve imkanlar at ve kılıçla sınırlı olmayacağı için böylesine az imkanlarla gelişmiş silahların önünde nasıl durulacak şüpheside ortadan kalkar. Rivayetlerdeki karinelere göre günümüzdeki aletler İmamın hedeflerini yerine getirmek için kullanılabilir. Zira Allah, bütün alemde adaletin Onun vesilesiyle uygulanmasını irade etmiştir. Allah neyi irade etse o olur; sebepler insanın normal işlerine aittir.

3. Son olarak diyoruz ki günümüzde bilimin gelişmesiyle insanlar her türlü silaha rahatça ulaşmalarına rağmen bazı ülkelerde emniyetin sağlanması için at ve kılıç gibi ilkel araçların da kullanıldığını görmekteyiz. Bu yüzden İmam Zaman zuhur ettiğinde at ve kılıç, Peygamberin (s.a.a) zamanındaki silahların sembolü olarak modern silahlarla beraber kullanılabilir.

 


[1] -Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c.6, s.154, Hadis:2, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Numani, Muhammed İbrahim, el-Gaybet, s.244, Hadis:44, Mektebetu’s-Saduk, Tahran, HK.1397.

[3] -Enfal/60

[4] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.1, s.23, Hadis:15, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 4. Baskı, HŞ.1365.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar