Gelişmiş Arama
Ziyaret
90182
Güncellenme Tarihi: 2008/04/09
Soru Özeti
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Soru
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Kısa Cevap

On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil de muteber rivayetler, Peygamber’in (s.a.a.) namaz esnasında yaptığı amelleri, baştan sona kadar nakletmektedir ama o rivayetlerde elleri üst üste koyarak bağladığına dair hiçbir şey görülmemektedir. Namazda elleri bağlama olayı Peygamber (s.a.a.)’in vefatından sonra ikinci halife zamanında gerçekleşmiştir. Ehl-i Sünnet açısından ise onlar elleri bağlı olarak namaz kılmaktadırlar. Tabiî ki onların da bazıları bu şekilde amel etmemektedirler.

Ayrıntılı Cevap

Elleri bir biri üzerine koymak Peygamber (s.a.a.) zamanında yoktu ve o hazret namazı elleri açık olarak kılmaktaydı.[1] Şiiler de, her yerde Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt imamlarını izledikleri için namazı bu şekilde kılmaktadırlar. Ama elleri bağlama Peygamber’in (s.a.a.) vefatından sonra gerçekleşen bir iştir; ama ikinci halife zamanında yapılmaya başlandı ve o zamandan itibaren kural haline geldi.[2] Şimdi de Sünnilerin çoğunluğu ikinci halifenin yöntemine göre amel etmektedirler.[3] Ama masum Ehl-i Beyt İmamları, bunu Mecusilerin amellerinden sayarak kâfirlere benzemek olarak görmüşler ve Şiilere, Peygamber’in (s.a.a.) sünnet ve yöntemine uyarak elleri açık olarak namaz kılmayı emretmişlerdir.

Ebi Hamid-i Sa’idi’nin naklettiği bir hadiste Peygamber’in (s.a.a.) namaz anında, tekbiret-ul ihram’ın başından ta selamın sonuna kadar olan yaptığı bütün ameller zikredilmiştir, ama Peygamber’in(s.a.a.) ellerini bağlamak gibi bir ameli zikredilmemiştir. Tam tersine, Peygamber’in (s.a.a.), tekbiret-ul ihramı söyledikten sonra ellerini aşağıya indirerek yan tarafına yapıştırdığı zikredilmektedir.[4]

Peygamber’in (s.a.a.) müstehap olan bir ameli hayatı boyunca terk edeceği de mümkün değildir.

Aynı şekilde, Hammad b. İsa, İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s.) kendisine doğru ve kâmil namazı öğretmesini istemiş ve o Hz. de kıbleye doğru durarak bütün müstehapları yerine getirip tekbiret-ul ihramı söylemiş ve sonra da kıraate başlayarak devam etmiş ve Şiilerin bugün ki kıldıkları gibi namazı kılarak selam verip tamamlamıştır.[5] Bu rivayette İmam (a.s.) Peygamber’in (s.a.a.) kıldığı namazı Hammad b. İsa’ya öğretmiştir ve elleri birbiri üzerine koymayı söylememiştir. Eğer bu amel sünnet olsaydı İmam (a.s.) onu mutlaka açıklardı.

Aynı şekilde Ehl-i Beyt imamları birçok rivayetlerde şöyle buyurmuşlardır: bu amel, kâfirlere ve Mecusilere benzemektir ve bunun yapılmasından kaçınılmalıdır. Bu hususta birkaç rivayeti zikretmeyi yeterli buluyoruz:

Muhammed b. Müslim İmam Sadık (a.s.) ve o da İmam Bakır’dan (a.s.) nakletmektedir: İmam’a (a.s.) şöyle dedim: Birisi namaz anında elerini birbiri üzerine koymaktadır. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Bu tekfirdir ve bu şekilde yapma.”[6]

Zürare, İmam Cafer-i Sadık(a.s.)’dan şöyle nakletmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Namazlarına önem göster ve ellerini bağlama. Çünkü bu Mecusilerin yaptığı bir iştir.”[7]

Saduk Hz. Ali’den (a.s.) şöyle rivayet etmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Müslüman birisi, namazda Allah’ın karşısında dururken ellerini bağlamaz; çünkü bu kâfirlere yani Mecusilere benzemektir.”[8]

Daha ayrıntılı bilgi almak için şu kaynaklara başvurulabilir:

El-İnsaf Fi Mesail-id Dam Fiha el Hilaf, Ayetullah Şeyh Cafer Subhani, c:1 s: 169–193.



[1] Bu konuyla ilgili hadis gelecektir.

[2] Bu konuyla ilgili Buharinim rivayet ettiği Sehl ibn-i Said’in şu hadisidir: “ İnsanlara, sağ ellerini sol kollarının üzerine koymaları emrediliyordu”( Feth-ul Buhari Fi Şerh-i Sahih-il Buhari, c: 2, s: 223). Eğer Peygamber(s.a.a.) elleri bağlamayı emretseydi, (insanlara emrediliyordu) denmesinin hiçbir anlamı yoktur. Onun yerine (Peygamber(s.a.a.) emrediyordu) denmesi gerekirdi.  

[3] Hanefi, Şafii ve Hanbelî mezhepleri el bağlamayı sünnet ama Maliki mezhebi elleri açmayı sünnet biliyorlar.( El-Fıkh-u Al-al Mezheb-il Hamse, s: 110)

[4] Sünen-i Beyhaki, c: 2, s: 72, 73, 101 ve 102; Sünen-i Ebi Davut, c: 1, s: 194

[5] El Vesail, c: 4, namazın fiilleri bablarının 1’inci babı, 1’inci hadis

[6] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 1’inci hadis

[7] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 2, 3 ve 7’nci hadisler.

[8] Subhani, Cafer, Fıkh-uş Şiat-il İmamiyye ve Mevazi’-ul Hilaf Beynehu ve beyn el Mezahib-il Erbea’, s: 183.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar