Gelişmiş Arama
Ziyaret
10460
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Eğer cennet için tabakalar varsa, cehennem için de tabakalar var mıdır?
Soru
Eğer cennet için tabakalar varsa, cehennem için de tabakalar var mıdır?
Kısa Cevap

Ayet ve rivayetlerden cehennem tabaka ve yüzeyleri hakkında alınan netice üzere, cehennem de cennet gibi[1] değişik tabakalara sahiptir ve günahkârlar suç ve günah dereceleri hasebince bu tabakaların birinde müstakar olacak ve azaplandırılacaktır. Bir rivayette İmam Bakır (a.s), «لَها سَبْعَةُ أَبْوابٍ لِكُلِّ بابٍ مِنْهُمْ جُزْءٌ مَقْسُوم»[2] (onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır) ayeti hakkında şöyle buyurmaktadır: Bana Allah’ın cehennemi yedi tabaka karar kıldığı bildirildi.

1. Onun en yüksek tabakası olan ilk tabakası, “Cehim” adı taşır. Bu tabakadaki cehennem sakinleri, eziyet veren taşlar üzerine oturur ve onların kafatasları ve beyinleri sıcaklığın şiddetinden kaynar.

2. İkinci tabaka “Lazi”dir; bu derecedeki ateşin sıcaklığı el, ayak ve baş derisini yok eder ve Allah’ın emirlerine sırt çevirenler ve mal yığıp biriktirenleri kendine çeker.

3. Üçüncü tabaka “Sakr”dır ve onda ne bir şeyi bırakan ve ne de gitmesine izin veren bir ateş vardır. Beden derisini tamamen dönüştürür. On dokuz kişi (azap melekleri) oraya bırakılmıştır.

4. Dördüncü tabaka “Huteme” (parçalayıcı ateş) adı taşır ve ondan hız ve nicel olarak sarı develer gibi her tarafa dağılan büyük kıvılcımlar saçılır! Tarafına yönelen herkes tıpkı sürme gibi siyah kesilir.

5. Beşinci tabaka “Haviye”[3] (cehennem ve alçakların en alçağına düşme) olarak adlandırılır ve orada bir grup Malik[4] bize yardım et diye çığlık atar. Malik, onların çığlığına yanıt vermek için geldiğinde içinde kokmuş kötü bir su bulunan sarı renkli ateş tabaklarını önlerine koyar. Onların beden derileri aşırı sıcaktan dağlanmış demire dönmüş olacaktır ve bu ateşten tabaktaki suyu içmek için kaldırdıklarında yüz derileri tabağın aşırı sıcaklığından dökülecektir. İşte bu Yüce Allah’ın şu buyruğudur: «وَ إِنْ يَسْتَغيثُوا يُغاثُوا بِماءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ بِئْسَ الشَّرابُ وَ ساءَتْ مُرْتَفَقاً»[5] “(Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.” Buna düşen kimse yetmiş yıl ateşte kalır ve yanan derisi yerine başka bir deri eklenir.

6. Altıncı tabaka “Sair” olarak adlandırılır ve onda ateşten yüz çadır, her çadırda ateşten üç yüz saray yer, her sarayda ateşten üç yüz ev ve her evde de üç yüz tür ateş azabı bulunur. Bu evler arasında ateşten yılan ve akrepler ve de yine ateşten pranga, zincir ve gerdanlıklar bulunur. Bu Yüce Allah’ın şu buyruğuna tekabül eder:

«إِنَّا أَعْتَدْنا لِلْكافِرينَ سَلاسِلَ وَ أَغْلالاً وَ سَعيراً»[6] Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık!

7. Yedinci tabaka “Cehennem” olarak adlandırılır ve onda “Falak” yer alır. Bu açıldığında ateşin alevlendiği ve ateşli en dehşet verici azabın bulunduğu cehennem kuyusudur.[7]

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.       

 


[2] Hicr, 44.

[3] Cehennemin “Haviye” olarak adlandırılmasının sebebi, düşme anlamında olan heva maddesinden türemiş olmasıdır. Düşmeden kasıt ise alçakların en alçağına düşmektir. Bkz: Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, c. 20, s. 349, Defter-i İntişarat-ı İslamî, Kum, 1417 k.

[4] Cehennemdeki melek muhafızlardan birisidir.

[5] Kehf, 29.

[6] İnsan, 4.

[7] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 8, s. 289 – 290, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1409 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar