Gelişmiş Arama
Ziyaret
8681
Güncellenme Tarihi: 2011/04/21
Soru Özeti
Hangi tarihi belge İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğunu ispatlıyor? Niçin İmam Hasan Askeri (a.s) annesini malları hususundaki vasisi olarak belirledi?
Soru
İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğuna dair rivayetler var mı? İmam, annesini malları hususunda vasisi kılmış mı?
Kısa Cevap

İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğuna dair bir çok rivayetler vardır. Bu konu Ehl-i Sünnet'in kitaplarında da geçmektedir.

İmam, bir rivayet göre kendi bağlılarına annesine müracaat etmeği emretmiştir. Ancak bu emirde malları hakkında bir şey söz konusu değildir. Bu emrin sebebi İmam Hasan Askeri'nin, kendi gerçek vasisi ve halifesini düşmanlardan gizlemektir. Nitekim Hz. İmam Hüseyin (a.s) da İmam Zeynelabidin olmasına rağmen onu korumak için Hz. Zeyneb'e başvurulmasını emretmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Şia'nin rivayet kaynaklarında Hz. İmam Hasan Askeri'nin erkek evladı olduğunu gösteren bir çok rivayet vardır. Bu rivayetlerin sayısı tevatür haddine varacak derecededir. Bu rivayetlerin görmek ve araştırmak için El-Kafi gibi hadis kitaplarına başvurabilirsiniz. (el-Kafi, kitabu'l-hücce, Babu'l-İşare ven-Nas ila Sahibi'd-dar ve bab-i Fitesmiyet-i men veraehu veya Biharu'l-envar, Kitabu'l giybe)

Örneğin Kafi'de, senet yönünden muteber ve ifadesi de açık bir rivayeti nakledelim:

Muhammed b. Yahya, Ahmed b. İshak'tan o da Ebi Haşim Caferi'den nakletmiştir ki şöyle dedi:

Ben İmam Hasan Askeri'ye sizin yüksek makamınız size bir şeyi sormama engel oluyor, eğer müsaade ederseniz sizden onu sorayım, dedim. İmam, sor, dediler. Ben sizin erkek çocuğunuz var mı? dedim İmam evet dedi …[1]

Bu hadisin senedinde yer alan üç kişi şunlardan ibarettir:

1- Muhammed b. Yahya el-Attar.

Onun hakkında Necaşi (Büyük rical alimlerindendir) ve Allame Hilli şöyle demiştir: O bizim Şia alimlerinin büyüklerinden ve güvenilir bir şahsiyettir.[2]

2- Ahmed b. İshak b. Abdullah b. Sa'd el-Aş'ari

Hadisin senedinde yer alan ikinci şahsiyettir. Büyük rical alimlerinden olan Keşi, Şeyh Tusi, Allame Hilli onu güvenirlik yönünden teyit etmişlerdir.[3] Şeyh Tusi onun hakkında şöyle demiştir. "Onun büyük makamı vardır, İmam Hasan Askeri (a.s)'nin özel ashabındandır. O Hz. Mehdi'yi (a.s) görmüştür Kum alimlerinin büyüğüdür." [4]

3- Davud b. el-Kasım el-Ca'feri

Necaşi, Şeyh Tusi ve Allame Hilli onu güvenilirr bilmenin yanı sıra şöyle demişlerdir: "O İmamların yanında değerli ve yüksek makama sahipti."[5]

Görüldüğü gibi hadisin senedinde yer alan bütün kişiler, rical ilmi yönünden güvenilir kişilerdir ve vasıtasız biri diğerinden almışlardır. Böyle bir hadise hadis ilminde belirlenen ölçülere göre müsnet ve sahih hadis denir. Buna göre bu hadisin senedi hiçbir kuşku götürmez. İfade ve anlam yönü de açıktır. Fakihler ve büyükler böyle bir hadisi muteber bilmekte ve uyarınca hüküm vermekteler.

üstelik küçük gaybet döneminde yaşayan ve dört özel naip ile çağdaş olan Küleyni (r.a) değerli el-Kafi kitabının mevlidu's-Sahip babının başında: "Hz. Mehdi (a.s) Hicri 255 yılının Şaban ayının on beşinin gecesinde dünyaya gelmiştir." demiştir. Küleyni (r.a) üstün kişiliği ve güvenirliği hakkında ise hiçbir alimimizin kuşkusu yoktur.[6] Eğer Hz. Mehdi'nin dünyaya geldiği hakkında bu tanıklıktan başka hiçbir delil olmasaydı bile yeterdi. Çünkü o, bizzat Hz. Mehdi'nin insanlarla özel naipleri ile irtibat halinde olduğu döneminde yaşamıştır.

Bu konu Şia kaynaklarından başka yazarları Ehl-i Sünnet'ten olan bazı meşhur kitaplarda da yer almıştır. Biz örnek olarak bazılarına işaret edelim:

1- Zehebi kendi tarihinde şöyle diyor: Onun oğlu (İmam Hasan Askeri'nin oğlu) Muhammed b. Hasan'dır rafiziler onu Kaım ve halef ve hüccet olduğuna inanıyorlar. O 258 veya diğer bir görüşe göre 256 yılında dünyaya gelmiş ve babasından sonra iki yıl yaşamış ve sonra kaybolmuştur…[7]

Elbette o bu rivayetin senedinde bir eleştiri yöneltmeden reddetmiş ve bu rivayeti alaya almıştır. Büyük bir tassup içinde olan Zehebi'nin bu tür tutumunu yadırgamamak gerekir.

2- İbn-i Esir, el-Kamil adlı eserinde İmam Hasan Askeri'nin hakkında şöyle diyor: O Muhammed'in babasıdır. Şialar onun Samira'nın alt katında gaybete çekildiğine inanıyor ve onun zuhurunu bekliyorlar.[8]

Sizin sorunuzun ikinci bölümünü ise Ahmet b. İbrahim'in rivayetinden anlamak mümkündür. Rivayette şöyle nakledilir: Hicri 262 yılında (İmam Hasan Askeri'nin şahadetinden sonra Hakime Hatun'un yanına geldim. Şia'lar kime müracaat ediyorlar? O İmam Hasan Askeri'nin annesine, dedi. Ben: Bir kadına vasiyet eden kimseye mi uyayım? dedim O: Evet dedi, nitekim Hüseyin b. Ali gibi, O da zahirde bacısı Zeyneb'e vasiyet etti. Ali b. Hüseyin'den meydana gelen ilim bacısı Zeyneb'e isnat edilmiştir.[9]

Bu rivayet ışığında birkaç nokta aydınlık kazanır:

1- İmam Hasan Askeri kendi takipçilerini annesine müracaat etmeğe emretmiştir.

2- İmam Mehdi'nin gizliliğinin delili İmam'ın kendisinin ve ailesinin canını Abbasi'lerin ve diğer zalimlerin zulüm ve eziyetlerine karşı korunmasıydı.  

İmam'ın malları konusunda annelerine vasiyet etmesi söz konusu edilememiştir. Sadece bu rivayette İmam'ın kendi annesini vasi kıldığı yer almıştır.



[1] Küleyni, el-Kafi, Kitabu'l-Hücce, Hadis, 2 c. 1 s. 328 dördüncü baskı Tahran, Hicri 1407

مُحَمَّدُ بْنُ یَحْیَى عَنْ أَحْمَدَ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِی هَاشِمٍ الْجَعْفَرِیِّ قَالَ قُلْتُ لِأَبِی مُحَمَّدٍ (ع) جَلَالَتُکَ تَمْنَعُنِی مِنْ مَسْأَلَتِکَ فَتَأْذَنُ لِی أَنْ أَسْأَلَکَ فَقَالَ سَلْ قُلْتُ یَا سَیِّدِی هَلْ لَکَ وَلَدٌ فَقَالَ نَعَمْ ...

[2] Rical-i Necaşi, s. 353, Hulase-i Hilli, s. 157

[3] Rical-i Keşşi s. 558, Rical-i Tusi, s. 397

[4] Fihrist-i Tusi, s. 63

[5] Rical-i Necaşi, s. 156, Fihrist-i Tusi, s. 182, Rical-i Tusi, s. 375, Hulase-i Hilli, s. 68

[6] El-Kafi, c. 1 s. 514

[7] Zehebi, Şemsu'ddin, Muhammed b. Ahmed, Tarih-i İslam c. 19, s. 113, 2. baskı, Yayınlayan, Daru'l-Kitab el-Arabi, Beyrut, Hicri 1413

[8] İzzu'd-din, Ali b. Esir, Tercüme-i el-Kamil, Abbas Halili, ve Ebu'l-Kasim Halet, c. 18 s. 129, İlmi Yay. Tahran

[9] Allame Meclisi, Biharu'l-Envar, c. 46, s. 19, ve c. 51 s. 363, el-Vefa yay. Beyrut, Hicri 1404; Şeyh Saduk, Kemalu'd-din, c. 2 s. 501 ve 507; Şeyh Tusi, el-Gaybe, s. 229

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar