Gelişmiş Arama
Ziyaret
5594
Güncellenme Tarihi: 2012/03/04
Soru Özeti
Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
Soru
‘Masum İmamlar iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?’ diye soranlara cevabınız ne olur?
Kısa Cevap

Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi.

İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir.

İkincisi, başkalarından daha üstün ve layık olduktan sonra imametin verasetle olmasının sakıncası olmadığı gibi akıl ve şeriatta bunu onaylamaktadır. Başka bir ifadeyle nübüvvet için nasıl ki Allah’tan direkt ferman gelmişse ve O, risaletini kime vereceğini biliyorsa, aynı fermana göre imamet ve nübüvvetin aynı nesilden gelmesini de kabul etmek gerekir. Örneğin Hz. İbrahim’den sonra iki oğlu İsmail ve İshak peygamber oldular. İshak’tan sonra Yakup, Yakup’tan sonra Yusuf ve bu şekilde devam etti.

Ayrıntılı Cevap

Sorunuzla ilgili olarak iki önemli noktayı dikkate almak gerekir:

1.Nokta: İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi, başka bir şey için değil. Aşağıda bu konu hakkında iki örnek getiriyoruz:

a) İkinci halife altı kişilik hilafet şurasını oluşturduğunda Zübeyr oyunu Hz. Ali’den, Talha Osman’dan, Saad b. Vakkas’ta Abdurrahman’dan taraf kullandıklarında geriye üç kişi kaldı. Hangisi diğerinin lehine çekilse o halife olacaktı. Abdurrahman, İmam Ali’nin yanına gelerek şöyle dedi: ‘Allah’ın kitabına, Peygamberin (s.a.a) sünnetine ve iki şeyhin (Ebubekr ve Ömer’in) siretine amel edersen sana biat ederim.’ İmam (a.s) ise: ‘Halife olursam Allah’ın kitabı, Peygamberin (s.a.a) sünnetine ve kendi siretime amel edeceğim, ama iki şeyhin siretine amel etmeyeceğim.’ diye buyurarak halifeliği reddetti.[1]

Bazı siyasetçilere göre İmam bu şartı görünüşte de olsa kabul etmeli, sonra onu bir kenara bırakmalıydı. Gerçekten dünya düşkünü ve makam sevdalısı herkes böyle düşünür. Oysa İmam böyle bir teklifi reddetmiştir.

b) Osmanı öldüren halk, Hz. Ali’nin evine akın ederek biat etmek istediklerinde ‘Benim müşavir ve yardımcı olmam size halife olmamdan daha iyidir... Beni bırakın, başkalarının yanına gidin.’[2] diye buyurdu

İktidar sevdalısı olan böyle bir şey yapar mı? Bu davranış, iktidar sevdasının hangi ölçüsüyle uyuşmaktadır?

Biz biliyoruz ki İmamlarımızın adalet dertleri olmasaydı asla iktidarda olmayı istemezlerdi. İmam Ali’nin (a.s) buyurduğu gibi böyle bir dert olmasaydı, dünyanın Onun yanında bir keçinin hapşırması kadar değeri yoktu.[3]

2. Nokta: Verasete dayalı nübüvvet, hilafet ve iktidar meselesi iki yönden incelenebilir:

I) Bir makam, layık olmadan, sadece akrabalık bağlarından dolayı birinden diğerine geçerse böyle bir veraseti ne İslam kabul ediyor, ne de akıl.

II) Akrabalık bağlarından ötürü değilde, yalnızca kendilerine ait olan üstünlüklerden dolayı makamı olan kimseler. Bu bölümle ilgili olarak önce peygamberler tarihine bakacak, sonra İmamların halifeliğine değineceğiz.

2.1- Hz. İbrahim, Allah tarafından imamete seçildikten sonra imametin kendi neslinden devam etmesi için dua ettiğinde Allah Teala şöyle buyurdu: ‘Benim ahdim asla zalimlere yetişmeyecektir.’[4]

2.2- Hz. Musa, Allah’tan kardeşi Harun’u kendisine vezir ve yardımcı etmesini istiyor.[5]

2.3- ‘Ve Süleyman, babası Davud’dan miras aldı.’[6]

Yukarıdaki şıkların tümünde bir tür veraset vardır. Kur’an’a göre baba, kardeş vb. konumlarda olanların özel liyakatları, onları peygamberliğe ulaştırması için yeterlidir.

Peygamberimizden (s.a.a) İmam Ali (a.s) ve onun neslinden gelen diğer İmamların hakkında gelen özel nassın yanı sıra Hz. Ali’nin (a.s) hakkında da ayrıca: ‘Sen benim varisimsin.’[7] diye buyurmuştur.

Diğer İmamların imametleri ise ikinci türün kapsamına girmektedir. Halifelik ve imamet için ölçü Allah’tan bize gelen emirdir. Zira O, risaletini kime vereceğini en iyi bilendir.[8] Bu emire göre hilafet ve imamet, layık olan bir nesile verilmişse onu kabul etmeliyiz. Tıpkı Hz. İbrahim’den sonra iki oğlu İsmail ve İshak’ın peygamber olmaları, İshak’tan sonra oğlu Yakup’un, ondan sonra da oğlu Yusuf’un ve Yusuf’tan sonra evlatlarının peygamber olmaları gibi.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-İmametin Peygamberin Neslinden Gelmesi: Soru: 10209 (Site: 10148)

-Resul-i Ekrem’in (s.a.a) Devlet Kurmasıyla İlahi Fıtratın İlişkisi: Soru:12305 (Site:12080)

-İmamlar ve Siyasi Rehberlik: Soru:7163 (Site:8068)

-İmamete ve İmamlara İtikadın Delilleri: Soru: 7011 (Site: 7122)

-Hz. Ali’nin Kadir-i Hum’daki Siyasi Velayeti: Soru: 13057 (Site: 13065)

 


[1] -Kuleyni, Usul-u Kafi, c.2, s.721 (Kemerei, Muhammed Bakır), İntişarat-ı Usve, 4. Baskı, Kum, HŞ.1365

[2] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.32, s.7-8, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404. 

[3] -Nehcü’l-Belağa, s.50, Daru’l-Hicret, Kum, Bi Ta

[4] -‘O zamanlar Rabbi, İbrahim'i bazı kelimelerle sınadı. O, bunları tam olarak yerine getirince dedi ki: ‘Ben seni insanlara imam edeceğim.’ İbrahim: ‘Soyumu da imam et.’ dedi. Allah: ‘Benim ahdime zalimler nail olamazlar.’ dedi.’ (Bakara/124)

[5] -‘Bana ailemden bir yardımcı ver. Kardeşim Harun’u.’ (Ta-Ha/29-30)

[6]  -Neml/16

[7] -Şeyh Saduk, Emali, s.364, İntişarat-ı Kitaphane-i İslamiyye, HŞ.1362.

[8] -‘Allah, risaletini kime vereceğini bilir.’ (En’am/124)

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar