Gelişmiş Arama
Ziyaret
9318
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
İslam Peygamberinin Kaç kızı var idi?
Soru
: İslam Peygamberinin (s.a.a) kızları sayısı hakkında tarihte farklı görüşler var olmaktadır; bazıları dört kızı var idi, bazıları sadece Hz. Zehra Onun Kızıdır demişlerdir. Lütfen tarihsel senetlerini zikir ederek bilgi veriniz.
Kısa Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabından bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. Her halükarda kendisi şuna inanıyor: peygamberin (s.a.a.) sadece bir kızı var idi. o da hazreti Fatima’dir.
Ama ehli sünnetin tarihi kaynaklarında peygamber (s.a.a) için dört kız çocuk zikir edilmiştir. Şu dört kız şunlardan ibarettir: Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatimetu’z-Zehra’dir. Hepsinin de hazreti Hatice’nin kızları olduğunu savunmuşlardır.
 
Ayrıntılı Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabında bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin (s.a.a) Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. O, bu meseleyi geniş ve bütün cihetleriyle ele alıp inceledikten sonra şu neticeyi alıyor: Geçmiş konulardan anlaşılıyor ki Osman’ın kendisiyle evlendiği Rukiye Peygamberin (s.a.a.) kızı değildir. O şöyle diyor: Eğer tarihsel rivayetler üzerinde dikkatli bir şekilde hüküm edersek (Peygamberin Hatice’den dört kız olduğu farzını kabulüne göre) onların küçüklükte dünyadan gittiğini ve hiç kimseyle evlenmediğini söylememiz gerekir. Eğer Osman Rukiye ve daha sonra Ümmü Gülsüm ile evlenmiş ise bunların peygamberin (s.a.a.) kızları değil belki Osman’ın hanımı olan bu bayanların, peygamberin biset’ten önce dünyaya gelmiş ve vefat etmiş kızlarıyla isim benzerliği vardır. Bu durum bir çoğunu hataya sürüklemiş veya bazılarının, Osman’ın iki hanımı peygamberin (s.a.a.) Rukiye ve Ümmi Gülsüm ismindeki kızlarıdır demelerine neden olmuştur. Osman’ın iki hanımı Peygamberin üvey kızları olmasından dolayı bu şüphenin tekit edilmesine neden olmuş de olabilirler. Zira Araplar arasında bir kimsenin üvey kızlarını söz konusu şahsın kızları olarak sayılması meşhur bir gelenektir.[1]   
Ama ehli sünnet kaynaklarında peygamber (s.a.a.) için dört kız zikir edilmiştir.[2][3] 
Kızların İsmi;
Peygamberin büyük kızının ismi Zeynep ve en küçüğünün ismi Fatime (a.s.) ve ortanca kızlarının ismi sırasıyla Rukiye ve ümmi Gülsümdür.[4] 
Kızların Annesi:
Ehli sünnetin tarihi kaynak kitapları Peygamberin (s.a.a.) tüm kızlarının annesi Hatice olduğunu zikrediyorlar.[5]
Peygamberin (s.a.a.) Kızlarının Kocaları:
Zeynep’in Kocası Ebul As’tir.[6] Rukiye’nin ilk kocası Utbe b. Ebu Lehep idi daha onunla zifafa girmeden boşuyor. Rukiye Utbe’den sonra Affan’ın oğlu Osman ile evlendiriliyor. Ümmi Külsümün Kocası Osman idi Rukiye’nin vefatından sonra Osman’la evlendiriliyor.[7]
Peygamberin Üvey Kızları:   
 
Arapça dilinde üvey anneye Rebibe denilmektedir. Rabibe bir önceki kocadan doğan kıza denilmektedir.
1-Dürreh Ebu Selemenin kızı,[8]
2-Ümmi Gülsüm Ebu Seleme’nin kızı,[9]
3-Habibe Abdullah b. Cahş’in kızı,[10]
4-Zeynep Abdullah (Ebi Seleme) kızı.  
 

[1] “benatu’n-Nebi em Rebaibuhu” “el-Lemesetu’l-Ehire” adı altında.
[2] 1891. Sorusundan iktibas edilmiş (sayt: 2319)
[3] Yusuf b. Abdullah b. Muhammed, ibni Ebu Bekir, “el-İstiab, baskı 1, 1412; Ahamet b. Ali, ibni Hacer, “el-İsabe”, baskı 1, Beyrut:darul-Kütbul İlmiye, 1415,  c. 4, s. 4, 1818,c. 8, s. 138.
[4] “İstiab”, 4/1818; “el-İsabe”, 8/138; Muhammed b. Sad bini Munii Haşemi, “et-Tabakatül-Kubra”, Beyrut: Derul-Kütubul – İlmiye, 1410, c. 8, s. 174.
[5]  “İstiab”, 4/1818; “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174.
[6] Harudin ez-Zerkeli, “el-Alamu el-Vera”, c. 5, s. 176.
[7] “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174
[8] “İstiab”, 4/1835; Takiyuddin Ahmet b.Ali elMekrizi, “İmtaul-Esmai”, baskı, 1, Beyrut: “darul-Kütübül İlmiye, 1420, c. 6, s. 110.
[9] “İstiab”, 4/1953.
[10] “El-Alam”, baskı 8, Berut:Darul – İlm lilmlayin, 1989, c. 3, s. 66.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar