Gelişmiş Arama
Ziyaret
10658
Güncellenme Tarihi: 2010/08/22
Soru Özeti
Rükûda dua etmek müstehap mıdır?
Soru
Rükûda dua etmek müstehap mıdır? Bu hususta bir hadis var mıdır? Arif yahut âlim birinin namazında yaptığı bir amel, cemaat namazında yapmamız ve amel etmemiz için bize bir izin olabilir mi?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Rükû zikri hakkında insanın rükûda her zikri söylemesinin yeterli olacağını söylemeliyiz. İhtiyat olarak[1] zikrin üç defa “sübhanallah” veya bir defa “sübhane rabbiye’l-azim ve bihamdihi” ölçüsünde olması gerekir.[2] Rükûda söylenebilecek zikirler hakkında bize ulaşan bir takım rivayetler mevcuttur: Nakledilen bir rivayette Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben rükû ve secdelerde okumaktan men edildim. O halde rükûda Allah’ı yüceltin ve secdede çok dua edin; zira kabul olma olasılığı yüksektir.”[3] İmam Sadık (a.s) değerli babasından ve o da müminlerin önderi Hz. Ali’den (a.s) şöyle rivayet etmiştir: Rükû ve secdelerde okumak yoktur. Rükû ve secdelerde sadece Allah azze ve celleyi övmek ve ondan sonra da talep ve dua vardır. O halde duadan önce Allah azze ve celleyi övmek ve O’na senada bulunmak ile işe başlayın sonra da dua edin.”[4] Bundan dolayı rükûda dua etmek men edilmemiştir ve her duanın rükûda iyi olduğu söylenebilir. Allame Meclisi bu hadisin açıklamasında şöyle demiştir: Bu hadis rükûda zikir ve duanın müstehap olduğuna delalet etmektedir.[5] Zikirden önce veya sonra rükûda salâvat zikrini söylemek de müstehaptır[6] ve bunun kendisi de bir tür duadır. Aynı şekilde İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir hadisteki şu dua da müstehaptır: Rükûa gitmek istediğin zaman ayaktayken Allahu Ekber söyle ve sonra rükûa git ve şöyle söyle: “Ey Allahım senin için rükûa gittim, sana teslim oldum, sana iman ettim, sana tevekkül ettim, sen benim rabbimsin ve kalbim, kulağım, gözüm, saçım, derim, etim, kanım, beynim, kemiğim, damarım ve attığım adımlarım gurur, tekebbür ve hasret olmadan sana boy eğmiştir. Sonra üç defa sübhane rabbiyel azim ve bihamdihi söyle.”[7] Son olarak belirtmeliyiz ki eğer arif ve âlim birinin namazında sahih rivayetlere isnatta bulunarak bir amelde bulunduğunu ve ilmihallerdeki taklit mercilerinin fetvaları açısından bir engel olmadığına dikkat ettiğini biliyorsak, bunun sakıncası yoktur; aksi takdirde o isnat ve esasınca amel edilemez.



[1] Bu ihtiyat, İmam Humeyni (r.a) açısından vacip olan ihtiyattır.

[2] Tevzihü’l-Mesail-ı Meraci’, c. 1, s. 562.

[3] Vesailu’ş-Şia, c. 6, s. 309: Muhammed b. Harun Zencanî’nin Ali b. Abdülaziz’den ve onun da Ebi Ubeyd b. Kasım b. Sellam’dan Peygambere (s.a.a) ulaşan bir senetle naklettiğine göre Hz Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Ben rükû ve secdelerde okumaktan men edildim. O halde rükûda Allah’ı yüceltin ve secdede çok dua edin; zira kabul olma olasılığı yüksektir.

[4] Abdullah b. Cafer Humeyri Kumî, Korbu’l-Esnad, s. 66. Vesailu’ş-Şia, c. 6, s. 309, h. 8047: Abdullah b. Cafer’in Korbu’l-Esnad’ta es-Sendi b. Muhammed’ten, Sendi b. Muhammed’in Ebi Bahteri’den, Ebi Bahteri’nin Cafer’den ve Cafer’in de babasından naklettiğine göre Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: Rükû ve secdelerde okumak yoktur. Rükû ve secdelerde sadece Allah azze ve celleyi övmek ve ondan sonra da talep ve dua vardır. O halde duadan önce Allah azze ve celleyi övmek ve O’na senada bulunmak ile işe başlayın sonra da dua edin.

[5] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 82, s. 105.

[6] Seyit Yezdî, el-Ûrvetü’l-Vûska, c. 2, s. 553.

[7] Muhammed b. Yakub Kuleynî, el-Kâfi, c. 3, s. 319.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar