Gelişmiş Arama
Ziyaret
8731
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
Kur’an’da burucun manası nedir?
Soru
Kur’an’da burucun manası nedir?
Kısa Cevap

Buruc kelimesinin zikredildiği ayetlerde Yüce Allah şöyle buyuruyor: Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.” Bu kelime hem muhkem ve çevrilmiş burç ve kale anlamını ifade eden eski manası ve hem de tüm dünyada özel süslemeler ile kendini gösteren gökdelenlere denmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Burç kelimesinin (Arapçada) çoğulu olan“buruc”, kalelerin dörtkenarında inşa edilen yüksek yapı ve binaya denir ve bu burçlarda düşmana karşı koymak için onların temelleri sağlam yapılır. Bu kelimenin manasının kökü, zuhurdur ve “et-teberücu bizzinet” ziyneti zahir kılmak anlamına gelir.[1] Aynı şekilde ortada ve zahir olan her şeye denir. Daha çok saraylarda kullanılması, sarayların bakanların gözünde zahir ve açık olmasından kaynaklanır.[2] İşte bu mana ayetin maksadıdır; çünkü şöyle buyuruyor: «وَ لَقَدْ جَعَلْنا فِی السَّماءِ بُرُوجاً وَ زَيَّنَّاها لِلنَّاظِرِينَ ...»[3] Ve  «وَ السَّماءِ ذاتِ الْبُرُوج» ayetinde burçlar (güneş ve ay)[4] vesilesiyle korunan göğe ant içilmiştir.[5] Bundan dolayı, buruc kelimesinin zikredildiği ayetlerin zahiri manası şudur: Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.[6] Elbette bir grup müfessir burucu nücüm ilminde bilinen on iki burç olarak yorumlamıştır.[7] «أَيْنَما تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَ لَوْ كُنْتُمْ فی‏ بُرُوجٍ مُشَيَّدَة»[8] ayeti şerifesi gerçekte bir örnektir ve Kur’an insanın aracılığıyla kendisini olumsuzluklar ve tehlikelerden koruduğu şeyler hakkında bir örnek vermek istemektedir. Bunun manası, kendisinden kaçmak için en muhkem sığınaklara sığınılsa da ölümden hiç kimsenin kaçamayacağıdır.[9] Muhkem burçlar da dâhil olmak üzere hiçbir şey, ölümü engelleyemez; bunun delili de açıktır: Ölüm sanıldığının aksine dışarıdan insana sızmamaktadır, bilakis insanın içinden kaynaklanmaktadır; çünkü bedenin değişik organlarının kabiliyeti ister istemez sınırlıdır ve bir gün sona ermektedir. Elbette tabii olmayan ölümler dışarıdan insana gelmektedir, ama tabii ölümler içeriden kaynaklanır. Bu yüzden sağlam burçlar ve muhkem kaleler bile ona karşı koyamaz. Muhkem kalelerin tabii olmayan ölümleri bazen engellediği doğrudur, ama netice itibariyle bir zaman sonra tabii ölüm insana varır.[10] Özetle, bu kelime hem Kur’an’da zikredildiği şekliyle muhkem ve çevrilmiş burç ve kale anlamını ifade eden eski manası ve hem de tüm dünyada özel süslemeler ile kendini gösteren gökdelenlere denmektedir.  

 


[1] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, tercüme, Musevi, Seyid Muhammed Bakır, c. 5, s. 6, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1374 ş.

[2] a.g.e. c. 2, s. 413.

[3] Hicr, 16.

[4] Tarihi, Fahrettin, Mecmeu’l-Bahreyn, Muhakkik ve Musahhih: Hüseyni, Seyid Ahmed, c. 2, s. 276, Neşr-i Kitabfuruşi Mürtezevi, Tahran, çap-ı sevvom, 1416 k.

[5] Tercüme-i el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 20, s. 413.

[6] a.g.e. c. 12, s. 202, Mecmeu’l-Bahreyn, c. 2, s. 276.

[7] Âlusi, Seyid Mahmud, Ruhu’l-Maani Fi Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azim, tahkik: Atiye, Ali Abdülbari, c. 15, s. 294, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, çap-ı evvel, 1415 k.

[8] Nisa, 78: “Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır.”

[9] Tercüme-i el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 5, s. 6.

[10] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar