Gelişmiş Arama
Ziyaret
7690
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Bedenin ruha alet olması konusunda doğal ve yapma aletler arasındaki fark nedir?
Soru
İnsanın ruh ve bedenden oluştuğu konusunda, bedenin ruhun aleti olduğu söylenmektedir. Ama bu alet yapma bir alet değil doğal bir alettir. Doğal aletle yapma aletin farkı nedir?
Kısa Cevap

Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.

Ayrıntılı Cevap

Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.[1] Bir cismin kendi parçalarıyla arasındaki doğal bileşimin özellik ve niteliği ile yapma bileşiminin özellik ve niteliği farklıdır. Tabiat ile teknolojinin arasındaki fark budur.

Buna göre beden ve ruh hakkında söylenen ‘Beden ruhun aletidir.’ sözünden amaç yapma (sanayi) alet değil, doğal alettir.[2] Örneğin, bir bilgisayarda klavye, yazıları yazmak için bir alettir, ancak bu doğal bileşim değil yapma bileşimdir veya marangozun elindeki çekiçte aynı şekildedir. Ama bedenin ruha alet olması doğal türdendir. Yani bedenin ruhun elinin altında olması sanayi aleti gibi değildir. Ruhla bedenin ilişkisi ve bedenin ruh için alet olması sanayi kanunlarıyla mukayese edilemez, bu ilişki fıtri ve doğallıktan kaynaklanan ilahi kanunlar altında amel eden bir ilişkidir. Mesela ruhla beden arasında bir çeşit genel vahdet söz konusudur. Öyleki herkesin bedeni kendi ruh ve canının düşük mertebesidir. Ama sanayi aletlerinde, aletle onu kullanan arasında böyle bir vahdet yoktur. Doğal varlıklarla sanayi ve teknoloji ürünler arasındaki fark çok düşündürücüdür. Mesela doğal cisimlerin özelliklerinden biri onların alemin genel düzeniyle olan ilişkileridir. Çünkü her yaratılış aynı fıtrat üzerine yaratılmış olup, ezeli kanuna göre hareket eder. Ama sanayi cisimlerinin hammadesi doğal cisimler olsalarda bileşimlerinde sınırlı ve bilinen kanunlara bağlıdırlar. Bu yüzden sanayinin cisim ve bileşimleri ve onun özellik ve işlevleri kolaylıkla bilinebilir. Çünkü onu yapan insandır. Ama doğal varlıkları tanımak, öyleki son tarife ulaşabilmek çok zordur. Örneğin insan maddeyi duyularıyla hissedebilse bile onun hakikatı henüz bile bilinmeyenler arasındadır. Halbu ki sanayi ürünleri de doğal hammaddelerden yapılmakta ve insanın idaresinde özel bileşimi olan doğal varlıklardandır.

 


[1] -Mecmau’l-Buhusu’l-İslami, Şerhu’l-Mustalahati’l-Felsefiyye, s.423, Mecmau’l-Buhusu’l-İslamiyye, Bi Ca, Bi Ta.

[2] -‘Aletin sanayi ve doğal olmak üzere ikiye ayrıldığı söylenir. Marangozun aleti gibi aletler sanayi aletidir. O, özünde farklıdır ve alet diye adlandırılır. Doğal alet ise bir insanın bileşiminde olan beden ve ruhtur. İnsanın o ikisiyle tanımlanır.’ Makalat-u Felsefiyye Li-Meşahiri’l-Müslimin ve’n-Nesari, s.91, Daru’l-Arap.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar