Please Wait
49067
Rükuda Subhane Rabbiye’l-Azimi ve Bihamdih ve secdelerde Subhane Rabbiye’l-A’la ve Bihamdih dememizin asıl nedeni Allah’ın emri olması ve rivayetlerde bunları söylemeye emrolunmamızdan dolayıdır. Ama onları söylemeye emrolunmanın hikmetlerini de bulabiliriz.
Rüku Allah’ı tazim etmektir. Her rükuyla Allah’ı tazim ediyoruz. Bir şeyi tazim etmek o şeyin azametine inandığımızı gösterir; ve biz o azametin karşısında eğiliyoruz. Biz Allah’ı tazim ediyoruz ve bu sıfatı söylemekle Onun azametine izan ediyoruz. Namazda da dikkatimizi bu sözlerin manasına vermeliyiz.
Allah’ın karşısında yaptığımız secde de bu manaya gelmektedir. Yani Onun karşısında toprağa kapanıyoruz ve naçizliğimize ikrar ediyoruz. Allah’ı huzu ve huşu ile ‘A’la’ sıfatıyla zikrederek Onun yüce mertebesine izan ve toprağa kapanarak ‘Allahım sen herkesten üstünsün’ diye ikrar ederken çok büyük bir kulluk haletine gireriz. Ve bu halet Allah’l kullukta insanın en iyi haletidir.
Rükuda Subhane Rabbiye’l-Azimi ve Bihamdih, secdelerde Subhane Rabbiye’l-A’la ve Bihamdih zikirlerini söylememiz hadislerde emrolunmuştur.[1] Gerçi onların yerine başka zikirlerde söylenebilir. Bu iki zikri namazların rüku ve secdelerinde söylememizin asıl nedeni Allah’ın emri olduğu içindir. Bizde bu emire itaat ediyoruz.
Ama bu emire itaat etmek, bu zikirlerin hikmetsiz oldukları ve taabbüden söylediğimiz manasına gelmez. Aksine onlar için hikmetler söylenmiştir. Eğer bu hikmetler göz önüne alınsa namaz kılan için faydalı olacaktır.
Bu iki zikrin hikmetini açıklamak için önce tercümelerini yapmamız gerekir.
Rüku zikrinin tercümesi: ‘Yüce Rabbim her türlü noksanlıktan münezzehtir ve ben Ona hamdetmekle meşgulüm.’
Secde zikrinin tercümesi: ‘Yüce Rabbim herkesten üstündür ve ben Ona hamdetmekle meşgulüm.’
Neden rükuda ‘Azim’ ve secde de ‘A’la’ sıfatları gelmiştir? sorusuna vereceğimiz cevap şudur: Rüku namazda Allah’ı tazim etmektir ve biz her rükuyla Allah’ı tazim ediyoruz. Bir şeyi tazim etmek o şeyin azametine inandığımızı gösterir ve biz o azametin karşısında eğiliyoruz. Buna göre rükuda Allah’ı tazim etmek halindeyiz ve Allah’ın azametine izan ediyoruz. Bu izanı Allah’ın azim sıfatıyla yerine getiriyoruz. Bu da rükunun zikriyle rükunun kendisi arasındaki uyumu gösterir.
Allah’a ibadet ederken insanın en üstün ve en iyi hali olan secdeninde birçok felesefesi vardır. Biz secdede yedi önemli uzvumuzu yere bırakıyoruz, Allah’ın karşısında toprağa kapanıyoruz ve Onun karşısında naçizliğimizi ilan ediyoruz. Allah’ı huzu ve huşu ile ‘A’la’ sıfatıyla zikrederek Onun yüce mertebesine izan ve toprağa kapanarak ‘Allahım sen herkesten üstünsün’ diye ikrar ederken çok büyük bir kulluk haletine gireriz. Ve bu halet Allah’a kullukta insanın en iyi haletidir.
Namaz, Allah Teala’yla bizim aramızdaki konuşma vesilesi olduğu için ona daha çok önem vermeliyiz. Namazımızın yüce olabilmesi için diğer zikirlerin yanında rüku ve secde zikirlerine de dikkat etmeli ve bilmeliyiz ki rükuda Allah’ın azametine izan ederken, secdeyle ve Allah’ın karşısında toprağa kapanmakla Onun en üstün olduğuna ikrar ediyoruz.
[1] -Rükuda Subhane Rabbiye’l-Azimi ve Bihamdih ve secdelerde ise Subhane Rabbiye’l-A’la ve Bihamdih söylenir. Zira Allah Tebareke ve Teala Fe-Sabbih Bism-i Rabbike’l-A’zim ayetini nazil ettiğinde Peygamberimiz ‘Onu rükuda söyleyin’ diye buyurdu. Allah Teala Sabbihisme Rabbike’l-A’la ayetini nazil ettiğinde Peygamberimiz ‘Onu secdede söyleyin’ diye buyurdu. (Şeyh Saduk, Men La Yahduruhu’l-Fakih, c.1, s.31, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, HK.1413)