Gelişmiş Arama
Ziyaret
7461
Güncellenme Tarihi: 2012/05/15
Soru Özeti
Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmü nedir?
Soru
Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmünün ne olduğunu, ayrıca konunun fıkhi boyutunu, cevabın arkasındaki hikmet ve yorumuda bilmek istiyorum.
Kısa Cevap

Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan, namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur. Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında da ücret almanın sakıncası olmaz, ancak mekruhtur. Fakat hediye olarak verilebilir.    

Ayrıntılı Cevap

Ölüye gusül vermek veya namaz öğretmek gibi Vacib-i Kifayî[1] farzların karşılığında ücret almak caiz değildir.[2] Ama örneğin belli mekanda öğretmek gibi ahkamın aslını öğretmeye bağlı olmayan ve şer’an insana farz olmayan mukaddimeler için ücret almanın sakıncası yoktur.[3]

Fakihlerin çoğu namazın müstehapları[4] ve müstehap ilimleri[5] öğretmek karşılığında alınan ücretin sakıncası olmadığı görüşündeler.

Fakihlerin görüşlerini aktardıktan sonra sorunuzun cevabını birkaç bölümde ele alabiliriz:

1) Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur.

2) Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretme karşılığında olursa onun karşılığında ücret almak caiz değildir.

3) Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında ücret alma konusunda fakihlerin görüşü şöyledir:

‘Kur’an öğretmenin karşılığında ücret almak bazı fakihlere göre mekruh olsa da[6] sakıncası yoktur.[7] Ancak hediye kabul etmek ve mukaddimesi için -eğer maddi bir yükü varsa- ücret almanın sakıncası yoktur.[8]

4) Soruda da işaret edildiği gibi rivayetlerde, Kur’an öğretme karşılığında ücret almak kınanmıştır. Fakihlerin çoğu mekruh olduğu görüşündeler. Yani ücret almasalar daha iyidir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi namazda okunan Hamd ve sure için, eğer hediye değilse ücret alınmamalıdır.

5) Aşağıda gelen rivayetlerin bir kısmında Kur’an öğretmek karşılığında ücret almak kınanmışken bir kısmında da sakıncasız görülmüştür. Bununla birlikte fakihlerin çoğu rivayetlere ve ücret almanın caiz olduğunu söyleyen başka delillere dayanarak onun mekruh olduğunu söylemekteler:

1- İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘Öğrettiği Kur’an karşılığında ücret alan kimesinin kıyamet günündeki nasibi aldığı o meblağ olacaktır.’[9]

Buna göre rivayetin delil olduğu şey ve senedinin zayıflığı[10] göz önüne alındığında Kur’an öğretmenin karşılığında alınan ücretin mekruh olduğu hükmü çıkar.[11] Zira onda ücret almanın haramlığına hüküm verilmemiştir. Aksine kıyamet günündeki nasibinin, aldığı o meblağ olacağı buyurulmaktadır ki bu da sevabının olmadığına işarettir.[12] Öyleyse rivayette belirtilen ‘neden’ kerahet hükmüne daha uygundur.[13]

2- Sorudaki rivayette (Okuduğu Kur’an’la dünyayı talep eden...)[14] görüldüğü üzere bazı rivayetlerin konusu Kur’an’ı öğretmek hakkında değil ‘Kur’an okuma ve tilaveti’ hakkındadır. Kur’an tilaveti konusunda ise aslolan onun ibadet olmasıdır. İbadette de aslolan şey ibadetin karşılığında Allah’ın (c.c) rızasını gözetmekten başka bir şey olmamasıdır.

3- Bazı rivayetlerden de anlaşıldığı gibi Kur’an öğretmek karşılığında alınan ücretin sakıncası yoktur. Örneğin Resul-i Ekrem (s.a.a) buyuruyor: ‘Alınabilecek en hak ücret Allah’ın kitabı(nı öğretmek) için alınan ücrettir.’[15] (Bu rivayete göre mekruh bile değildir.) Yine bir rivayete göre Resulullah (s.a.a) bir kadının mihriyesinin Kur’an öğretme olmasına izin vermiştir.[16]

Son olarak belirtelim ki Kur’an öğretmek, maarifini yaymak ve diğer dini faaliyetler kurbet kastıyla yerine getirilmeli, daha çok uhrevi ve manevi sevap peşinde olunmalıdır. O zaman bu işin karşılığında verilecek herhangi bir şey sakıncasız olup, hediye hükmüne girer.

Daha fazla bilgi için bkz:

-Şia Mezhebinde Namazın Sırrı ve Felsefesi, Soru:13873 (Site:14186).

-Fıkıh Hükümlerinin Felsefe ve Hikmeti Soru:8593 (Site:9135).

 


[1] -Vacib-i Kifayi (Kifayi farz), başlangıçta herkese farz olan, ama bazı kimseler onu yerine getirirse farzlığı başkalarının üzerinden kalkan farza denir. (Muzaffer, Muhammed Rıza, Usul-u Fıkh, c.1, s.92, İsmailiyan, Kum, Bi Ta; Tebrizi, Gulamhüseyin, el-Usulu’l-Mühhezebe, s.32, Tus baskısı, Bi Ta ve Bi Na; Bocnurdi, Seyyid Muhammed, Kavaid-i Fıkhiyye, c.2, s.166, Müessese-i Uruc, Tahran, 3. Baskı, H.1401)

[2] -Kereki (Muhakkik-i Sani), Ali b. Hüseyin, Camiu’l-Makasid Fi Şerhi’l-Kavaid, c.4, s.35, Müessese-i Alu’l-Beyt (a.s), Kum, 2. Baskı, H.1414; Kavaid-i Fıkhiyye, c.2, s.168, Bir Grup Araştırmacı (Şahrudi, Seyyid Mahmud’un Gözetiminde), Ferheng-i Fıkh-i Mutabık-ı Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), c.1, s.145 ve c.2, s.344, Müessese-i Dairetü’l-Maarif-i Fıkh-i İslamî Ber Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), Kum, 1. Baskı, H.1426; İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail, Muhakkik ve Musahhih: Kulupur, s.219, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Kum, 1. Baskı, H.1426; Eraki, Muhammed Ali, el-Mesailu’l-Vaziha, c.1, s.177, İntişarat-ı Defter-i Tebligat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1414; Şubeyri Zencani, Seyyid Musa, el-Mesailu’ş-Şer’iyye, s.228, Müessese-i Neşr-il-Fakahet, Kum, 1. Baskı, HK.1428; Şirazi, Nasir Mekarim, Risale-i Tevzihu’l-Mesail, s.164, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK. 1424; Sunhani, Cafer, Risale-i Tevzihu’l-Mesail, s.248, Müessese-i İmam Sadık (a.s), Kum, 3. Baskı, HK.1429; Vahid Horasani, Hüseyin, Tevzihu’l-Mesail, s.198, M.1008, Medrese-i İmam Bakır (a.s), Kum, 9. Baskı, HK.1428.

[3] -Ecvibetu’l-İstiftaat, s.245, Soru:1111.

[4] -Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.551-552, M.999; Hüseyni Amuli, Seyyid Cevad b. Muhammed, Miftahu’l-Keramet Fi-Şerh-i Kavaidu’l-Allame, c.12, s.309, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1419; Yezdi, Seyyid Muhammed Kazım, el-Urvetu’l-Vuska (Haşiyeli), Muhakkik ve Musahhih: Muhsini Sebzevari, Ahmed, c.2, s.515, M.35, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1419; Hoi, Seyyid Ebu’l-Kasım, Misbahu’l-Fakahet, Mükerrer, Tevhidi, Muhammed Ali, c.1, s.476, Bi Na ve Bi Ta; 

[5] -Ferheng-i Fıkh-i Mutabık-ı Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), c.1, s.145.

[6] -Behçet, Muhammed Taki, İstiftaat, c.1, s.411, Soru:1447, Neşr-i Defter-i Hz. Ayetullah Behçet, Kum, 1. Baskı, HK.1428; Lenkerani, Muhammed Fazıl, Camiu’l-Mesail, c.1, s.591, Soru: 2211, 11. Baskı, Emir-i Kalem, Kum, Bi Ta; ‘Ancak bazı fakihler Kur’an öğretmek karşılığında alınan ücreti sakıncalı görmekteler’; Tebrizi, Cevad, İstiftaat-ı Cedid, c.1, s.179, Soru: 868 ve s.440, Soru:1921, Kum, 1. Baskı, Bi Na ve Bi Ta.

[7] -Şirazi, Nasir Mekarim, İstiftaat-ı Cedid, Muhakkik ve Musahhih: Ulyan Nejadi, Ebu’l-Kasım, c.1, s.521, M.1713, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK.1427.

[8] -Tebrizi, Cevad, İstiftaat-ı Cedid, c.1, s.179, Soru: 868 ve s.440, Soru:1921, Kum, 1. Baskı, Bi Na ve Bi Ta.

[9] -Şeyh Saduk, Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.3, s.178, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 2. Baskı, HK.1413.

[10] -Envaru’l-Fekahet, Kitabu’t-Ticaret, s.433; Mecmau’l-Faide ve’l-Burhan Fi-Şerh-i İrşadi’l-Ezhan, c.8, s.18.

[11] -Hilli, Hasan b. Yusuf, Tezkiretu’l-Fukaha, c.12, s.136, Müessese-i Alu’l-Beyt (a.s), Kum, 1. Baskı, Bi Ta; Erdebili, Ahmed b. Muhammed, Mecmau’l-Faide ve’l-Burhan Fi-Şerh-i İrşadi’l-Ezhan, Muhakkik ve Musahhih: Iraki, Mücteba ve İştihardi, Ali Penah ve Yezdi İsfahani, Hüseyin, c.8, s.18, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, HK.1403; Meclisi, Muhammed Taki, Ravzatu’l-Muttakin Fi-Şerh-i Men La Yahduruhu’l-Fakih, Muhakkik ve Musahhih: Musavi Kirmani, Seyyid Hüseyin ve İştihardi, Ali Penah ve Tabatabai, Seyyid Fazlullah, c.6, s.511-512, Müessese-i Ferhengi-i İslami Kuşanbur, Kum, 2. Baskı, HK.1406; Bahrani, Yusuf b. Ahmed, el-Hadaiku’n-Nazire Fi-Ahkam-i Itrati’l-Tahire, Muhakkik ve Musahhih: İrevani, Muhammed Taki ve Mukarrem, Seyyid Abdurrazzak, c.18, s.214, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, HK.1405; Şirazi, Nasir Mekarim, Envaru’l-Fekahet, Kitabu’t-Ticaret, s.433, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK.1426.     

[12] -Ravzatu’l-Muttakin Fi-Şerh-i Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.6, s.512.

[13] -Tebrizi, Cevad, İrşadu’t-Talib İla’t-Taliki Ala’l-Mekasib, c.1, s.301, Müessese-i İsmailiyan, Kum, 3. Baskı, HK.1416.

[14] -İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Onlardan bazıları Kur’an okuyarak dünyayı talep ederler. Ama bunda hayır yoktur.’ (Şeyh Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el- Kafi, c.2, s.607, Neşr-i İslamiyye, Tahran, 2. Baskı, HŞ.1362.)

[15] -İbn-i Ebi Cumhur İhsai, Muhammed b. Ali, Avali’l-Leali’l-Aziziyye Fi’l-Ahadisi’l-Diniyye, c.1, s.176, Dar-u Seyyidu’ş-Şüheda Li’n-Neşr, Kum, 1. Baskı, HK.1405.

[16] -a.g.e. c.2, s.263.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar