Gelişmiş Arama
Ziyaret
14705
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Soru
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Kısa Cevap

Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında şöyle bir ihtimal verilebiliriz: İslam’da Müslümanın kafirin sultasına girmesi yasaktır. Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi Müslümanın kafir sultasına girmesi demektir. Bu yüzden Müslüman kadına, kendisini gayri müslim bir erkeğe teslim etme izni verilmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Humeyni (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Müslüman kadın kafir bir erkekle evlenemez. Müslüman erkekte daimi olarak ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez. Ve farz ihtiyat gereği kafir ehl-i kitap kadınlarla da evlenmesi de caiz değildir. Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.’[1]

Diğer müctehitlerin farklı görüşleri vardır. Bilgilendirme amacıyla aşağıda onlara yer veriyoruz:

Ayetullah Gulpaygani ve Safi: Ehl-i Kitap kadınla daimi evlilik yapmak güçlü bir görüş olabilir, ama Müslüman kadınla evlenme imkanı varsa (ehl-i kitap kadınla daimi evlilik) şiddetle mekruhtur. Hatta bu durumda ihtiyat terkedilmemelidir.[2]

Ayetullah Hoi ve Tebrizi: Müstehap ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapılmamalıdır. Hariciler, Guluvcular ve Nasibiler gibi kendilerini Müslüman bilen fırkalar kafir hükmündedirler. Müslüman kadın ve erkekler, onlarla ne daimi ve ne de geçici olarak evlenmemelidirler.

Ayetullah Nuri Hemedani: Onlarla daimi evlilik yapmak güçlü görüşe göre caizdir. Ancak ihtiyat olarak Müslüman kadınla evlenme imkanı olmadığı zaman bu evlilik yapılmalı ve bu ihtiyat terkedilmemelidir.

Ayetullah Fazıl: Müslüman erkekler kafir kadınlarla Yahudi ve Hıristiyan olsalarda farz ihtiyat gereği daimi olarak evlenemezler. Ama onlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Mekarim: Müslüman erkek kafir kadınla ihtiyat gereği daimi olarak evlenemez   Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Behcet: Müslüman erkek ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapabilir.

Ayetullah Zencani: Müslüman bir erkek, mecusi ve ehl-i kitap olmayan kadınla ne daimi olarak, ne de geçici olarak evlenemez, galiba Yahudi ve Hıristiyan kadınla daimi ve geçici evlilik yapmak batıl değildir, ama mekruh ya da müstehap ihtiyata aykırıdır, özellikle daimi evlilikte.

Ayetullah Sistani: Müslüman erkek, ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur, ancak lazım ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapmamalıdır.[3]

Buna göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla geçici evlilik yapabilir. Daimi evlilikte ise bazı fakihlerin görüşüne göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınlarla daimi evlilik yapamaz.

‘Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınlarla muta ya da daimi evlilik yapması caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi neden caiz değildir?’ sorusuna gelince bu konuda iki cevapla yetineceğiz:

1- Allah-u Teala, Müslümanların kafirlerle evliliğini yasakladığı ayetin sonunda şöyle buyuruyor: ‘İşte budur size Allah'ın hükmü, o hükmeder aranızda ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.’[4]

Bunlar ilahi ilim ve hikmetten kaynaklanan ahkamdır ve İslamın adaletine tamamen uygundur. Bütün hükümlerin kaynağının Allah-u Teala olduğu gerçeği bu hükümlerin icrasının en büyük garantisidir.[5] Bu hükmün felsefesini bilmek iyi bir şeydir, ama ona amel etmek için nedenini keşfetmeye gerek yoktur. Böyle bir hükmün her şeyi bilen, bütün işlerini ilim ve hikmete göre yapan ve herkesten daha çok kullarına merhametli olan Allah’tan olduğunu bilmemiz, kendimizi O’nun kulu olarak gören bizler için yeterlidir. Kul sorgusuz sualsiz mevlasının fermanını yerine getirmelidir. Allah’ın bazı düsturları belki de kim daha iyi kulluk ediyor bilinsin diye sırf bizlerin kulluğunu imtihan etmek içindir. Ve kim bir hükmün nedenini bilmediğinde de Allah’ın emrine itaat edecek ve kim şahsi menfaatinden dolayı itaat edecek, bununla ortaya çıkar. Bu, Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu bir konu olup ona sırat-ı müstakim demektedir: ‘Ve bana kulluk edin, budur ancak doğru yol.’[6]

2- Diğer cevapta şudur: İhtimal olarak bu hükmün delili veya delillerinden biri kafirin Müslümana sulta etmesine izin vermemektir. Nitekim ‘Allah, kafirlere, müminler aleyhine bir yol, bir başarı vermez.’[7] ayet-i kerimesi bu konuya işaret etmektedir. Yani Allah, kafirlere müminlere asla zarar verme (musallat olma) yolu vermez. Buna göre kafirlerin müminlere musallat olmasına neden olan herşey Allah katında yasaktır. Müslüman kadının kafir veya ehl-i kitapla evlenmesi bunun açık örneklerinden biridir. Çünkü karı koca ilişkilerinde erkeğin kadın üzerinde bir tür sultası düşünülebilir ve kadın erkeğin sultasının altına girer.   



[1]- Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.468, Mesele:2397, 8. Baskı, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, h.k.1424

[2]- a.g.e. (Haşiye), c.2, s.468.  

[3]- a.g.e. s.469.

[4]- Mümtehine/10.

[5]-Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.24, s.41.

[6]- Yasin/61.

[7]- Nisa/141.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    9145 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8180 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7020 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    6467 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8770 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    5845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • “Kurban bayramı gecesinde yapılan cima neticesinde şekillenen nütfeden meydana gelecek çocuk altı parmaklı olacaktır” şeklinde olan rivayet ne kadar doğru ve güvenilirdir?
    31876 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Peygamber Efendimiz (cinsel ilişkiye girme bağlamında müstehap ve mekruh konuları içeren uzun bir rivayette) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu: “kurban bayramı gecesinde kendi hanımıyla cinsel ilişkide bulunma. Zira eğer bu gecede yapılan cima neticesinde çocuğun nütfesi şekillenirse ondan dünyaya gelecek çocuk ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    10054 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7506 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8685 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...

En Çok Okunanlar