Gelişmiş Arama
Ziyaret
8726
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Soru
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Allah Tebarek ve Teâlâ mutlak varlık ve mutlak kemaldir. O’nda hiçbir kusur ve noksanlık yoktur. Her işi yapmaya kadir olan benzersiz bir varlıktır. O, tüm zaman ve hallerde eşyaların tümünden haberdardır. Duyan ve görendir. İrade ve ihtiyara sahiptir. Diridir, her şeyin yaratıcısı ve tüm hayır ve iyiliklerin kaynağıdır. O, tüm varlıkları (yaratıkları) sever ve onlara şefkat duyar. Tanrı kavramı en genel ve sade mefhumlardandır; tüm insanlar hatta Tanrının varlığını inkâr edenler bile onu anlamaktadır. Her ne kadar mukaddes ve aşkın olan Allah’ın zatının künh ve hakikatini bilmek insan için mümkün olmasa da birçok yol ile Allah Tebarek ve Teâlâ’nın varlığına kesin bilgiyle ulaşılabilir. Allah’ı tanımanın yolları genel bir sınıflandırmayla aşağıdaki bölümlere ayrılmaktadır:

1- Akıl yolu (imkân ve zorunluluk kanıtı ve benzeri gibi)

2- Tecrübe yolu (düzen kanıtı)

3- Kalp yolu (fıtrat kanıtı)

En kolay ve üstün yol, fıtrat kanıtıdır (kalp yoluyla Allah’ı tanımak). İnsan kendi içine dönerek ve hiçbir aklî kanıt veya deneysel gözleme ihtiyaç duymaksızın kendi Tanrısını bulur ve kalp yoluyla ebedi yârine ulaşır.[1] Allah için arı, münezzeh ve en büyük olmak vb. sıfatların ispatı ise şu şekildedir: Zorunlu varlık bir takım sıfatlara sahiptir. Bunlar genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılır: Selbi sıfatlar, noksanlığa delalet eden ve Allah’ta olması mümkün olmayan sıfatlardır. Sübutsal sıfatlar ise Allah’ta olan ve olması gereken sıfatlardır. En büyük olmak gibi sübutsal sıfatları ispat etmek için şöyle diyebiliriz: Zorunlu varlığın ispatında beyan edildiği gibi zorunlu varlık bir nedene muhtaç değildir ve bu nedene muhtaç olmayışın gereklerinden biri de ezeli ve ebedi olmaktır; yani Allah bir nedene muhtaç olmadığı için her zaman var olmuş ve var olacaktır. O, tüm nedenlerin nedeni olduğu için de onların tümünden daha büyük olacak ve sonuçların (yaratıklar) taşıdıkları tüm kemalleri taşıyacaktır. Diğerlerinin neyi varsa O’ndandır. Dolayısıyla her şeyden daha üstün ve büyüktür. Selbi sıfatları da şu şekilde Allah’tan uzak kılabiliriz: Zorunlu varlık olmanın gereklerinden biri yalın olmak yani bileşik olmamak ve cüzlere sahip olmamaktır; zira bileşik her varlık noksan olur ve cüzlerine muhtaç olduğundan zorunlu olamaz. Dolayısıyla Tanrı bileşik değildir ve de cisim ve bileşiklerin tüm özelliklerinden münezzehtir. O halde Tanrının münezzeh olması, kendisinden her noksanlık ve kusurun nefyedilmesidir. Genel olarak bir şekilde noksanlık, sınırlılık ve muhtaçlığa delalet eden her mefhum Allah’tan nefyedilir. Bu, selbi sıfatlar manasına gelir.[2] Netice itibariyle Allah’ın varlığını ispat eden kanıt ve deliller, tüm kemal sıfatlarını Allah için ispat etmekte ve her noksanlık ve kusuru da O’ndan nefyetmekte ve de O’nu münezzeh kılmaktadır.       



[1] Sorudan iktibas edilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için 479. Soruya (site: 520) müracaat ediniz.

[2] Amuzeş-i Akaid, Misbah Yezdi, s. 66.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar