Gelişmiş Arama
Ziyaret
20577
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Namazın sonunda verilen üç selamın hikmeti nedir? ikinci ve üçüncü selamın muhatapları kimlerdir?
Soru
Namazlarda neden selam veriyoruz? Üç selam olan ‘Eyyuhe’n-Nebiy, Ala İbadillahi’s-Salihin ve Aleykum’dan maksat kimlerdir? Birinci selamın Peygamber Efendimize (s.a.a) verildiği bellidir. Ama ikinci selam olan ‘Aleyna ve Ala İbadillahi’s-Salihin’ ve üçüncü selam olam ‘Aleykum’un manası nedir?
Kısa Cevap

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır. Bu üç selam hadislerde gelmiştir. Ama kimse üçününde farz olduğunu söylememiştir.

Bu selamların manasını anlayabilmek için önce tercümelerine bakmak gerekir:

Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.

Tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

İmam Sadık (a.s) selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’

Ayrıntılı Cevap

İlk sorunun cevabı için bkz: Dizin: 13141 (Site:12808)

Bildiğiniz üzere namazda üç selam vardır:

Esselamu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu.

Esselamu aleyna ve ala ibadillahi’s-salihin.

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.[1]

Büyük taklit mercileri selamların üçününde namazda okumanın farz olmadığını söylüyorlar. Onlardan hangisinin farz, hangisinin ihtiyat ve hangisinin müstehap olduğu konusunda fakihlerin görüşleri farklıdır.

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır ve belli bir yerle sınırlı değildir. Bundan dolayı bu kelimenin namazın sonunda gelmesinin şaşılacak bir tarafı yoktur ve Arap edebiyatında çokca kullanılmaktadır.

Birinci, ikinci ve üçüncü selamın kimlere verildiğini anlamak için onların manalarının üzerinde düşünmek gerekir.

Tevzihu’l-Mesail’ler de yapılan tercümelere baktığımızda bu selamların hedef ve maksadı anlaşılmaktadır:

Birinci Selam: Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

ikinci Selam: Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Üçüncü Selam: Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.[2]

Bu tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

Rivayetlerde üçüncü selamdaki ‘Aleykum’dan maksadın belli kimseler olduğu söylenmiş, zamirin en belirgin örneğinin müminler olduğu belirtilmiştir.

İmam Sadık (a.s) ise selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’[3]

Selam zikrinin hikmeti hakkında çeşitli ihtimaller verilmiştir. Namaz kul ile yaratıcısı arasında bir konuşma olduğu için namazdan sonra edilen dua kabul olunur. Bizim bu selamlarla Allah’ın selam ve rahmetini Peygamberimize, kendimize ve bütün namaz kılanlara göndermemizin kendisi değerli bir şey olup namazı onlarla yüce bir şekilde bitirmekteyiz. İnsan bu selamlarla namazdan çıkar. İmam Sadık’ın (a.s) namazın selamını güvence diye nitelemesi bu manayla uyuşmaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki bu selamlar için birçok irfani tefsirler de yapılmıştır. Faydalı olabileceğini düşündüğümüz o tefsirlerden biri İmam Humeyni’nin (r.a) namazın selamı hakkında buyurduğu şu sözüdür: ‘Bil ki, salih kul fena makamı olan secdelerden baş kaldırdırıp kendine geldiğinde, dalgınlık ve uyanıklık haline geçtiğinde ve insanlardan gaybet durumundan huzur durumuna geldiğinde bütün varlıklara seferden, gaybetten dönen kimsenin selamı gibi selam versin. Seferden döndüğünden ilk önce Resul-i Ekrem’e selam vermelidir... Sonra varlıkların diğer büyüklerine ayrıntılı ve toplu olarak teveccüh etmelidir.’[4]

 

      

 


[1] -Şeyh Tusi, et-Tehzib, c.2, s.93, Daru’l-Kutubi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Hüseyni Sistani, Seyyid Ali, Tevzihu’l-Mesail, s.218, İntişarat-ı Sürur, Kum, HK.1418.

[3] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.82, s.308, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan, HK.1404. 

[4] -İmam Humeyni, Adab-ı Namaz, s.366, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, HŞ.1370.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8809 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6096 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    32547 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • Eşinin veya başkalarının verdiği hediyelerle kadına hac farz olur mu?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bu malların size hediye edilip sizin kabul etmenizden sonra sizin malınız olduğuna göre bunlar da sizin diğer mallarınız gibi sayılır. Sizin bu mallarla mustati (hacca gitmeye gücünüzün) olduğu farz edilmiştir. Bu yüzden sizi mustati kılacak diğer şartlar da var ise hac size farz olur. ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    14327 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Akli Burhan ile Fıkhi Kıyas arasındaki fark nedir?
    12000 Düzenler 2012/11/01
    Fakihler nezdinde kıyas ıstılahı, mantık ve felsefedeki “temsil” (analoji) ıstılahıyla aynıdır. ” kıyas ve temsilden maksat birinci şeyin hükmünü ikinci bir şeye, iki şeyde nitelik benzerlik olduğundan dolayı sirayet etmektir. Burhan, mantık ilminde “kıyas” türlerinden bir ıstılahtır ki yakini mukaddimelerden (öncül) oluşur ve verdiği netice ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    48069 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Niçin Allah bütün insanları Müslüman yaratmadı?
    38415 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Mülk sahibi, mülkünün yarısını bir hayır kuruluşuyla sulh ediyor (anlaşıyor) ve orada veya ona bedeli olacak mekanda okul yapılmasını şart koşuyor. Bu kuruluş orada medresenin dışında bir şey yapabilir mi?
    5721 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Bu meselede üç nokta göz önüne alınmalıdır: 1. Akitteki söz konusu şarta aykırı davranmak caiz değildir. Yani o mekan veya bedel mekan okulun dışında bir şey için kullanılamaz. Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Şart, lazım akdin içindeyse ona amel etmek gereklidir ve aykırı davranmak caiz değildir.

En Çok Okunanlar