Gelişmiş Arama
Ziyaret
11505
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Soru
Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, hayır işlerde öncü, mizan, yıldız, doğru sözlü, azimli, bilgin, tayyib, mütefekkir, yeryüzünün varisi, takvalı, fedakar, infak eden, mümin, insanların en iyisi, Allah’ın lütfu, Allah’ın rahmeti, salih, ilahi nuru olan. Bu özelliklerin en önemlisi imamın imametinin ilahi olması ve Allah tarafından verilmesidir. Ateş imamlarının da özellikleri şunlardır: Tuğyan, isyan, fesat, bozgunculuk, saptırma, ateşe davet, zulüm, istikbar, tefrika, horlamak, hilecilik.

Ayrıntılı Cevap

İmamet lügatte, önderlik, muktedalık ve rehberlik demektir. İmam ise -ister insan olsun ister başka şey, ister hak olsun, ister batıl- peşinden gidilen şey manasına gelmektedir; mutlak önder, mukteda ve rehbere imam denir. Istılahta ise İslam Peygamberinden (s.a.a) sonra İslam toplumunun rehberliğine imam denmektedir.

İmamet, Şii kelamcılara göre ‘nübüvvet’ gibi usul-u din’den olup ilahi bir makamdır. İmam, nübüvvetin dışında Peygamberin (s.a.a) sahip olduğu bütün vazifeleri sahip olan kimsedir.

Allah tarafından atama, ismet ve üstünlük imamın üç temel şartıdır. Bu görüşün birçok akli ve nakli delili vardır.

İmametin kapsamlı tarifi şudur: Belli bir insan-ı kamil’in her asır ve zamanda dünya ve ahiret bütün işlerde İslam Peygamberinin (s.a.a) halifeliğinin genel ve her yönlü ilahi rehberliğidir.

Kur’an’da imamet: Bu başlık altında birkaç konunun ele alınması gerekir:

a) İmametin Kur’an’da ki manası: İmametin Kur’an’da ki lugat manası önderlik, muktedalık ve rehberliktir; imam ise önder, mukteda ve rehber demektir.

b) İmamet Ayetleri: Kur’an’da on iki ayette ‘İmam’ ve ‘İmamlar’ kelimeleri geçmiş ve imametten bahsedilmiştir. Bu ayetlerde imam kelimesi değişik yer ve manalarda kullanılmıştır. Sekiz yerde insana, iki yerde kitaba, bir yerde Levh-i Mahfuz’a, bir yerde de yol ve caddeye imam denmiştir.

c) Kur’an’da İmametin Kısımları (İnsanın toplumdaki önderliği manası bakımından): İmamet bu manada Kur’an’da iki şekilde gelmiştir: 1) Salih ve ilahi önderler olan ‘nur imamları.’ 2) Küfür ve dalalet önderleri olan ‘ateş imamları.’

d) Nur İmamlarının Kur’an’da ki Özellikleri:

Kur’an’da nur imamları hakkında gelen ayetler de kısımlara ayrılır: 1) İmamın özelliklerini beyan eden ayetler, 2) Kinaye şeklindeki gelen ayetler; Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerinde onların nur imamlarına ait özellikler olduğu söylenmiştir. 3) İmam Ali’nin (a.s) faziletleri hakkındaki ayetler, 4) İmam Mehdi’nin (a.s) faziletleri hakkındaki ayetler.

Birinci grup ayetler: Bu gruba ait (imamın özelliklerinin beyan edildiği) bazı ayetler şunlardır:

I. O zamanlar rabbi, Ibrahim'i bâzı sözlerle sınadı. O, bunları yerine getirip tamamlayınca dedi ki: ‘Ben seni insanlara imam edeceğim.’ İbrahim, soyumu da imam et, dedi. Allah dedi ki: Benim ahdime, zalimler nail olamazlar.’[1]

II. ‘Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevkederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibâdet eden kişilerdi.’[2]

III. ‘Ve içlerinden, sabrettikleri takdirde onları, emrimizle doğru yola sevkedecek imamlar tâyin etmiştik ve onlar, delillerimize adamakıllı inanmışlardı.’[3]

IV. ‘De ki: Ona eş saydıklarınız içinde hangisi halkı gerçeğe sevkedip yol gösterir? De ki: Allah, gerçek yola sevkeder, doğru yolu gösterir. Halkı gerçeğe sevkeden mi uyulmaya daha lâyıktır, doğru yola sevkedilmedikçe o yolu bulamayan mı? Nasıl hükmediyorsunuz?’[4]

Kur’an’ın bu ve benzeri ayetlerinden nur ve hak imamlarının birkaç özelliği ortaya çıkmaktadır:

1- İmamın Allah tarafından atanması: Bu ayetlerde İmamet makamını Allah’ın verdiği belirtilmiş ve imamet ilahi bir ahd olarak sayılmıştır. Bu yüzden onu üstlenecek olanıda halk değil, ahdin bir tarafında olan Allah’ın seçmesi gerekir. Yine bu ayetlere göre imam, masum, en kamil ve insanların en faziletlisi olmalıdır. Allah’tan başkası, bu özelliklere kimin sahip olduğunu bilmediğinden imamında Allah tarafından seçilmesi gerekir. Nur imamlarının Allah tarafından seçilmesinin felsefesi insanlığın hidayet ve rehberliğinden dolayıdır.

2- Masumiyet: Ayetlerden, imamın günah, hata, yanlışlık ve her türlü kötü sıfatlardan uzak kalması ve bu konularda ilahi güvencede olması gerektiği anlaşılmaktadır.

3- Faziletli Olması: Üçüncü ve dördüncü ayetlere göre İmam, Allah’ın buyruğuyla hidayet eden olduğundan hakka hidayet eden insanların en kamili ve en faziletlisi olmalıdır. Demek ki imam, ilimde, dinde, yakinde, adalette, bütün fazilet ve kemallerde insanların en üstünü olmalıdır.

4- Hidayet üzere olması: İmamların özelliklerinden bir diğeri hidayet olmuş olmalarıdır.[5]

5- İlahi hidayetçi olması: İnsanları ilahi hidayetle yönlendirmek imamın özelliklerindendir.[6]

6-Yakin ehli olması: Yakin ehli olmak Kur’a’nın işaret ettiği imamın özelliklerindendir.[7]

7-Sabırlı olmak.[8]

8-İbadet ehli olmak.[9]

İkinci grup ayetler: Kinaye şeklinde olan ayetlerdir. Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerinde onların nur imamlarına ait olduğu belirtilmiştir. Bu konudaki ayetler çok olduğundan onların bir kısmına işaret ediyoruz:

Sırat-ı Müstakim: Sırat-ı Müstakim veya doğru yol, güvenle gidilen yoldur ve insan o yolda ilerlediğinde maksada varır. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Bizi doğru yola hidayet et.’[10] İmam Sadık (a.s) bu ayet hakkında, ‘Vallahi biziz doğru yol.’ diye buyurmaktadır.[11]

Şahid: Allah’ın İmamlar için saydığı özelliklerden olan şahidlik makamı şaşırtıcı makamlardandır. Zira şahid olmanın gereği amellere, fiillere, niyetlere vb. şeylere şahid olmaktır. Bu durumda imamlar kulların amellerini gören ve onları gözetleyen kimselerdir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Böylece bütün insanlara şahid olmanız, Peygamberin de size şahid olması için sizi, orta (vasat) bir ümmet yapmışızdır.’[12] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Biziz Allah’ın yarattıklarına şahid olanlar.’[13]

İlahi Kapı: Allah’ın kapısı olmak imamların özelliklerindendir. Yani kim Allah’ın feyzinden yararlanmak istiyorsa O’nun kapısından girmelidir. İmamlar, Allah’ın feyiz kapılarıdır. Kur’an buyuruyor: Hayır, evlere arka taraflarından girmek değildir. Hayır sahibi, Allah'tan çekinendir. Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının ki kurtulmuş kimselerden olup muradınıza eresiniz.’[14] İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Al-i Muhammed, Allah’ın kapıları ve O’na ulaşma yollarıdır.’[15]

Sabık (Öncü): Bu kelime iman getirmekte ve salih amel yapmakta başkalarından öne geçen kimseler için kullanılmaktadır. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Onlardan hayırlarda herkesten ileri giden var.’[16] İmam Rıza (a.s) buyuruyor: ‘Hayırlarda herkseten ileri giden imam’dır.’[17]

Terazi: Mizan veya amel terazisi, yaratılmışların amellerinin doğruluğunun ölçüsüdür. Kur’an şöyle buyurmaktadır: ‘Kıyamet günü, adalet terazilerini kuracağız, kimse hiçbir şeyde haksızlığa uğramayacak.’[18] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Teraziler, peygamberler ve vasileridir.’[19]

Yıldız: Işık saçmak İmam’ın (a.s) özelliklerindendir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Öyle bir mabuttur ki karada ve denizde, karanlıklar içine dalmışken yolunuzu bulmanız için yıldızları yaratmıştır.’[20] Ali b. İbrahim’in tefsirinde şöyle gelmiştir: ‘Şüphesiz ki Muhammed’in Ehl-i Beyt’i (a.s) yıldızlardır.’[21]

Sadık: Doğru anlamına gelmektedir. Kur’an buyuruyor: ‘Ey inananlar, Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.’[22] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘(Allah bu ayetle) Bizi kastetmiştir.’[23]

Bilgide sağlamlık: Bazı ayetler imamların ilimlerinin derinliğine işaret etmektedir: ‘Halbuki onların tevilini ancak Allah ve bilgide şüpheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlar bilir.’[24]

Dolayısıyla bilgide kuvvetli olanlar ilmin deryasına dalmış ve onun kendisini tatmış kimselerdir.

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘İlimde sağlam olanlar Emir-ül Müminin ve Ondan sonra gelen imamlardır.’[25]

Bazı ayetler ise Onların çok büyük bir ilime sahip olduğunu göstrmektedir: ‘Sizinle aramda tanık olarak Allah ve kitap bilgisine sahip olan yeter.’[26]

İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Bu ayet bizi kastetmektedir ki, Resulullah’tan sonra ilkimiz ve en üstümüz olan kimse Ali’dir.’[27]

Tayyip: Tayyip çeşitli manalara gelmektedir: Allah’ın helal ettiği şeylerin verdiği lezzet; temiz olan, ruh ve bedene eziyet etmeyen şey.[28] Burada bu manaların tümünü imam için varsayabiliriz. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Görmedin mi Allah nasıl örnek getirmede temiz söz, tertemiz bir ağaca benzer...’[29] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Ağacın kökü Allah Resulü, dalı Emir-ül Müminin, budakları ise İmamlardır.’[30]

Hekim veya Bilgin: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Yoksa Allah'ın, lütfedip insanlara ihsan ettiği şeylere haset mi ediyorlar? Gerçekten de biz İbrahim soyuna kitap ve hikmet verdik ve onlara büyük bir saltanat ihsan ettik.’[31] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Andolsun Allah’a, haset olunanlar bizleriz.’[32]

Varis: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediğine miras olarak kalır ve sonuç, çekinenlerindir.’[33] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Yeryüzünün varisleri ve çekinenler bizleriz.’[34]

İmam Ali’nin (a.s) özelliklerine işaret eden üçüncü grup ayetler

Şecaat: Şecaat ve yiğitlik imamın özelliklerindendir. Kur’an şöyle buyuruyor: ‘İnsanların öylesi de var ki Allah rızasına nail olmak için adeta kendisini satar, Allah rızasını alır. Allah kullarını pek esirger.’[35] İmam Zeyn-ul Abidin (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Bu ayet, Ali (a.s) Allah Resulü’nün yatağında yattığı zaman nazil oldu.’[36]

Malını (Allah Yolunda) Harcayan: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rüku ederken zekat verenlerdir.’ Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Ali, namaz kılan ve rüku ederken zekat verendir.’[37]

İman ve Cihad: Allah’a iman ve Onun yolunda cihad imamların belirgin özelliklerindendir. ‘Hacılara su verme ve Mescidi Haram'ı imar etme işiyle uğraşanların derecesini Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda savaşan kimsenin derecesiyle bir mi tutarsınız?’[38]

Şii müfessir ve raviler kaynaklarında, bu ayetin Ali’nin (a.s) hakkında nazil olduğuna dair bir çok hadis zikretmişlerdir.[39]

Yine Ehl-i Sünnetten Taberi, Sa’lebi, Tefsir-i Hazin, Vahidi (Esbab-ı Nüzul’da), Allame Bağavi (Maalim-ul Tenzil’de), Meğazili (Menakıp’ta), İbn-i Esir (Cami-ul Usul’da), Fahr-u Razi (Tefsir’de), vs. bunu nakletmişlerdir.[40]

İnsanların En Hayırlısı: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘İnananlar ve iyi işlerde bulunanlarsa, şüphe yok ki onlardır yaratılmışların en hayırlıları.’[41] İmam Bakır (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurduğunu naklediyor: ‘Onlar, sen ve senin takipçilerindir.’[42]

Allah’ın Rahmeti: ‘De ki: Allah'ın ihsanıyla, rahmetiyle, yalnız bunlarla ferahlanıp sevinsinler. Bu, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır.’[43] İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Allah’ın ihsanı Resulullah, rahmeti ise Ali b. Ebi Talip’tir.’[44]

İmam Mehdi’nin (a.s) özelliklerine işaret eden dördüncü grup ayetler

Salih: Kur’an buyuruyor: ‘Andolsun ki biz, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazdık: Şüphe yok ki yeryüzü, salih kullarıma miras kalır.’[45] İmam Bakır (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu naklediyor: ‘...Allah, Ehl-i Beyt’imden yeryüzü zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak birini çıkaracaktır.’[46]

Nurun Vasıtası: ‘Ve yeryüzü, Rabbinin nuruyla ışıklanmıştır.’[47] İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Kaimimiz kıyam ettiğinde Allah’ın nurunu yayacak ve insanların güneşin ışığına ihtiyacı olmayacaktır.’[48]

Ateş İmamları

Kur’an’da ateş imamlarının özellikleri şöyle gelmiştir: Onlar Allah’a ve ilahi ahkama asla uymayan, heva ve heveslerine göre hareket eden kimselerdir. Onlar küfür ve dalalette öncüdürler. Bu alanda son hadde ulaştıklarından bu konuda imam olmayada müstehaktırlar. Bu yüzden Allah onları küfür, dalalet ve isyanın öncüleri yapmıştır. Firavun ve takipçileri, Müşrik Arapların reisleri Kur’an’da ateş imamları olarak tanıtılmışlardır.

Ateş imamlarının özellikleri şunlardır: Tuğyan, isyan, fesat, saptırma, ateşe davet, zulüm, istikbar, tefrika, küçümseme ve kandırmaca.

Ateş imamlarının peygamberlere karşı davranışları, alay, töhmet, tehdit, yalanlama, ahdi bozma şeklinde olmuştur.



[1] -Bakara/124.

[2] -Enbiya/73

[3] -Secde/24

[4] -Yunus/35

[5] -Yunus/35

[6] -Enbiya/73

[7] -Secde/24

[8] -Secde/24

[9] -Enbiya/73

[10] -Fatiha/7.

[11] -Nur-us Sakaleyn Tefsiri, c.1, s.21.

[12] -Bakara/143.

[13] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.134.

[14] -Bakara/189.

[15] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.177.

[16] -Fatır/32.

[17] -Nur-us Sakaleyn, c.4, s.361

[18] -Enbiya/47.

[19] -Nur-us Sakaleyn, c.3, s.430.

[20] -En’am/97.

[21] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.75.

[22] -Tevbe/119.

[23] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.280.

[24] -Al-i İmran/7

[25] -Usul-u Kafi, c.1, s.213.

[26] -Ra’d/43.

[27] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.522.

[28] -Mecma-ul Bahreyn, c.2, s.111.

[29] -İbrahim/24.

[30] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.535.

[31] -Nisa/54.

[32] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.491.

[33] -A’raf/128

[34] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.56.

[35] -Bakara/207.

[36] -Nur-us Sakaleyn, c.1, s.204.

[37] -a.g.e. c.1, s.644.

[38] -Tevbe/19

[39] -el-Burhan Fi Tefsir-il Kur’an, c.2, s.748.

[40] -Bkz: Tefsir-i Nümune, c.7, s.322; İhkak-ul Hak, c.3, s.122-127.

[41] -Beyyine/7

[42] -Nur-us Sakaleyn, c.5, s.645.

[43] -Yunus/58.

[44] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.307.

[45] -Enbiya/105.

[46] -Mecme-ul Beyan, c.7, s.106.

[47] -Zümer/69

[48] -Nur-us Sakaleyn, c.4, s.504, Yeksed o Pencah Mevzu Ez Kur’an-ı Kerim (Ekber

ehgan)’den alınmıştır, Merkez-i Ferheng-i Dersha-i Ez Kur’an Yayınları, 2. Baskı,

.ş.1377.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar