Gelişmiş Arama
Ziyaret
7843
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Acaba hayal gücünden uygun yararlanılabilinir mi?
Soru
Ben nispeten çok hayalleri olan bir ferdim. Acaba hayalden uygun yararlanılabilinir mi? Özellikle Allah yolunda hizmet etmek doğrultusunda yararlanmak mümkün müdür?
Kısa Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire) insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir. Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin tikel şekillerini koruyan bu gücün işlevini tahayyül olarak isimlendirirler.

İnsani nefis, melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir. Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder.

Hayal gücünün yapıcı bir güç olabilmesi için temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır ve bundan ötürü uzun arzulardan uzaklaşma, ibadet etme ve kalbi Allah’ın zikrine yönlendirme gibi uygun şeylerden yararlanılması tavsiye edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire)[1] insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir.[2] Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin cüzi (tikel) şekillerini tasavvur ve hıfzeden gücün işlevini[3] tahayyül olarak isimlendirirler.[4]

Bu suret dışsal âlemde hissedilen maddenin zihni temsili olup[5] onun kaybolmasıyla hayal gücü onu yeniden insani nefiste canlandırır.[6]

Başka bir ifadeyle, zahiri beş duyunun hissettiği şeyin suretini hayal gücü korur ve bir çeşit bu suretlerin saklandığı yerdir.[7]Gerçekte insani nefis, hayal gücü vasıtasıyla, tabiattaki varlıkların resmini çeker ve gerekli olduğu zaman kendisi için yeniden canlandırır.

İnsani nefsin zahiri ve batini güçleri arasında en serbest ve yetki sahibi olanı hayal gücüdür. Bu güç görme, işitme duyuları gibi zahiri güçlerin tersine hissedilen işlerde belli bir sınırlamayla mahdut değildir. Bu güç, cisim âleminin hissedilen şeylere yüklediği sınır ve bağları kırıp cisim âleminin ötesine uçabilir; melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir.

Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder. Bu sebeple Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyrulur: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder.”[8]

Bundan dolayıdır ki; hayal gücünün temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır, zira hayallerin geminden kurtulmadığımız sürece ruhumuz, ilahi maarifin mekânı olamaz.

Hal böyleyken hayal gücünden uygun istifade etmek ve şeytani hayallerden uzak durmak için birkaç nokta tavsiye edilecektir:

1. Faydalı kitapları mütalaa etmek (özellikle manevi ve peygamberlerin ve velilerin yaşamlarını konu alan kitapların mütalaası).

2. Kalbi Allah’a yönlendirmek ve ona Âlemlerin Rabbi, yaratıcısı ve çekip çeviricisi karşısında olduğunu hatırlatmak ki; bu iç temrinle gerçekleşir.

3. Uzun ve erişilmesi mümkün olmayan arzulardan uzak durmak.[9]

4. Namaz gibi ibadetleri yerine getirmek, Allah’ı hatırlamak, Allah ile âşıkane söyleşide bulunmak ve… zira ibadet, zahiri ve batini güçleri, insanın hayal gücü vesilesiyle doğru ve temiz suretlere doğru adım atmasını sağlayarak “insani ve ilahi nefs”e tabi kılar.[10]

 

 


[1] Hüseyni Erdekani, Ahmet b. Muhammed, Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), baskı, 1, Tahran: Neşri mirasi mektup, 1375 ş, Mukaddime ve tashih ve ta’lik: Nurani, Abdullah, s. 459; Hasan Zade Amuli, Hasan, Nususu’l hikem ber Fususu’l hikem, baskı, 1, Tahran: Neşri Reca, y. 1380,  ş, s. 273.

[2] Ğaffari, Seyit Muhammed Halit, Ferhengi ıstılahati asari Şeyh’i İşrak”,  baskı, 1, Tahran: Encümeni asar ve mefahiri ferhengi, y. 1380 ş, s. 290 ve 291; Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 456; Abdürrezzak Kaşani, Kemalüddin, Mecmueyi Resail ve musannifati Kaşani, Mukaddime ve tashih ve ta’lik ez: Hadi Zade, Mecit, Tahran: Mirasi Mektup, çapı dovvum, y. 1380 ş, s. 295; Hasan Zade Amuli, Hasan, İttihadi âkil ve makul”, Tahran 1366 ş, Neşri hikmet, çapı dovvum, s. 427.

[3] Tusi Hace, Nasiruddin, Ağaz ve encam, metni, mukaddime ve şerh ve ta’likat ez: Ayetullah Hasan Zade Amuli, Tahran 1374 ş, İntişarati ferheng ve irşat İslami, baskı, 4, s. 57.

[4] Hasan Zade Amuli, Hasan, Durusi ma’rifeti nefs, baskı, 3, metn, Kum: Neşri elif lam mim, y. 1385 ş, s. 197.

[5] Saliba, Cemil, El-Mu’cemu’l felsefi, Beyrut: El-Şirketu’l Alemiye lil kitap, y. 1414 k, c. 1, s. 546.

[6] Mirâtu’l ekvan(Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 459.

[7] Bakınız: Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), c. 459-462; Mecmueyi resail ve musannifati Kaşani, s. 295; El-Mu’cemu’l felsefi, c. 1, s. 546.

[8] Nur Suresi, 21.

[9] Hasan Zade Amuli, Hasan, Risaleyi nurun ala nur der zikr ve zakir ve mezkûr, Kum 1371 ş, Neşri Teşeyyü, çapı şeşum, s. 153.

[10] A. g. e: s. 152.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar