Gelişmiş Arama
Ziyaret
9611
Güncellenme Tarihi: 2012/04/07
Soru Özeti
Siffin ve Nehrivan savaşlarının vuku bulmalarının amilleri nedenlerdi?
Soru
Siffin ve Nehrivan savaşlarının vuku bulmalarının amilleri nedenlerdi?
Kısa Cevap

Muaviye Hz. Ali’nin (a.s.) Osman'ın öldürülmesine neden olan eyleme katıldığını bahane ederek Hz. Ali'ye biat etmekten kaçınıp ona karşı baş kaldırması, Siffin savaşını çıkartan en önemli nedendir. Müminlerin Emiri Hz. Ali, kamil surette zaferi kazanma eşiğine geldiği sırada, savaş Amr b. As'ın kurduğu hileyle sonuçlandı. Hakemeyn olayı ile birlikte, İmam Ali zaruret ve dayatma sonucunda bazı isteklerinden geçici olarak vazgeçti. İmam Ali'nin (a.s.) ordusundan bir gurup (hariciler) ki tesadüfen savaşın durulmasının İmam'a dayatılmasında önemli bir rolleri olmuştu sonradan hata yaptıklarının farkına vararak İmam Ali'den (a.s.) Muaviye ile yaptığı antlaşmayı bozmasını istediler. Bu isteğin İmam tarafından kabul edilmeyişi Nehrivan savaşının vuku bulmasına yol açtı.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali'nin hilafeti beş sene sürmüştü. Bu kısa müddet içinde üç gurupla savaşa girdi. Cemel savaşı olarak bilinen ilk savaş lehine bitmiş olsa da bu zafer onun için daimi bir rahatlığa dönüşmedi. Karşısında Şam’da ikinci halifenin döneminden beri hükümranlığını sürdüren, uzun zamandan beri oranın hakimi olmasına göz diken ve ömrünün sonuna dek orada hükümranlık etmek isteyen Muaviye Bin Ebi Süfyan gibi bir rakip ve iddialı biri vardı. Bu yüzden, İslam toplumunu inhiraftan koruma gibi ağır bir vazifeyi omuzlarında taşıyan İmam Ali, mecbur kaldı kasitin sıfatıyla ünlü olan bu hilekar rakibin ve ona uyanların fitnesini ortadan kaldırsın.

Ali (a.s.) Medinede halife seçildikten sonra şamlıların çıkardığı fitneyi söndürmekle islam toplumunun birliğini ve düzenini sağlamaya kalkıştığı sırada, Basra'da Cemel fitnesiyle karşılaşmıştı. Basrada biatini bozanlar, İmam'ın valisini oradan dışarı kovarak isyan etmeye başlamışlardı. İmam, bu nedenle önceki kararını muvakkaten askıya alıp Basra yoluna koyulmuştu. İmam'ın Şama doğru hareket etme kararını almasındaki temel neden şu idi: Muaviye, İmam'ın gönderdiği mektuba cevaben yazdığı mektubta, biat etmeye yanaşması bir tarafa, Cemel olayını çıkartanlar gibi o da İmam Ali'yi (a) Osman'ın katli ile itham etmiş ve Osman'ın katillerinin bulunmasını isteyerek ve kan davası güderek bu olayı kendi emellerine ulaşmak için bir bahane ve araça çevirmişti.[1]

Dikkat edilmesi gereken konu şuki; Osman'ın öldürülmesi olayı o günlerde fitne çıkarmak isteyen her zalim için bir bahane ve koz haline gelmişti. Şaşırtıcıdır ki, Osman'ı katledenlerin kendisi onun kan davasını gütmeye kalkışmış ve bu macarada suçlamaya çalıştıkları kimsenin Osman'ın katlinde bir dehaleti olmadığı gibi aksine hayirseverliğinden ona nasihat etmiş ve evi muhasıra altındayken susuzluk sıkıntısını gidermek amacıyla İmam Hasan (a.s.) aracılığıyla evine su bile göndermişti![2]

Hulasa, Ali (a) Muaviye'in mektubuna cevaben şunları yazmıştı:

''Bana edilen biat genel bir biattır; biat esnasında Medine'de hazır olan kimseler dâhil olmak üzere Basra'da, Şam'da ve diğer şehirlerde olan bütün Müslümanların bireylerini kapsar.  Beni Osman'ın katli ile itham ederek biat etmekten kaçabileceğini sanıyorsun. Herkes biliyor ki Onu ben öldürmedim ta ki kısasa ma'ruz kalayım. Osman'ın veresesinin onun kan davasını gütmeli, senin gütmenden daha uygun olandır. Hâlbuki sen kendin ona muhalefet edenlerden idin ve senden yardım istediği sırada yardımına gitmedin taki öldürüldü.''[3]

Hz. Ali (a) birçok yerde Muaviye'nin yalanlarını ifşa ederek halkı aydınlatmaya çalışmıştır.

Daha çok bilgi edinmek için, “Nehcü'l Balaga”'nın şerhlerine ve bu zeminede yazılmış kitablara müracaat edebilirsiniz.

Hz.Ali'nin kendileriyle savaştığı üçüncü gurup, haricilerdir. Bunlar İmam'ın tartarları arasındaydı. Siffin savaşı sırasında ortaya çıkan hakemiyyet olayı üzerinde, İmam'la ihtilafa düştükleri için yollarını ayırıp ona karşı huruc (biatinden çıktılar) ettiler. Bu yüzden onlara ''marikin''de denilmiştir.

Hz. Ali'nin haricilerle savaşmasının nedenleri hakkında bilgi edinmek için şu indekslere muracaat edebilirsiniz:

  1. “Ali (a.s.) Ve Muaviye'nin Fitnesi Ve Haricilerin İnhirafı” Soru 7299 (Sayt:7555)
  2. “Muaviye'nin Küfrü Ve İmam Hasan'ın (a)Barışı” Soru   9515 (Sayt: 9497)

 


[1]İbnu Ebi'l Hadid, ''Şerhul'Necü'l Balaga'', İran/Kum: Kitabhaney'i Ayetullah Mer'aşi, 1404h.k. , c.3, s.88

[2] Mufid,Muhammed b. Muhammed, “El'fusulu'l Muhtara”, İran/Kum, Kungreyi Şeyh Mufid, 1413 k. , s.228

[3]  “Şerhi Nehcü'l Balaga”, c.3, s.89

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar