Gelişmiş Arama
Ziyaret
14941
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Soru
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Kısa Cevap

Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında şöyle bir ihtimal verilebiliriz: İslam’da Müslümanın kafirin sultasına girmesi yasaktır. Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi Müslümanın kafir sultasına girmesi demektir. Bu yüzden Müslüman kadına, kendisini gayri müslim bir erkeğe teslim etme izni verilmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Humeyni (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Müslüman kadın kafir bir erkekle evlenemez. Müslüman erkekte daimi olarak ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez. Ve farz ihtiyat gereği kafir ehl-i kitap kadınlarla da evlenmesi de caiz değildir. Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.’[1]

Diğer müctehitlerin farklı görüşleri vardır. Bilgilendirme amacıyla aşağıda onlara yer veriyoruz:

Ayetullah Gulpaygani ve Safi: Ehl-i Kitap kadınla daimi evlilik yapmak güçlü bir görüş olabilir, ama Müslüman kadınla evlenme imkanı varsa (ehl-i kitap kadınla daimi evlilik) şiddetle mekruhtur. Hatta bu durumda ihtiyat terkedilmemelidir.[2]

Ayetullah Hoi ve Tebrizi: Müstehap ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapılmamalıdır. Hariciler, Guluvcular ve Nasibiler gibi kendilerini Müslüman bilen fırkalar kafir hükmündedirler. Müslüman kadın ve erkekler, onlarla ne daimi ve ne de geçici olarak evlenmemelidirler.

Ayetullah Nuri Hemedani: Onlarla daimi evlilik yapmak güçlü görüşe göre caizdir. Ancak ihtiyat olarak Müslüman kadınla evlenme imkanı olmadığı zaman bu evlilik yapılmalı ve bu ihtiyat terkedilmemelidir.

Ayetullah Fazıl: Müslüman erkekler kafir kadınlarla Yahudi ve Hıristiyan olsalarda farz ihtiyat gereği daimi olarak evlenemezler. Ama onlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Mekarim: Müslüman erkek kafir kadınla ihtiyat gereği daimi olarak evlenemez   Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Behcet: Müslüman erkek ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapabilir.

Ayetullah Zencani: Müslüman bir erkek, mecusi ve ehl-i kitap olmayan kadınla ne daimi olarak, ne de geçici olarak evlenemez, galiba Yahudi ve Hıristiyan kadınla daimi ve geçici evlilik yapmak batıl değildir, ama mekruh ya da müstehap ihtiyata aykırıdır, özellikle daimi evlilikte.

Ayetullah Sistani: Müslüman erkek, ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur, ancak lazım ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapmamalıdır.[3]

Buna göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla geçici evlilik yapabilir. Daimi evlilikte ise bazı fakihlerin görüşüne göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınlarla daimi evlilik yapamaz.

‘Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınlarla muta ya da daimi evlilik yapması caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi neden caiz değildir?’ sorusuna gelince bu konuda iki cevapla yetineceğiz:

1- Allah-u Teala, Müslümanların kafirlerle evliliğini yasakladığı ayetin sonunda şöyle buyuruyor: ‘İşte budur size Allah'ın hükmü, o hükmeder aranızda ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.’[4]

Bunlar ilahi ilim ve hikmetten kaynaklanan ahkamdır ve İslamın adaletine tamamen uygundur. Bütün hükümlerin kaynağının Allah-u Teala olduğu gerçeği bu hükümlerin icrasının en büyük garantisidir.[5] Bu hükmün felsefesini bilmek iyi bir şeydir, ama ona amel etmek için nedenini keşfetmeye gerek yoktur. Böyle bir hükmün her şeyi bilen, bütün işlerini ilim ve hikmete göre yapan ve herkesten daha çok kullarına merhametli olan Allah’tan olduğunu bilmemiz, kendimizi O’nun kulu olarak gören bizler için yeterlidir. Kul sorgusuz sualsiz mevlasının fermanını yerine getirmelidir. Allah’ın bazı düsturları belki de kim daha iyi kulluk ediyor bilinsin diye sırf bizlerin kulluğunu imtihan etmek içindir. Ve kim bir hükmün nedenini bilmediğinde de Allah’ın emrine itaat edecek ve kim şahsi menfaatinden dolayı itaat edecek, bununla ortaya çıkar. Bu, Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu bir konu olup ona sırat-ı müstakim demektedir: ‘Ve bana kulluk edin, budur ancak doğru yol.’[6]

2- Diğer cevapta şudur: İhtimal olarak bu hükmün delili veya delillerinden biri kafirin Müslümana sulta etmesine izin vermemektir. Nitekim ‘Allah, kafirlere, müminler aleyhine bir yol, bir başarı vermez.’[7] ayet-i kerimesi bu konuya işaret etmektedir. Yani Allah, kafirlere müminlere asla zarar verme (musallat olma) yolu vermez. Buna göre kafirlerin müminlere musallat olmasına neden olan herşey Allah katında yasaktır. Müslüman kadının kafir veya ehl-i kitapla evlenmesi bunun açık örneklerinden biridir. Çünkü karı koca ilişkilerinde erkeğin kadın üzerinde bir tür sultası düşünülebilir ve kadın erkeğin sultasının altına girer.   



[1]- Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.468, Mesele:2397, 8. Baskı, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, h.k.1424

[2]- a.g.e. (Haşiye), c.2, s.468.  

[3]- a.g.e. s.469.

[4]- Mümtehine/10.

[5]-Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.24, s.41.

[6]- Yasin/61.

[7]- Nisa/141.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar