Gelişmiş Arama
Ziyaret
9204
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
Kur’an’da burucun manası nedir?
Soru
Kur’an’da burucun manası nedir?
Kısa Cevap

Buruc kelimesinin zikredildiği ayetlerde Yüce Allah şöyle buyuruyor: Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.” Bu kelime hem muhkem ve çevrilmiş burç ve kale anlamını ifade eden eski manası ve hem de tüm dünyada özel süslemeler ile kendini gösteren gökdelenlere denmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Burç kelimesinin (Arapçada) çoğulu olan“buruc”, kalelerin dörtkenarında inşa edilen yüksek yapı ve binaya denir ve bu burçlarda düşmana karşı koymak için onların temelleri sağlam yapılır. Bu kelimenin manasının kökü, zuhurdur ve “et-teberücu bizzinet” ziyneti zahir kılmak anlamına gelir.[1] Aynı şekilde ortada ve zahir olan her şeye denir. Daha çok saraylarda kullanılması, sarayların bakanların gözünde zahir ve açık olmasından kaynaklanır.[2] İşte bu mana ayetin maksadıdır; çünkü şöyle buyuruyor: «وَ لَقَدْ جَعَلْنا فِی السَّماءِ بُرُوجاً وَ زَيَّنَّاها لِلنَّاظِرِينَ ...»[3] Ve  «وَ السَّماءِ ذاتِ الْبُرُوج» ayetinde burçlar (güneş ve ay)[4] vesilesiyle korunan göğe ant içilmiştir.[5] Bundan dolayı, buruc kelimesinin zikredildiği ayetlerin zahiri manası şudur: Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.[6] Elbette bir grup müfessir burucu nücüm ilminde bilinen on iki burç olarak yorumlamıştır.[7] «أَيْنَما تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَ لَوْ كُنْتُمْ فی‏ بُرُوجٍ مُشَيَّدَة»[8] ayeti şerifesi gerçekte bir örnektir ve Kur’an insanın aracılığıyla kendisini olumsuzluklar ve tehlikelerden koruduğu şeyler hakkında bir örnek vermek istemektedir. Bunun manası, kendisinden kaçmak için en muhkem sığınaklara sığınılsa da ölümden hiç kimsenin kaçamayacağıdır.[9] Muhkem burçlar da dâhil olmak üzere hiçbir şey, ölümü engelleyemez; bunun delili de açıktır: Ölüm sanıldığının aksine dışarıdan insana sızmamaktadır, bilakis insanın içinden kaynaklanmaktadır; çünkü bedenin değişik organlarının kabiliyeti ister istemez sınırlıdır ve bir gün sona ermektedir. Elbette tabii olmayan ölümler dışarıdan insana gelmektedir, ama tabii ölümler içeriden kaynaklanır. Bu yüzden sağlam burçlar ve muhkem kaleler bile ona karşı koyamaz. Muhkem kalelerin tabii olmayan ölümleri bazen engellediği doğrudur, ama netice itibariyle bir zaman sonra tabii ölüm insana varır.[10] Özetle, bu kelime hem Kur’an’da zikredildiği şekliyle muhkem ve çevrilmiş burç ve kale anlamını ifade eden eski manası ve hem de tüm dünyada özel süslemeler ile kendini gösteren gökdelenlere denmektedir.  

 


[1] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, tercüme, Musevi, Seyid Muhammed Bakır, c. 5, s. 6, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1374 ş.

[2] a.g.e. c. 2, s. 413.

[3] Hicr, 16.

[4] Tarihi, Fahrettin, Mecmeu’l-Bahreyn, Muhakkik ve Musahhih: Hüseyni, Seyid Ahmed, c. 2, s. 276, Neşr-i Kitabfuruşi Mürtezevi, Tahran, çap-ı sevvom, 1416 k.

[5] Tercüme-i el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 20, s. 413.

[6] a.g.e. c. 12, s. 202, Mecmeu’l-Bahreyn, c. 2, s. 276.

[7] Âlusi, Seyid Mahmud, Ruhu’l-Maani Fi Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azim, tahkik: Atiye, Ali Abdülbari, c. 15, s. 294, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, çap-ı evvel, 1415 k.

[8] Nisa, 78: “Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır.”

[9] Tercüme-i el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 5, s. 6.

[10] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar