Gelişmiş Arama
Ziyaret
91525
Güncellenme Tarihi: 2008/04/09
Soru Özeti
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Soru
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Kısa Cevap

On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil de muteber rivayetler, Peygamber’in (s.a.a.) namaz esnasında yaptığı amelleri, baştan sona kadar nakletmektedir ama o rivayetlerde elleri üst üste koyarak bağladığına dair hiçbir şey görülmemektedir. Namazda elleri bağlama olayı Peygamber (s.a.a.)’in vefatından sonra ikinci halife zamanında gerçekleşmiştir. Ehl-i Sünnet açısından ise onlar elleri bağlı olarak namaz kılmaktadırlar. Tabiî ki onların da bazıları bu şekilde amel etmemektedirler.

Ayrıntılı Cevap

Elleri bir biri üzerine koymak Peygamber (s.a.a.) zamanında yoktu ve o hazret namazı elleri açık olarak kılmaktaydı.[1] Şiiler de, her yerde Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt imamlarını izledikleri için namazı bu şekilde kılmaktadırlar. Ama elleri bağlama Peygamber’in (s.a.a.) vefatından sonra gerçekleşen bir iştir; ama ikinci halife zamanında yapılmaya başlandı ve o zamandan itibaren kural haline geldi.[2] Şimdi de Sünnilerin çoğunluğu ikinci halifenin yöntemine göre amel etmektedirler.[3] Ama masum Ehl-i Beyt İmamları, bunu Mecusilerin amellerinden sayarak kâfirlere benzemek olarak görmüşler ve Şiilere, Peygamber’in (s.a.a.) sünnet ve yöntemine uyarak elleri açık olarak namaz kılmayı emretmişlerdir.

Ebi Hamid-i Sa’idi’nin naklettiği bir hadiste Peygamber’in (s.a.a.) namaz anında, tekbiret-ul ihram’ın başından ta selamın sonuna kadar olan yaptığı bütün ameller zikredilmiştir, ama Peygamber’in(s.a.a.) ellerini bağlamak gibi bir ameli zikredilmemiştir. Tam tersine, Peygamber’in (s.a.a.), tekbiret-ul ihramı söyledikten sonra ellerini aşağıya indirerek yan tarafına yapıştırdığı zikredilmektedir.[4]

Peygamber’in (s.a.a.) müstehap olan bir ameli hayatı boyunca terk edeceği de mümkün değildir.

Aynı şekilde, Hammad b. İsa, İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s.) kendisine doğru ve kâmil namazı öğretmesini istemiş ve o Hz. de kıbleye doğru durarak bütün müstehapları yerine getirip tekbiret-ul ihramı söylemiş ve sonra da kıraate başlayarak devam etmiş ve Şiilerin bugün ki kıldıkları gibi namazı kılarak selam verip tamamlamıştır.[5] Bu rivayette İmam (a.s.) Peygamber’in (s.a.a.) kıldığı namazı Hammad b. İsa’ya öğretmiştir ve elleri birbiri üzerine koymayı söylememiştir. Eğer bu amel sünnet olsaydı İmam (a.s.) onu mutlaka açıklardı.

Aynı şekilde Ehl-i Beyt imamları birçok rivayetlerde şöyle buyurmuşlardır: bu amel, kâfirlere ve Mecusilere benzemektir ve bunun yapılmasından kaçınılmalıdır. Bu hususta birkaç rivayeti zikretmeyi yeterli buluyoruz:

Muhammed b. Müslim İmam Sadık (a.s.) ve o da İmam Bakır’dan (a.s.) nakletmektedir: İmam’a (a.s.) şöyle dedim: Birisi namaz anında elerini birbiri üzerine koymaktadır. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Bu tekfirdir ve bu şekilde yapma.”[6]

Zürare, İmam Cafer-i Sadık(a.s.)’dan şöyle nakletmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Namazlarına önem göster ve ellerini bağlama. Çünkü bu Mecusilerin yaptığı bir iştir.”[7]

Saduk Hz. Ali’den (a.s.) şöyle rivayet etmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Müslüman birisi, namazda Allah’ın karşısında dururken ellerini bağlamaz; çünkü bu kâfirlere yani Mecusilere benzemektir.”[8]

Daha ayrıntılı bilgi almak için şu kaynaklara başvurulabilir:

El-İnsaf Fi Mesail-id Dam Fiha el Hilaf, Ayetullah Şeyh Cafer Subhani, c:1 s: 169–193.



[1] Bu konuyla ilgili hadis gelecektir.

[2] Bu konuyla ilgili Buharinim rivayet ettiği Sehl ibn-i Said’in şu hadisidir: “ İnsanlara, sağ ellerini sol kollarının üzerine koymaları emrediliyordu”( Feth-ul Buhari Fi Şerh-i Sahih-il Buhari, c: 2, s: 223). Eğer Peygamber(s.a.a.) elleri bağlamayı emretseydi, (insanlara emrediliyordu) denmesinin hiçbir anlamı yoktur. Onun yerine (Peygamber(s.a.a.) emrediyordu) denmesi gerekirdi.  

[3] Hanefi, Şafii ve Hanbelî mezhepleri el bağlamayı sünnet ama Maliki mezhebi elleri açmayı sünnet biliyorlar.( El-Fıkh-u Al-al Mezheb-il Hamse, s: 110)

[4] Sünen-i Beyhaki, c: 2, s: 72, 73, 101 ve 102; Sünen-i Ebi Davut, c: 1, s: 194

[5] El Vesail, c: 4, namazın fiilleri bablarının 1’inci babı, 1’inci hadis

[6] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 1’inci hadis

[7] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 2, 3 ve 7’nci hadisler.

[8] Subhani, Cafer, Fıkh-uş Şiat-il İmamiyye ve Mevazi’-ul Hilaf Beynehu ve beyn el Mezahib-il Erbea’, s: 183.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar